|
Post by hilvan12345 on Sept 4, 2016 19:40:21 GMT
Pedagojik formasyon programın amacı öğretmen yetiştirip sağlam bireyler yetiştirmektir.Fakat öğretmen yetiştirmek bir seneye, bir döneme sığacak kadar dar olmamalıdır. Edebiyat fakültelerine tanınan bu sertifikanın yanında bir de ilk eğitime başlayan üniversiteli öğrencilerin daha sağlam bireyler oluşturmak için ilk eğitime başladıklarında öğretmenlik eğitimi içeren derslerin olması gerektiğini düşünüyorum.
|
|
|
Post by gulcecen on Sept 4, 2016 20:12:47 GMT
Hayatımız boyunca birçok sınava tabi tutuluyoruz. Bu sınavlar gelecek hayatımızda bizim statümüzü belirlememizde büyük bir rol üstleniyor. Fakat Türkiyenin bu sınav sistemi konusunda pek başarılı olduğunu düşünmüyorum.Şöyle ki ulusal sınavlarda sistem sadece bilgi ölçümü üzerine dayalı. Peki sınavda başarı sağlayan birey iş hayatına atılınca yeterli olabiliyor mu? Bana kalırsa hayır.. Sistem bilgi ölçümü yaparken performansta ölçmeli ve bunun için staj program vb.olaylar daha da artırılmalıdır. Bana göre sistem daha çok iş başvurusunda bulunan kişiye biz deneyimli eleman arıyoruz deyip bu olanağı ona sunmadan geri çevirmesi gibi bir şey.
|
|
|
Post by gozdekahyacık on Sept 4, 2016 20:20:59 GMT
ulusal olarak yapılan sınavlar kapsam geçerliliği düşük sınavlar olup seçiciliği ve ayırt ediciliği bakımndan yüksek sınavlardır. Türkiye de bu sınavların bazıları ölçme niyetli yapılsada değerlendirme amaçlı kullanılmaktadır. Başarı durumu ise ulusal derecede tartışmaya açık ama ulusral arası pisa ya göre net bazı göstrgeler mevcuttur. bu kadar sınav olurken öğrenciler bu adar ölçme sınavı ile değerlendiririken pisa ki durum diğer ülkelere göre kötü durumdadır. ve orcancanın altında olduğumuz göstergelerde mevcuttur. neyin değerlendireciğine bağlı olarak sınavsız değelendirme olabilir ama ölçme olmamlılıdır.
|
|
orkun
New Member
Posts: 4
|
Post by orkun on Sept 4, 2016 20:32:35 GMT
Türkiye’de ulusal sınavlarda kolay okunması açısında ve yazılı sınavlara göre daha pratik olması açısında çoktan seçmeli sınavlar kullanılır. Bu sınavlara başvuran sayısı çoktur ancak alınacak kişi sayısı azdır. Bu yüzden bu sınavlar zordur.Kendı sevdıgı derste basarılı olan bı ogrencı baska derste basarız olabılır.Ulkemzde her sey bır kac sınava baglanıyor ve gecmıs basarılar goz onunde bulundurulmuyor.ancak sınavsız degerlendırme mumkun degıldır ıse alımlar sınavlar ve mulakatlarla mumkunudur.basarı ıstenıyorsa çaga ve ogrencılere gore bır sıstem getırılmelıdır.
|
|
|
Post by gulcecen on Sept 4, 2016 20:32:54 GMT
Peki ya uluskarası sınavlarda nasılız? Edindiğim bir kaç bilgi paylaşımı yapacağım. PISA ile edindiğim bilgilere göre; Türkiye, ilki 2000 yılında gerçekleştirilen PISA’ya 2003’te katılmaya başladı ve o tarihten bu yana dört değerlendirmede (2003, 2006, 2009 ve 2012) yer aldı. OECD’nin düzenlediği beşinci, Türkiye’nin katıldığı dördüncü ve son değerlendirmenin sonuçları ise birkaç gün önce ilan edildi. Buna göre ülkemiz 2012 değerlendirmesinde matematik alanında ortalama 448 puan elde ederek 65 ülke arasında 44’üncü sırada kaldı. Okuma becerileri alanında 475, fen alanında ise 463 puan elde edildi. Bu puanlar sınava giren tüm öğrencilerimizin PISA performanslarının ortalaması. 2009’da ise ortalama puanımız okuma becerilerinde 464, matematikte 445, fen alanında ise 454 şeklindeydi. Türkiye sıralama, puan ve ilerleme açısından değerlendirildiğinde ortalama performansını yükseltmiş olmasına rağmen sıralamadaki yeri değişmedi.Evet yukarıdaki bilgiler ışığında görüldüğü gibi Türkiye sınava ilk katıldığı günden itibaren sürekli bir aşama katetmiş. Bu bir başarıdır. Fakat başarısızlık hala ulusal birçok sınav hakkında hala tek bir bilgimizin bile olmayışıdır. (KAYNAK:MEB)
|
|
|
Post by gulcecen on Sept 4, 2016 20:36:25 GMT
Ve diğer bir soru sınavsız değerlendirme yapılabilir mi? Sınav gerekli bir olgudur. Fakat bunun yanında destekleyici şeyler de olmalıdır ki geçerliliğini ve gücünü daha fazla arttırsın. Bunun sayesinde kişi her açıdan değerlendirilmiş olacaktır.
