|
Post by yldzakkoy on Aug 30, 2016 9:33:36 GMT
Elbette pedogojık formasyon programlarının oldukca katkısı vardır fakat zaman kısıtlı ve bızımkı gıbı yaz donemı oldugu ıcın hem ogretmenlerımız hem bızım oldukca zor.Ama ögretmenlık adına ders katılan sorular soran az cok bıseyler yapanlara faydasının oldugunu dusunuyorum.Egıtım fakultelerınde dersler donemlere ayrıldıgı ıcın daha rahat kasmadan gecıyor ve egıtım fakultelerınde ogrencıler bır ogretmen olarak yetıstırılıyorfen ve edebıyat fakultelerı ıse bır arastırmacı.Ögretmen yeterlılıği tamamıyle konu hakımıyetı zaman kullanımı ornek olusu davranısı hareketlerı konusma tarzı yaklasımı besledıgı degerler olarak ogrencıyı hayatına yetıstırmektır.tabı kı bu sertıfıka programı yeterlılıgı cogunlukla bıze sagladı fakat yuzeysel olarak onemlı olan bunların bızde kalıcı bılgı olarak kalması.
|
|
|
Post by fatihaltuntas on Aug 30, 2016 9:33:37 GMT
şuan içinde bulunduğumuz durumla kıyaslama yaparsak eğer;yaklaşık 2 ay gibi bir sürede pedagojik formasyon eğitiminin 1.dönemini koştur koştur şekilde adeta yarış havasında geride bırakmak üzereyiz.derslerin uzaktan eğitim şeklinde işlendiğide düşülülürse bu kadar kısa sürede bu sistemle biz ne kadar öğrenebiliriz? hocalarımız aktarmak istediklerinin nekadarını aktarabilir? bunun nispeten çözümü formasyon eğitiminin dönem içerisinde daha uzun zaman diliminde yüz yüze olarak yapılmasıdır.şuan içinde bulunduğumuz süre içerisinde eğitim fakültesindeki öğretmen adayları bizden 1 adım öndedir.ancak bir okul ne kadar iyi eğitim verirse versin,hocaları,şartları vs. nekadar iyi olursa olsun en son nokta öğrencide yani bende bitmektedir. ben bu işi nekadar istiyorum?hangi ciddiyetle istiyorum? eğer ben bu programa gercekten istediğim için katıldıysam eğitim fakültesindeki rakibimle hiçbir farkım olmaz.hatta derslerdeki ciddiyetim ve katılma gayretimle yukarıda bahsettiğim negatif durumları,aradaki farkı kapatamamam için herhangi bir engel kalmaz.evet öğretmenlerimiz dar zamandan dolayı aktarmak istedıkleri bilgilerin hepsini bize veremiyo olabilirler ancak bu ben o bilgilere ulasamayacağım anlamına gelmez.iyi bir öğretmen olamayacağım anlamınada gelemz.eğer ben hocalarımın tavsiyelerine uyarsam,gerekli çalışmaları yaparsam,arayı kapatmak için ekstra çaba gösterirsem eğitim fakültesindeki öğrencilerle aramda olan açığı kapatabilirim. yani önemli olan eğitim aldığımız yer değil,bizim bu eğitimin üstüne gösterdiğimiz çaba,istek,azimdir.
