|
Post by mujdatmukyen on Aug 29, 2016 11:15:16 GMT
bence bu konu kişiden kişiye değişen bir konudur şöyle ki bizim bu hayatta en iyi eğitim aldığımız hayatımızı şekillendirmemize en büyük katkıda bulunan anne ve babalarımızdır. çoğumuzun anne babası edebiyat fakültesi çıkışlı değil veya bir formasyon almamış kendi hayat tecrübelerinden kendilerinin belki hatasından çıkardığı doğrularla bizi eğitti ben lise 3'üncü sınıfa kadar doğru dürüst beden eğitimi dersi almadım ki buna sizler de dahilsinizdir(7. sınıfa gelmiş bir öğrencinin beden dersinde mendil kapmaca oynaması kadar saçma hiçbir şey olmaz ) . bunlar gerek formasyon gerek fakülte çıkışlı hocalarımızdı yani demek istediğim işin aslı formasyon eğitimi yada eğitim fakültesi değil işin aslı işini mesleğini severek yaparsan anne baba şefkatiyle yaklaşırsan her öğrenciye formasyon veya fakülte çıkışlı olmasan da olur sen işini seversen kendini geliştirir karşıdakine de eğitimi en güzel şekilde verirsin.
|
|
|
Post by eliftugceyildiz on Aug 29, 2016 11:28:07 GMT
Pedagojik formasyon programının bizlere katkısı tabii ki var ancak bu kadar sıkıştırılmış bir programla verilen eğitim ile bireylerin ne derece pedagojiyi öğrendikleri tartışılır. Bu sistemle bizden beklenilenin, kısıtlı bir zaman var ve bu zaman içerisinde verebileceğimiz yahut sizlere sunabileceğimiz eğitim bu kadar, bundan sonrası için ek olarak kaynaklar edinmeli, kendinizi geliştirmeli, vb. ileriye dönük adımlar atmalısınız deniliyor. Ancak bunun için bile uzaktan eğitim derslerini çok da doğru bulduğumu söyleyemeyeceğim. İlla bir seçim yapmak gerekiyorsa tabii ki Eğitim Fakülteleri, çünkü; insanların birbirlerine düşüncelerini bu şekilde daha rahat anlattığına, yine aynı şekilde tartışmaların daha verimli geçeceğine inanıyorum. Öğretmen yeterliliği içinse şunu söyleyebilirim ki Türkiye'de eğitimci olduğunu iddia eden ancak kendini geliştirmeyen ve buna devam eden, tek doğrunun kendi bildiği olduğunu düşünen, bir topluluk var ve bizlerin bu yapıda olmaması için sürekli kendimizi geliştirmemiz gerekiyor. Şu an aldığım pedagojik formasyon programı ile bu yeterliliği sağlayabileceğimi düşünmüyorum, belki dersler henüz bitmediğinden belki de derslerin o kadar yeterli olmadığındandır. O yüzden öğrenciyi derse kazandırmanın yanı sıra, öğrenciyle birlikte derse hazırlıklı gelmek, konuyu anlatmak vb. durumlar dışında, önce kendi yeterliliğimizi sağlamalıyız ki insanlara bir katkımız olsun.
|
|
|
Post by esinunlusoy on Aug 29, 2016 11:34:22 GMT
İşini sevmeyen ve özümsemeyen bir öğretmen ya da öğretmen adayı Eğitim fakültesinde ya da Pedagojik Formasyon eğitimi ile nefret edilen, hiç bir öğrencisine katkı sağlayamayan bir eğitimci olabilir. Tam zıttı olarak, işine bağlı olan, bir şeyler öğretmenin mutluluğunu huzurunu bilen bir eğitimci 2 şekilde de kazanımlar sağlayabilir. Ancak verim olarak düşünüldüğünde sıkıştırılmış bir program, ve yüzyüze olmayan bir eğitimden pek bir verim beklenemez. Yüz yüze olan bir örgün eğitim ile daha bol sorulu ve bol dönütlü bir eğitim gerçekleştirilebilir. Eğitim fakültelerinde daha uzun süreli bir süreç avantaj sağlamaktadır. Başta da belirttiğim gibi işini özümseyen bir öğretmen için durum farketmez ama istediği için değil de, seçmiş olmak için öğretmenliği seçen bi aday için zorunluluk baş şart olmalıdır ve gözlenip öğretmenliğe layık olup olmadığına karar verilmelidir.