|
|
|
Post by krkmzserife on Sept 4, 2016 21:44:45 GMT
Türkiye de ki eğitim sistemi zaten başlı başına yanlış. Ulusal sınavların bir öğrencinin başarısını belirlediğini düşünmüyorum.ilkokuldan itibaren öğrencilerin test usulu sınavlara tabir tutulması öğrencinin ne zeka seviyesini ne de başarısını belirler. ilkokul,lise, üniversite sınavları hatta üniversite bittikten sonra KPSS sınavı başlı başına hüsran.Başarı elde etmeyi bir buçukluk saatlik sınavlara sığdırmaya kesinlikle katılmıyorum.Test usulü yapılan sınavlar yerine ilkokuldan itibaren öğrencinin sınıf içindeki başarısı ya da öğrencinin yetenekleri uygun sınavlarla lise yada üniversite kazanmaları daha doğrudur.bu şekilde okuyan bir öğrenci edindiği meslekte hem daha başarılı hem de daha faydalı olur.Türkiye bu sınavlarda başarılı değildir. Her yeni gelen bakanın siyasi çıkarları doğrultusunda eğitim sistemini sınav programlarında yeni yöntemler denemesi öğrencilerin her sınava tekrar tekrar alışması başarısız olmamızı engelliyor.
|
|
|
Post by aysegulkaraca on Sept 5, 2016 0:38:50 GMT
Ulusal sınavlar (KPSS, TEOG, ALES vb) genç nüfusun fazla olmasına bağlı olarak arz talep dengesini korumak için yapılmaları zorunlu sınavlardır. Çünkü eğitimi iş bulma aracı olarak ve sanayileşmenin tam olarak gerçekleşmediği ülkemizde eliminasyonu sağlamak ve nitelikli insanı bulmak için bir ihtiyaçtır. PISA sınavlarında 64 ülke arasında ülkemizin 45. sırada yer aldığı görülmektedir. Bunun nedeninin ülkemizin okur yazarlık kavramını teorik bilgi verme şeklinde algılamasına bağlanabilir. Teorik bilginin uygulama ile pekiştirilmesini sağlayabilmiş ülkeler okuduğunu anlama ve bildiklerini gerçek problem durumlarına uygulayabilme yeteneğini ölçen bu sınavlarda daha başarılı olmaktadır. Ülkemizin genç nüfusunun fazla olması eğitim hizmetlerinin niteliğini etkilemektedir. Eğitimden yararlanan genç nüfusun ilgi ve yetenek alanlarına uygun olarak yönlendirilmesi için sınavların bu haliyle yapılması zorunluluk gibi görülmektedir. Alternatif ölçme yöntemlerinden yararlanmanın zaman, emek ve yoğun bir çalışmayı gerektirdiği açıktır. Ek olarak kişilerin ilgi, yetenek ve isteklerine göre seçim yaparak meslek sahibi olabilmeleri için o ülkenin istihdam olanaklarının da gelişmiş ve bu talebi karşılayabiliyor olması gerekmektedir. Bu sebeple Türkiye'nin gelişmişlik düzeyi henüz kişilerin ilgi ve isteklerine göre meslek sahibi olmalarına olanak sağlayabilecek yeterlik ve altyapıya sahip olmadığı için mutlaka bir sınavla seçme sistemi gerekmektedir.
|
|
|
Post by sehrbandurak06 on Sept 5, 2016 8:47:31 GMT
Bu sınavların hepsi kişinin hayatı açısından önem tasıyan sınavlardır.Ulusal olan bu sınavlarda sınava giren sayısı yüksek olduğundan uygulanan yöntem doğrudur fakat tüm herseyin tek bir sınava bağlanıp kişi yeterliliğini değerlendirilmemesi eksiktir.Türkiyenin eğitim sisteminde çok fazla eksiklik olduğu ortadadır.Türkiye batılı ülkelere oranla geri kalmış iken birçok ortadoğu ülkesine oranlada ileri bi seviyede yer almaktadır.türkiyede sınavsız değerlendirme olarak beceri uygulama ve mülakat sistemi yapılabilir.Ancak bu uygulamarda da değerlendirmeyi yapan komisyon yansız ve nesnel davranabilmeli uygulanan tüm yöntemler aynı kriterleri tasımalı ve kimseye farklı uygulama yapılmamalıdır.Aynı zamanda her ne olursa olsun kişisel yeterlilikler tüm sınavlarda değerlendirilmelidir.