|
|
|
Post by hatice12345 on Aug 30, 2016 10:06:25 GMT
pedogojik formasyon programlarının amacı belirli bir alanda zaten eğitim almış olan bireylerin aldıkları bu eğitimi gelecek nesillere aktarma konusunda nasıl ve ne şekilde öğretmelileri gerektiği konusunda bilgi vermektir ve bu bireylerin eğitimlerinini topluma faydalı olacak şekilde aktarılmasını sağlamaktır bu almış olduğumuz eğitim süresince çok şey öğrendiğimi düşünüyorum belki eğitim fakültelerine oranla yeterli olmayabilir ancak bir bireyin aldığı eğitim kadar kendini geliştirmesi de çok önemlidir ayrıca bu eğitimin uzaktan uygulanmasının çok mükemmel olduğunu da belirtmeden geçemeyeceğim uzaktan eğitim bence çok yararlı bir eğitimdir dersleri tekrar tekrar dinleyebilme olanağı veriyor ve her yerde her zaman her ortam da dersleri dinleyerek eğitimi günlük yaşantıya ve çevreye göre yorumlayabiliyorum bu da verilen eğitimin kalıcılığını olumlu etkiliyor benim açımdan
|
|
|
Post by haticebozdag on Aug 30, 2016 10:34:27 GMT
pedogojik formasyon programlarının amacı belirli bir alanda zaten eğitim almış olan bireylerin aldıkları bu eğitimi gelecek nesillere aktarma konusunda nasıl ve ne şekilde öğretmelileri gerektiği konusunda bilgi vermektir ve bu bireylerin eğitimlerinini topluma faydalı olacak şekilde aktarılmasını sağlamaktır bu almış olduğumuz eğitim süresince çok şey öğrendiğimi düşünüyorum belki eğitim fakültelerine oranla yeterli olmayabilir ancak bir bireyin aldığı eğitim kadar kendini geliştirmesi de çok önemlidir ayrıca bu eğitimin uzaktan uygulanmasının çok mükemmel olduğunu da belirtmeden geçemeyeceğim uzaktan eğitim bence çok yararlı bir eğitimdir dersleri tekrar tekrar dinleyebilme olanağı veriyor ve her yerde her zaman her ortam da dersleri dinleyerek eğitimi günlük yaşantıya ve çevreye göre yorumlayabiliyorum bu da verilen eğitimin kalıcılığını olumlu etkiliyor benim açımdan
|
|
|
Post by sefanuraksoy on Aug 30, 2016 10:56:47 GMT
Bence katkısı fazlasıyla var.Tabi ki pedagojik formasyonun olumsuz olduğu kadar olumlu yönleri de var. Çoğu kişi uzaktan eğitim olmasından yakınmış. Fakat ben bu durumun artı yönlerinin olduğunu da düşünüyorum. Örneğin zaman kaybı yok. Neden mi? Çünkü dersleri evden yürütüyorsun ve yollarda harcayacağın boş zaman ortadan kalmış oluyor. "Öğretmeni göremiyoruz. Görsek daha etkili olur. Katılım daha çok gerçekleşir." diyenler var. Ben bunun kişiden kişiye değişeceğini düşünüyorum. Çünkü ben uzaktan eğitimde daha fazla katılım sağlayabiliyorum. Örgün eğitimde sorulan sorulara cevap vermekten çekindiğim çok olur, fakat uzaktan eğitimde kendimi daha rahat hissediyorum. Böylece benim için ders daha etkili geçiyor ve katılımım daha üst düzeyde oluyor. Örgün bir öğretimde yapılan anlatım genelde slayt açıp okumak oluyor. Fakat uzaktan eğitimi etkili kullanan hocalarımızın yaptığı gibi burda da slayt açılabiliyor, tahta kullanılabiliyor, gerekirse pdflerden devam ediliyor, videolar izleniyor, anketler yapılıyor, tartışmalar gerçekleşiyor, sorular verilip çözülüyor, şuan gerçekleştirdiğimiz forum tartışmaları yapılıyor, çizimler yapılıyor. Dersin etkili işlenmesi için birçok alternatif yöntem var. "İnternet problem oluyor." diyenler var. Evet, problem olduğu zamanlar oluyor. Fakat örgün eğitimde hiç mi problem olmuyor? Bir kere benim gözlemlediğim kadarıyla öğretmenler uzaktan eğitim derslerini hiç