|
|
|
Post by fatmacerit on Aug 29, 2016 11:42:07 GMT
pedagojik formasyon programını tamamıyla göz önüne alıp eleştiremem.Karabük üniversitesinde almakta olduğum programı eleştirebilirim.Eğitim fakültesinde eğitim veren hocalar öğrencilerine bu eğitimi vermeden önce uygulama fırsatı bulmuştur ve ilerde öğretmenlik yapan öğrencilerin nelerle karşılaşacağını bilerek eğitim verirler.Örneğin biz bu sertifika programında sınıf oluşturuldu ve bu sınıfta her branştan öğrenci var.Ben bu formasyon eğitimini alırken okul öncesi eğitim yönünden uygulayabileceğim bilgiler almaktan yanayım. Ama derste ilkokul, ortaokul, liseye yönelik eğitim verilmekte ve benim burada öğrendiğim bilgilerin olmadığını düşünüyorum.bu pedagojik formasyon sertifika vermek için oluşturulan sınıfların mesela sosyoloji,psikoloji, felsefe branşı olanlar bir sınıfta olsaydı ve dersleri sözele dayalı olduğu için branşları göz önüne alınarak bu derste kullanabilecekleri yöntemler , teknikler, bilgiler verilseydi daha uygun olduğunu düşünüyorum. sizce de branşa uygun sınıflar olması gerekmiyor muydu?
|
|
|
Post by fatmacerit on Aug 29, 2016 11:55:17 GMT
Öğretmen yeterliliğinde ise öğretmenin anlattığı dersi ilk önce benimsemesi gerekmelidir.Öğretmen yeterliliğinde öğretmen ilk önce kendi branşında iyi olacak ve çok yönlü araştırma yapmalı ve bu bilgileri nasıl öğrenciye aktarmalı onu bilmelidir.Örneğin ben bir öğretmen olsaydım öğrenciyi tanıyıp onun nasıl bilgiye sahip olduğunu ve nasıl yöntemle öğrendiğini ölçerdim. Öğretmenin o konuyu kendisi nasıl anlatabildiğinden çok öğrencilerinin çoğunluğunun nasıl bilgiyi kavrayabildiği öğretmen yeterliliğinde önemli olduğunu düşünüyorum. Başka bir yönden yeterliliği ele alacak olursak öğretmenin ne kadar bilgisi olduğundan çok bunu öğrencilerine ne kadar aktarabildiği ve ne kadar kalıcı bilgiler olduğu daha önemlidir. Burada sorulacak en önemli soru öğretmen yeterliliğinden çok bilmek mi yoksa bilgiyi etkin kullanmak mı ?
|
|
|
Post by burcucan on Aug 29, 2016 12:04:58 GMT
Pedagojik formasyon eğitimi kısa zamanda etkili bir eğitim programı olsa bile verilen eğitim öğrencilerin bilgi gereksinimlerini tam anlamıyla karşıladığını söyleyemeyiz. Günümüz ne kadar teknoloji çağı olsa dahi eğitim akışında aksaklıklar olabiliyor ve eğitim bütünlüğü sağlanamamaktadır. Fakat eğitim fakülteleri örgün eğitim alarak bu durumda avantajlıdır. Bölüm olan öğrencilerin lisans programı süresince teorik bilgiye, bilimsel düşünme ve uygulama yeteneğine sahip, alanında uzman bireyler yetiştirmektedir. Bu bilgilerin paylaşılıp aktarılması konusunda pedagojik formasyon bölüm öğrencileri için vazgeçilmez bir konuma gelmiştir. Alınan eğitim ne kadar kapsamlı ve teorik olarak içeriği yoğun olsa dahi öğrencilere etkili bir şekilde aktarılmadığı sürece Türkiye'de verilen eğitim verilerde üst düzeylere çıkamayacaktır. Aldığımız pedagojik formasyon eğitiminde eğitimci yeterliliği, derslerin verimliliği ve uygulanış oldukça iyidir. ama elbette yüz yüze eğitim anlayışının yerini tutamaz.