|
|
|
Post by hutkuersin on Sept 5, 2016 11:24:44 GMT
ulusal ve uluslararası sınavlarda başarılarımızın olumlu yönde sonuçlar verdiğini düşünüyorum. Genç nüfus oranımızın fazla olduğu için sınavların bu anlamda en iyi belirleyici olduğu kanaatindeyim. Mülakatların formal sınavlara oranla geçerliklerinim düşük olduğunu düşünüyorum. Teorikte mülakat kavramı etkin bir öge olarak görülebilir lakin pratikte uygulamak oldukça özveri ve dikkat isteyen bir kavramdır. Devletimiz öğrencilere yurt dışı eğitimi olanağı, çeşitli burs ve imkanlar sağlayarak teşvik etmektedir. Tüm bu süreç çok yönlü bir bakış açısı sağlarken aynı zamanda ufkumuzu genişleten imkanlar sağlamaktadır.
|
|
|
Post by zeynepaktas on Sept 5, 2016 16:59:54 GMT
Ulusal (KPSS, ALES, TEOG, vb.) ve uluslararası (PISA, PIRLS, vb.) düzeyde uygulananan sınavlarda Türkiye'nin başarı durumunu tartışınız. Sınavsız değerlendirme yapılabilir mi tartışınız. Günümüzde ulusal ve uluslararası olmak üzere pekçok sınav yapılmaktadır.Ben bu sınavların gerekliliğini her zaman düşünüyorum.Fakat üzerinde durmamız gereken önemli nokta her sınav türü geliştirildiği ülkelerin eğitim düzeyine daha yakındır. Senelerdir ingilizce görmemize rağmen hangimiz güzel anlayabiliyor ve konuşabiliyoruz.Şimdi Teofle sınavına girsek ne yaparız. Asıl mesele budur.Sınavsız değerlendirme yapılamaz. Ama bu şekilde de olmaz diye düşünüyorum.
|
|
|
Post by haticee on Sept 5, 2016 18:08:10 GMT
Her ulkenin sinav sistemi amacina gore farklilik gosterir. Bence ulkemizdeki sinav sistemi uluslararasi sinav sistemini gerisinde cunku iyi bir meslek sahibi olabilmek icin insanlar gereginden fazla sinava yoneltiliyo ve asil yeteneklerini disari vuramiyorlar. Bir diger konu ulkemizde egitim sistemi, sinavlar tamamen siyaset amacli yonetiliyor ve kullaniliyor bu da insanlarin sinavlara ve egitim sistemine guvenini yikiyor.
|
|
|
Post by emreyildirim on Sept 5, 2016 18:18:12 GMT
Sınavlar şahsi görüşüm olarak göreceli kavramlardır gerekliliği insanı test etmek ve farklılıkları ortaya koymaksa illa yazılı veya test sınavı olmak yerine kişisel yetenek sınavlarının önem kazanması ve bir olimpiyat yarışması gibi kişileri öne çıkaran yetenekleri ve ilgili oldukları konulara yönlendirmeli.Günümüz Eğitim sınavları gibi sınavlar insanları tercihlerle yönlendirmemeli insanlar kendilerini yönlendirmelidir.
|
|
|
Post by gulcecen on Sept 5, 2016 18:19:43 GMT
Öncelikle sınavsız bir sistem düşünülemez bence. Birçok ulusal ve uluslar sınav vardır fakat sınav tek başına yetmemektedir.Bu sınavlar hakkında insanlar yeterli bilgiye sahip değildir. Uluslararası sınav olan PISA çoğumuz tarafından bilinmemektedir. Bu durumda çok fazla başarı beklenmesi anormal olur.
|
|
|
Post by Muhammed Fatih Mermer on Sept 5, 2016 18:21:52 GMT
Ülkemizde sınava giren birey sayısının oldukça fazla olması sebebiyle sınavsız bir değerlendirmenin yapılmasını imkansız görüyorum.Ancak sınav sistemini düşündüğümüz zaman yapılan bu sınavların daha çok insanların farklı yeteneklerini ölçmekten ziyade tek bir yetenek üzerinde durup ezberciliğe yönelttiğini görüyorum.Ezberci sistemle yetişen öğrencilerin ise hayatlarının sonraki aşamaların da ne kadar başarılı oldukları tartışılır.Mesela ulusal bir sınav olan KPSS sınavından geçen bir öğretmeni başarılı olarak değerlendiriyoruz ama bu o öğretmenin iyi bir öğretmen olduğu anlamına gelmiyor belki de bilgilerinin icraata dökmede,uygulamada sıkıntı yaşayabilir bunun için sadece bir sınava dayanarak bir öğrencinin başarılı olup olmadığına karar vermemek gerektiğini düşünüyorum. Bunun için çözüm önerisi %60 sınav %40 performans değerlendirme şeklinde yapılması daha sağlıklı olabilir.
|
|