aksatmıyor. Lakin örgün eğitimde belkide dakikalar, saatlerce öğretmeni beklediğimiz oluyor. Projeksiyonun çalışmadığı zamanlar mı dersin, ekranı yansıtamama gibi sıkıntılar mı dersin, kablo bulamama onu ararken zaman kaybetme mi dersin... Demek ki bir sürü sıkıntıda örgün eğitimde yaşanılabiliyor. Hal böyleyken uzaktan eğitimi eleştirebileceğim bir kaç noktayı da şöyle sıralayabilirim. Hatta eleştireceğim kısım uzaktan eğitim değil de uzaktan eğitim derslerini veren öğretmenler olur. Şuan aldığımız toplam 7 ders var. Peki biz bu derslerden kaçına girip takip ediyoruz ve ya girdiğimizde dinliyoruz? Ben kendi adıma konuşacak olursam; bu 7 desten hepsine giriyorum lakin katılım gösterip dinlediğim dersler sadece 4 ders. Bunların 2 tanesi de 1 öğretmenin dersi. Bu demek oluyor ki; ben sadece bu eğitimi veren 3 hocanın anlattıklarıyla bilgi edinebildim. Bu da demek oluyor ki problem uzaktan eğitimde değil dersi veren öğretmenlerde, öğretmenlerin yeterliliklerinde. Eğer sen sadece PDF açıp okuyarak bir eğitim vermeye çalışıyorsan gerekli olan eğitimi veremiyorsun ve yeterliliği olan bir öğretmen yetiştiremiyorsun demektir. Bu olayda sadece pedagojik formasyon eğitiminde gözlenmediğine göre her hangi bir eğitim fakültesinde de her okulda olduğu gibi böyle öğretmenler olduğuna göre formasyon eğitimi daha iyi yada eğitim fakültelerindeki eğitim daha iyi demek bana göre yanlış olur. Formasyon eğitiminin kısa olması da sadece öğretmenleri ve öğrencileri zorlayıcı bir durum olabilir. Ne demek istiyorum? Misal 2 haftada göreceğimiz konuları 1 haftada 2 ders saati şeklinde görüyoruz. Bu da daha az bir vaktimizin bize kalmasına sebep oluyor. Bir dersten çıkıp diğerine giriyoruz. Buda yorucu olabiliyor, dikkat dağınıklığına sebebiyet verebiliyor. Yani sürekli ders görüyoruz. Evet, ama bize öğretilecek olanlar öğretiliyor, eksik bir bilgi verilmiyor. Birde sınavlara çalışacak vakit bulamıyoruz. Bunu da öğretmenlere bağlayacağım; çünkü dersini iyi anlatan öğretmenlerimizin derslerini anladığımız için pek fazla bir zaman ayırıp çalışmamıza gerek olmuyor fakat yeterince iyi anlatılmayan derslerde zorluklar yaşıyoruz. Bana göre öğretmen yetiştirilen bir programda; hepsinin anlatımı iyi, yeterliliği iyi , öğretmen adaylarına örnek gösterilebilecek şekilde öğretim sağlayan öğretmenlerin bulunması formasyon programlarını daha etkili hale getirebilir. Ayrıca "Eğitim fakültesine git(e)meyip burda formasyon alıp formasyonu kötülemek ne kadar doğru?" merak konusu. Kısacası bana örnek olan öğretmenlerimden aldığım bilgileri, gözlemlediğim yöntemleri tüm öğretmenlerimden görmüş olsaydım kesinlikle "öğretmen yeterliliği" dediğimiz Öğretmenlik mesleğini etkili ve verimli biçimde yerine getirebilmek için sahip olunması gereken genel bilgi, beceri ve tutumların bende de oluştuğunu söyleyebilirdim fakat maalesef yeterince değil... kaynak: www.edchreturkey-eu.coe.int/Source/.../Module8_Teacher_Competences_tr.pptx
|
|
|
Post by aytenozdal on Aug 30, 2016 11:10:00 GMT
Aldığımız formasyon süresi 2 ay kadar bir zaman dilimi.Eğitim fakültelerine baktığımızda 4yıl boyunca öğretmen yetiştiriyorlar.bu yüzden formasyon benim açımdan yeterli değil.ama şöyle bakacak olursak örneğin, Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olanlar bir Türkçe öğretmenine kıyasla daha fazla bilgiye sahip ve ayrıntılı bilgi görmüş kişilerdir.