|
|
|
Post by kubraakalin on Aug 29, 2016 12:08:12 GMT
Hayatımızda yaklaşık 6-7 yaşlarımızdan beri sürekli bir sınav ders temposu halindeyiz. İleriye baktığımız zaman herkes kendini iyi bir yerde iyi bir yaşam standardında görmek ister. Bunun içinde emek vermek gerekmektedir. Bu eğitimi sadece kendi geleceğimiz için değil ülkemiz içinde beraber ileriye götürmek zorundayız. Bunun için okullarda olduğumuz sınavlar sonucunda herkes üniversite hayatına adım atmış. Ve kendini geliştirmeye hala devam etmekte. Bu süreçte pedogolojik formasyon sertifikasını görüyor ve bunun için başvuruda bulunuyor. Peki o insanlar neden gelmekte ? Gerçekten iyi bir eğitimci olmak mı yoksa mecbur bırakıldıkları için mi? Bu kısım aslında o kadar önemli ki. Bir insan bir şeye mecbur bırakıldığı zaman o işi yapmak zorunda olduğu için yapar ona sevgisini katamaz. Bu kişi derslere girdiği zaman öğrencilerine bir şey katamaz. Ben bunları şu an neden söylüyorum. Çünkü baktığım zaman şu an pedagolojik formasyon öğretmenleri arasında bu işi gerçekten severek yapan öğrenciyi geliştiren 7 öğretmenden belki de 4 üdür. Öğrenciler o öğretmenlerin dersine ya girmiyor. Ya da girdikleri zaman zorla oluyor. Bu zorla bırakılma kuşaktan kuşağa böylelikle aktarılmakta. Bunun için ne yapılmalı bizler içinde sadece öğretmen odaklı değil kendimizi geliştirebilecek şeylerle meşgul olmalıyız. Karabük üniversitesinde verilen formasyon hakkında da uzaktan eğitim olması bilgisayar başında 6 saat durmanın gerçekten zor bir şey olduğunu düşünüyorum. Bunun dönem içinde ya da bölümümüz içinde verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü hem kısa bir süreye sıkışmadan rahat bir şekilde, hem de yüz yüze daha etkili olabileceğini düşünüyorum. Zaman zaman yaşadığımız internet sıkıntıları da yaşadığımız zorluklara dahil olmaktadır.
|
|
|
Post by 14nurayteyin on Aug 29, 2016 12:40:43 GMT
Türkiye şartlarına bakılırsa öğrenim açısından eğitim fakültesinde alınan formasyon programının daha etkili olacağını düşünüyorum. Çünkü yüz yüze öğrenme daha kalıcıdır ve öğretici-öğrenci etkileşimi daha güçlü olur. Bilgisayar başında uzun süre ders dinlemek, yani dikkatini vermek her zaman olmuyor, belki bulunduğumuz ortam ve durum etkilidir bunda. Ve hocaların anlatım tarzı da, her hocanın dersi öğreticiliği etkin değil bu da ben de sadece derste bir şey kaçırmayayım diye dinlememe neden oluyor.Örgün öğretim sisteminde olduğu gibi öğrenciler arasında birliktelik, grup bilinci gelişimi ve kültürel etkileşim gibi bazı psikolojik ve sosyolojik unsurlar sağlanamıyor.Her ders için değil ama bu program; aktif öğrenmeyi desteklenmesine karşın, televizyonda olduğu gibi pasif olarak izlememize neden oluyor. Üstelik bu program sıkıştırılmış bir program, ne kadar kalıcı oluyor herkes de bilemiyorum. Ve tüm bu yazdıklarıma baktığımda, derslerin bitmemesi de buna dahil ki henüz kendimde bu yeterliliği göremiyorum.
|
|
|
Post by sebnemsokul on Aug 29, 2016 12:48:03 GMT
öğretmenlik sadece meslek bilgisi demek değildir. Öğretmenlik genel kültür, alan bilgisi ve meslek bilgisinden olusuyor. Öğretmen iyi ve nitelikli olması için bu 3 alanda da kendini yeni bilgilerle sürekli güncellemelidir. Bizler alan bilgilerimizi okuduğumuz bölümlerde gerek hocalarımız gerek kendi özel okuma araştırmalarımızla geliştiriyoruz. aynı sekilde genel kultür olarakta böyle . Fakat öğretmenlik meslek bilgisi suanda bize cok yeni ve kendimizi daha fazla geliştirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Eğitim fak. de olsak pedogojik formasyonda alsak hocalarımız ancak bze bir vizyon için pencere ve gerekli donanım için yol haritası olabilirler. Şu anda tam anlamıyla formasydan 100de 100 donanım olduğuna inanmiyorum cünkü 7 haftada bu verime ulaşmanın mumkun olduğunu düşünmüyorum ki nitekim bu donanımlaşma bir meslek hayatı boyunca sürecektir.