|
|
|
Post by serkanergun on Aug 30, 2016 11:12:09 GMT
Öğretmen yetiştirme konusunda Pedagojik Formasyon Programının faydası yadsınamaz. Ancak uzmanlık gerektiren bir meslekte sıkıştırılmış bir program uygulayan, teorik bir çok kavram ve ilkelerin bu kısa sürede öğrenilmesinin zorunlu olması, çok yoğun bir ders programı gibi olumsuz etkenleride gözardı etmemek gerekmektedir. Eğitim Fakültelerinde ise durum sandığımız gibi değildir. Eğitim Fakültelerinin de bu konuda bir çok sorunu vardır. Öğretim elemanı sorunu, altyapı yetersizliği, fen edebiyat öğretim elamanlarının eğitim fakültesinde kadrolaşması, öğretim elemanlarının ders yükü nedeniyle kendilerini yenilemekte yetersiz kalmaları v.s... Bu nedenle Eğitim Fakültelerimi yoksa Formasyon Programları mı sorusu bu anlamda çok da doğru bir soru değildir.Çünki her iki eğitiminde kendine göre faydalı yönleri olumlu ve olumsuz yönleri, aksayan yönleri bulunmaktadır. Yapılan bir araştırmada eğitim fakülteleri ile formasyon programı öğrencilerinin öğretmenlik mesleğine ilişkin öz yeterlik inançları arasında bir farklılığın olmadığını ortaya koymuştur. ( Kırıkklae üni. PEGEM Eğitim Öğretim Dergisi Metin ELKATMIŞ) Yani bu eğitim fakültesi veya formasyon öğrencisi olsun öğretmen adayları mesleğe yeterli olduklarına inanmaktadırlar.
Öğretmen yeterliliği, öğretmenlik mesleğini etkili ve verimli biçimde yerine getirebilmek için sahip olunması gereken genel bilgi, beceri ve tutumlardır.
Öğretmenlik gibi uzmanlık gerektiren bir meslekte Formasyon Programının bu yeterliliği kazandırdığını söylemek çok büyük bir iddia dır. Herşeyden önce her meslekte olduğu gibi öğretmenlikte de tecrübe oldukça önemlidir. Hatta öğretmenlikte daha çok önem taşır. Bilgi ve birikimini aktarabilme, öğrendilklerini sınıf içinde uygulayabilme becerisi de bu uzmanlık mesleğinde oldukça önemlidir. Formasyon Programının öğretmen yeterliliğinin ne kadar önemli oldu, bu yeterliliği kazanmaya çalışmanın üstün bir gayret gerektirdiğini öğretmesi bakımından formasyon programı faydalı olabilir, ama tam olarak öğretmen yeterliliği sağlamaz.
|
|
|
Post by gulerozkan on Aug 30, 2016 11:32:36 GMT
Öğretmen yetistirmede Eğitim Fakültesinin Edebiyat Fakültesine göre yani pedagolojik formasyona göre daha çok katkısı vardır. Eğitim fakülteleri uzman öğretmen yetiştiriyor,fakat pedagolojik formasyon eğitimi çok kısıtlı bir zaman aralığında ve uzaktan eğitim olarak yapıldığı için uzman olarak yetistirmede yetersiz kalıyor.Öğretmen yeterliliği nedir sorusuna da öğetmenin hem bireye hemde topluma olumlu katkı sağlaması ve toplumun kalitesini arttırması demektir.Çok bilmek yetmez,onu nasıl ne zaman ve hangi teknik ve yöntemlerle öğreteceğini bilmek gerekir. İşte eğitim fakültelerinin yaptığı da tam olarak bu. Ulkemizde yapılması gereken en önemli şey edebiyat fakültelerine daha az öğrenci almak ve onları bilim insanı olarak yetiştirmek. Eğitim fakültelerine de atayabilecekleri kadar kontenjan açmak. Ben ingiliz dili ve Edebiyatı Bölümü okuyorum ve ingilizce öğretmenliği yapacağım. Ülkemizde ingilizce öğretimi gramer öğretmekten öteye gitmiyor. Fakat ben 4 yıl boyunca ingilizlerin tarihini, edebiyatını v.s öğrendim. Tabi ki gramer de öğrendim, ama ben bu bildiklerimi öğretemeyeceksem ne anlamı var ki? İşte benim de size sorum bu arkadaşlar .Devletin neden Eğitim Fakültesi kontenjanı değil de edebiyat Fakültesi kontenjanını arttırdığı?