|
|
|
Post by feyzaozcan on Aug 29, 2016 13:22:23 GMT
pedegojik formasyonun öğretmen yetiştirmede katkısı elbette vardır ancak eğitim fakülteleri mi pedegojik formasyon mu denildiği zaman ikisinin de artı ve eksi yönleri vardır.bunu belirleyen en önemli etken öğrenci çabasıdır. Öğrenci kendi öğrenme isteği düzeyinde olumsuz olan şartları da olumlu hale getirebilir. ilk olarak bakıldığı zaman eğitim fakülteleri tabiki daha iyi eğitim sunar yıllar içerisine yayılmış bir eğitim programı hem öğrencilerin konularını sindirmesini sağlar hemde uygulamasını.. Ancak şuan bizim aldığımız pedegojik formasyon eğitimi bazı açıdan yetersizdir. Sıkıştırılmış ders programları ve sınavlar öğrenciler için sıkıntı arzetmektedir. Çünkü öğrenciler bu kadar kısa sürede nasıl öğreneceğim sorusundan ziyada dersi nasıl geçebileceğim sıkıntısıyla başbaşa kalabilmektedir. Ancak bütün bu olumsuzluklara rağmen öğrenci kendi çabalarıyla bu eğitimi olumlu hale çevirebilir. Buda dersi düzenli olarak takip etmek, anlamadığını senkron derslerde sormak ve ders sonrası çalışmaları sürdürmek bizlere katkı sağlar ve sağlamaktada... öğretmen yeterliliği deyince de akla ilk gelen öğretmenin almış olduğu eğitimin kalitesi ve bunu uygulamaya dökmesidir. Öğretmen ilk olarak sağlam bir bilgi birikimine sahip olmalı ve bunu öğrencilerine anlaşılır ve ilgi çekici bir şekilde öğrencilerin anlama kapasitelerini de göz önüne alarak etkili bir aktarım yapmasıdır. Buda öğretim yöntem ve ilklerini, öğrenci psikolojisini, ölçme ve değerlendirmedeki temel ilkleri bilerek yapabilmek mümkündür. Bu sertifika programı bana tam olarak bunları yapabilmemi sağlamasada katkılarını asla gözardı edemem bana gerek ölçme ve değerlendirme gerekse öğretim teknikleri hususunda bilgi sahibi olmamı sağlamıştır ancak uygulama olsaydı ve örgün eğitim sağlansaydı elbette daha kaliteli olması beklenirdi.
|
|
|
Post by nilufersecgin on Aug 29, 2016 13:22:26 GMT
Öğretmen yetiştirmede pedegojik formanyonun katkısı elbette vardır ancak bu derslerin dar bir zaman içinde ve uzaktan eğitim şeklinde verilmesi kişiden kişiye değişse de bence dezavantajdır. Ancak bunun böyle olması pedegojik formasyonun hiçbir katkısı yoktur anlamına gelmemektedir. Biz öğretmen adaylarının bu dersleri alması öğretmen olduğumuzda öğrencilere daha çok katkı sağlamamızda yardımcı olacaktır. Eğitim fakültesi ile pedegojik formasyonu karşılaştırdığımızda ise eğitim fakültelerinin örgün olması itibariyle daha yararlı olacağı fikri öne çıkmaktadır. Ancak bu ikisinin yararlı olup olmamasında sadece örgün veya uzaktan olması değil öğrencilerin bu konudaki istek ve çabaları da önemlidir. Öğretmen yeterliliği şu an öğrendiğimiz öğretmen mesleğiyle ilgili bilgi ve becerileri öğretmen olduğumuzda hayata geçirebilmektir. pedegojik formasyon programı bize neyin ne olduğunu öğretmede yeterli olsa da bunu uygulamaya geçirmek tamamen bizim becerimize ve seneler içinde elde edeceğimiz tecrübeye bağlıdır. Elbette bu sertifika programını almadan önce ve aldıktan sonraki bilgilerimiz, bu mesleğe bakışımız aynı olmayacaktır. Bu nedenle pedegojik formasyon programının olumlu olumsuz tüm yönleriyle biz öğretmen adaylarına katkıda bulunması kaçınılmazdır.