|
|
|
Post by hakanakgoz on Aug 30, 2016 11:49:23 GMT
Pedagojik formasyon sadece kendi başına yeterli mi? bence şuan uzaktan eğitim olarak ders aldığımızı düşünürsek kısmen, bu tür eğitim programlarında yüz yüze olması daha verimli olur kanaatindeyim. Bu dersler sıkıştırılmış bir şekilde değilde daha geniş bir süre zarfında verilse, mesela son 2 döneme değil de son 4 dönemde verilse daha faydalı olur. Öğretmen yeterliliğini sağlayabilecek bir program olduğunu düşünüyorum. Çünkü aldığımız eğitim yeterli bunu öğrenciye nasıl aktarabileceğimizi de bu program sayesinde öğreniyoruz.
|
|
|
Post by busraelban on Aug 30, 2016 11:52:31 GMT
İlk başta bakılması gerekilen bence insanın kendini yetiştirmesidir.Ben edebiyat öğrenciyim. 1 senede aldığım formasyon eğitimiyle ne kadar iyi olabilirim diyorum kendi kendime? Ama bu demek olmuyor ki yapamam. Burada insanın kendisini geliştirmesi ön plana geliyor. Bazı zaman da aklıma şunlar geliyor. Dayım ve yengem öğretmen ve bu konuların, uygulamaların çoğunu uygulayamadıklarını söylüyorlar.Bence de normal.Çünkü bizim sistemimiz düz gidiyor.O konular yetişecek,müfredat uygulanacak.İşte burda da öğrenciye ben bakılmadıgı görülüyor.Neden dersek peki? Çünkü öğrenci anladı mı anlamadı mı bilinmiyor.Sadece konulara bakılıyor.Aslında amaç öğrenci olsa konular yetişmese ne olur öldürürler mi? Daha iyi gelecek için iyi öğrenme daha iyi değil midir?Öğrendiklerini uyguladıkları daha iyi değil midir ? Tabi ki herşey öğretmende bitmiyor öğrenci de azimli olmalıdır.Ama azim için bilgi gerek uygulamak için analız için bilgi gerek ki öğretmen ona göre degerlendirme yapabilsin. 4 sene de eğitim fakultesinin okuduğu programı biz 1 sene de alıyoruz ama bu bızım başarısınız olacağı anlamına gelmez. Ne kadar zaman gecerse gecsin öğretmen kendini geliştirmeli.İyi bir eğitimci kendini hep öğrenci gibi görüp eleştirmeli ve geliştirmeli diye düşünüyorum..
|
|
|
Post by alikubat on Aug 30, 2016 12:02:21 GMT
benim düşüncem eğitim fakülteleri arkadaşlarımdan çevremden ve bazı yazılardan öğrendiğim kadarıyla pedagojik formasyona göre daha nitelikli oluyor dersleri öğretim süresine böldükleri için daha verimli oluyor sene de 2 eğitim dersi almak gibi zaten verimli olan öğretim kademeli olandır benim düşünceme göre. Formasyon eğitimi dar zamanlı olduğu için pek fazla uygulamalı eğitim içermiyor öğrencilerin öğrenme süreci bir veya iki yoldan fazla olmuyor halbuki eğitimin en büyük aşaması uygulamadır veya günlük hayattan örneklendirmelerle yapılandır çünkü insan olarak soyut kavramları benimsemek ve kabul etmek veya öğrendikten sonra uygulamak biraz zordur ama günlük hayatta yaşanıp uygulanan ve örneklendirilen olaylarla pekiştirildiğinde eğitim daha kolay ve sonrası daha nitelikli olur bu yüzden formasyon ve eğitim bilimlerinin hayatımızın bir parçası oldığundan dolayı bu dersler anlatılırken de hayattan örneklerndirilmelerin bol kullanılması taraftarıyım bunun içinde eğitim sürecinin uzun olması lazım nasıl ki eğitim geniş zaman isteyen bir kavramsa bunun için ayrılan zamanın da kısıtlı olmaması lazım demek istediğim şey pedagojik formasyon öneminden dolayı ki bu daha çok soyutsal kavram (hayatımızın her anında uygulamamız ve bilmemiz gereken soyutsal kavramlar) araya sıkıştırılmış bir eğitim olmamalı bu eğitimi aldıktan sonra bunun ne kadar önemli olduğunu algıladım.