|
|
|
Post by reyhankaraahmet on Aug 29, 2016 13:46:34 GMT
Öğretmen yetiştirmede pedagojik formasyon programlarının katkısı elbette vardır.Öğretmen adaylarımızı öğretmenliğe hazırlamaktadır, fakat yeterli seviyede değildir. Sıkıştırılmış bir şekilde verilmesi sebebiyle bu program bir sertifika ya da diğer bölüm derslerinden bir farkı yoktur.Öğretmen yeterliliği konusu ise; bir öğretmen önce alan bilgisine sahip olması gerekir. Bunların yanı sıra öğretmen meslek bilgisine ve genel kültür bilgisine de sahip olması gerekir.Elbette bunları sıralayacak olursak en önemlisi ve hepsini kapsayan iletişimdir. Bir öğretmen bilgisini karşı tarafa ancak bu şekilde aktarabilir. Ayrıca pedagojik formasyon tüm öğrencilere verilmemelidir. Akademik ortalama v.b şartlar sunularak seçilmiş öğrencilere ve gerçekten öğretmen olmak isteyenlere verilmelidir.Böylece mesleğini severek yapan öğretmenlerimiz olacağı için eğitime de katkı sağlayacağını düşünüyorum.Sizce pedagojik formasyon herkese verilmeli mi? Neden?
|
|
|
Post by muhammet OZKURT on Aug 29, 2016 14:01:42 GMT
Formasyon eğitiminin çoğunluklu olarak uygulamalı derslere dayanmalıdır.. Kişiler derslere katılmalı öğretmen ve öğrencileri izlemelidir. Eğer bu şekilde olamazsa öğretmen yeterliliğinde eksikler olur.
|
|
|
Post by mervekaraguzel on Aug 29, 2016 14:30:10 GMT
Öğretmenlerin milli eğitim sistemi içinde ki rolü çok önemli olmasına rağmen o kadar yanlış sistemler uygulanmaktadır ki çoğu öğretmen açığını kapatmak üzere kullanılan mesleğin esaslarıyla uyuşmayan ideolojik yöntemler olmuştur.pefagojik formasyon bir gencin meslek edinme ve yaşamına yön verme kaygıları dikkate alındığında son derece iyi niyetli ve olumlu adımlar olarak görülse de bunun pek çok sakıncası olduğu açıktır.pedagojik formasyon sayesinde eğitim fakültesinden mezun olan bireyle 2 aylık eğitim alıp sertifika almaya hak kazanan birey aynı haklara sahip olur ancak aldıkları dersler bire bir örtüşmez biri 4 yılda alırken bu eğitimi diğeri 2 ayda ve uzaktan olarak görür ne kadar etkili olabiliceğini siz düşünün.öğretmenlik çok kutsal ve önemli bir meslek 2 aylık bir eğitimle alınabiliceğini ve yeterli olabiliceğini ben kesinlikle düşünmüyorum Bir öğretmeni tam mana da yeterli diyebilmemiz için kişisel ve mesleki değerleri tam mesleki gelişimini gerçekleştirmiş öğrenciyi birey olarak tanıyan öğrenme ve öğretme sürecini bilen okul aile ve toplum ilişkileri güzel olan program ve içerik bilgisi yeterli olan bireyler yeterli öğretmen sınıfına girebilir.
|
|
|
Post by rojdankatlav on Aug 29, 2016 14:34:13 GMT
Öğretmen yetiştirmede pedagojik formasyon fakültelerde kısa süreli verildiği için istenen sonuçlar eğitim fakültesinde öğretmen yetiştirmek kadar olamaz.YÖK tarafından alınan ve sürekli değişen karalar yüzünden öğretmen yetiştirmede bir kargaşa oluşturmaktadır.Fen edebiyat fakültesi mezunlarına pedagojik formasyon vererek öğretmen yetiştirme işi öncelikle alanında uzmanlaşmayı sonrasında ise alan bilgisinin nasıl öğretileceği ile ilgilenerek meslekte uzmanlaşmayı hedeflemektedir.Teoride gayet mantıklı görünen bu adım, uygulamada aynı başarıyı gösterebilmelidir ki eğitim sistemi adına alınmış bu olumlu kararı degerlendirebilsin. Pedagojik formasyon hazırlık olarak ilerlemesi birçok atanamayan öğretmenin olmasına yol açmaktadır.Eğitim fakültesinde verilen genişletilmiş formasyon öğretmen yetiştirmede istenilen sonuçları verebilmektedir.Fen edebiyat fakültesindeki pedagojik formasyonun kısıtlayıcı zamanda da verilmesi öğretmen yetiştirilmesinde yeterli değildir.Öğretmenlik yüz yüze yapılabilecek bir meslek olmasıyla birlikte pedagojik formasyonun uzaktan eğitim sistemiyle verilmesi istenilen düzeylerde öğretmen yetiştirememektedir.
|
|