|
|
|
Post by yesimadiguzel5 on Aug 30, 2016 12:09:47 GMT
Öncelikle ülkemizde eğitim alanında fazlasıyla geride olduğumuzu düşünüyorum ve verilen formasyon sistemi de buna dahil. Sanal derslerden çok fayda gördüğümü söyleyemem,kısıtlı süre ve sayfalarca notları anlamak, uygulamak mümkün değil. Sistem ezbere itiyor bizleri ve böylece bilgileri unutma derecesi artıyor. Fakat eğitim fakültelerinde 4 seneye dağıtılmış bir uygulama var ve daha etkili olduğu aşikar. Daha fazla uygulama,daha ayrıntılı bilgiler,görsel olarak etkili bir biçim ve dahası... Bu değindiğim hususta yeterliliğin de az olduğu çıkarımını yapabiliriz. Çünkü ayrıntıya girecek olursam örneğin final sınavı süremiz ortalama bir aydı ve dolayısıyla bilgi edinme,sınavda bunu sergileme adına eksik olduğumun farkındayım ve geçip geçmeme kaygım var. Hocalarımız fazlasıyla eksikleri tamamlama çabasında ve ilgililer. Fakat sanaldan bunun yeterliliği mümkün değil. Yorumlarımı daha çok örneklere dayalı bir şekilde yapmak istedim ki daha iyi anlaşılabilmek için ve tıpkı eğitim fakültelerinde de bu sistem var daha fazla örnekli ve açıklayıcı. Fakat formasyon sistemimizde çoğu zaman direk bilgi ve kısıtlanmış zaman var. Formasyon sisteminin faydalı olduğunu düşünen yorumculara gerçeklik boyutunu sormak isterim...
|
|
|
Post by gulcankorkmaz on Aug 30, 2016 12:15:20 GMT
Pedagojik formasyon sadece kendi başına yeterli mi? bence şuan uzaktan eğitim olarak ders aldığımızı düşünürsek kısmen, bu tür eğitim programlarında yüz yüze olması daha verimli olur kanaatindeyim. Bu dersler sıkıştırılmış bir şekilde değilde daha geniş bir süre zarfında verilse, mesela son 2 döneme değil de son 4 dönemde verilse daha faydalı olur. Öğretmen yeterliliğini sağlayabilecek bir program olduğunu düşünüyorum. Çünkü aldığımız eğitim yeterli bunu öğrenciye nasıl aktarabileceğimizi de bu program sayesinde öğreniyoruz. evet Hakan bu dört döneme yayılarak verilebilirdi ama bizim fazla vaktimiz yok maalesef. Keşke düzenlemeler yapılsa da 4 yılda verilse...
|
|
|
Post by lemansimsek1 on Aug 30, 2016 12:21:27 GMT
Öncelikle ülkemizde eğitim alanında fazlasıyla geride olduğumuzu düşünüyorum ve verilen formasyon sistemi de buna dahil. Sanal derslerden çok fayda gördüğümü söyleyemem,kısıtlı süre ve sayfalarca notları anlamak, uygulamak mümkün değil. Sistem ezbere itiyor bizleri ve böylece bilgileri unutma derecesi artıyor. Fakat eğitim fakültelerinde 4 seneye dağıtılmış bir uygulama var ve daha etkili olduğu aşikar. Daha fazla uygulama,daha ayrıntılı bilgiler,görsel olarak etkili bir biçim ve dahası... Bu değindiğim hususta yeterliliğin de az olduğu çıkarımını yapabiliriz. Çünkü ayrıntıya girecek olursam örneğin final sınavı süremiz ortalama bir aydı ve dolayısıyla bilgi edinme,sınavda bunu sergileme adına eksik olduğumun farkındayım ve geçip geçmeme kaygım var. Hocalarımız fazlasıyla eksikleri tamamlama çabasında ve ilgililer. Fakat sanaldan bunun yeterliliği mümkün değil. Yorumlarımı daha çok örneklere dayalı bir şekilde yapmak istedim ki daha iyi anlaşılabilmek için ve tıpkı eğitim fakültelerinde de bu sistem var daha fazla örnekli ve açıklayıcı. Fakat formasyon sistemimizde çoğu zaman direk bilgi ve kısıtlanmış zaman var. Formasyon sisteminin faydalı olduğunu düşünen yorumculara gerçeklik boyutunu sormak isterim... Eğitim sisteminin verimliliği, toplumun ihtiyacı olan nitelik ve nicelikte insan gücünün yetiştirilmesi ile doğru orantılı olduğundan öğretmen, eğitim sisteminin en stratejik parçalarından biri olarak kabul edilir . Bu nedenle eğitim ve öğretimde kullanılan yöntem ve teknikler, araç ve gereçler ne kadar iyi organize edilirse edilsin, hedefler ne kadar iyi saptanırsa saptansın, eğer öğretmen yetersizse, eğitimden beklenen sonucun alınması mümkün değildir Öğretmen yeterliğini sağlayacak en önemli ölçütlerden birisi, mesleğe yönelik ilgidir. Bu ilgi düzeyi tutumun olumlu ya da olumsuz boyutunu ortaya koyar. Öğretmenlik mesleğine yönelik ilgisi yüksek olan bireyin, mesleğe ilişkin tutumu da olumlu olur. Öğretmenlerin mesleklerine yönelik tutumları genel olarak onların mesleklerini sevmeleri, mesleklerine bağlı olmaları, toplumsal olarak mesleklerinin gerekli ve önemli olduğunun bilincine ulaşmaları ve meslekleri dolayısıyla kendilerini sürekli geliştirmek durumunda olduklarına inanmaları ile ilgilidir Yani buradan da anlayacağmız üzere yeşi arkadaşımızında dediği gibi kısıtlı zamanda verilen eğitim ne kadar verimli olabilir ve eğitim vermekle iş bitmiyor yukarda bahsettiğim gibi öğretmenin bazı yetilere de sahip olması ve bunun test edilmesi gerekir Eğitim toplumun kalbidir en çOK yatırım buna yapılmalıdır bişeyler değişmeli bu konuda.
|
|
|
Post by fatmagulsrn on Aug 30, 2016 12:38:31 GMT
Bazı ülkelerin öğretmen yetiştirme sistemlerini Türkiye‟de uygulananprogramlarla karşılaştırdıkları çalışmalarında, örneğin ABDde öğretmenlik programında eğitim alan bir öğretmen adayının her dönem okulda aldığı teorik derslerin yanı sıra bir okulda uygulama yapması gerektiğini vurgulamaktadırlar. Aşamalı olarak eğitim ortamlarına ısındırılan ve sırasıyla öğretme yaklaşımları, öğretme süreçleri ve eğitimde liderlik gibi basamaklarda bilgi ve becerilerini arttıran öğretmen adayları Türkiye‟deki uygulamanın aksine öğretmen olmak için genel bilgi ve becerilerin ölçüldüğü sınavlarla değil kişisel bilgi, beceri ve öğretmenliğe ilişkin donanımlarının değerlendirilmesiyle seçilmektedirler. Bu uygulamalar, kuşkusuz adayı öğretmenliğe hazırlayacak niteliktedir ve lisans programı süresince toplam değerlendirme içerisinde ciddi bir paya sahiptir. Öğretmen yeterliği eğitim kalitesini doğrudan etkileyen önemli bir faktördür. Öğretmenlik mesleği alan bilgisi, genel kültür ve pedagoji bilgi ve becerisini gerektiren bir meslek dalıdır. Öğretmenlerin sahip olması gerekli olan önemli bir özellikte onların yeterli düzeyde ölçme ve değerlendirme bilgi ve becerileriyle donanık olmasıdır. Öğretmenlerin bilgi ve beceri sahibi olması gereken ölçme ve değerlendirme konularını şu şekilde sıralamıştır: farklı amaçlarla yapılması planlanan ölçmeler için hangi test türlerinin uygun olduğu, dersin yoklanması gereken hedeflerinin neler olduğunu doğru tespit edebilme,yazılı yoklama türü testlerin nasıl geliştirilmesi gerektiği bilgi ve becerisi, testlerin güvenirlik ve geçerliğinin nasıl sağlanacağı, temel test istatistikleri,test puanlarının nasıl kullanılması gerektiği ve öğrenci başarılarının yada notlarının etkili bir iletişim tekniği kullanarak ailelere etkili ve yararlı olacak şekilde iletilmesi gerektiği.
|
|