|
Post by Betül Kurnaz on Aug 29, 2016 6:19:17 GMT
Ulusal (KPSS, ALES, TEOG, vb.) ve uluslararası (PISA, PIRLS, vb.) düzeyde uygulananan sınavlarda Türkiye'nin başarı durumunu tartışınız. Sınavsız değerlendirme yapılabilir mi tartışınız.
|
|
|
Post by gulcankorkmaz on Aug 29, 2016 9:08:37 GMT
Bu tür sınavlar seçiçiliği ve ayırt ediciliği yüksek olan sınavlardır. Eğer alım azsa ve talep fazlaysa bu tür sınav yöntemleri kullanılır. Seçiciliği yüksek olan sınavlarda sözlü sınavlar ne kadar etklilidir ve objektiftir tartışılabilir. Ama sözlü sınav konuulabilir. Kişinin dilsel zekasının yeterliliği için konulabilir. Onun ilgi ve yeteneklerinin tanınması için bu tür sözlü mülakatlar yapılabilir. Günümüzde de Kpss gibi ayırıcılığı yüksek sınavlara sözlü mülakatlar konuldu. Alım düzeyi düşük özellikle fen ve edebiyat fakültelerinde her yıl mezunların fazla ataması yapılanların az olduğunu görüyoruz. Eğer ki öğretmenlik mesleğini hem dilsel hem de uygulamalı olarak göstermek istiyorsak objektif bir ölçme yapılmalıdır. Ancak her ne kadar sözlü mülakatlar konulmuş olsa da yazılı sınavın oranı daha yüksek olmalıdır.Çünkü sözlü sınavlar bizim bilgilerimizi değerlendirmek için bir araç olarak kullanılır.Bir fark yaratmak için kullanılabilir.
|
|
|
Post by tuncayozkan on Aug 29, 2016 9:20:23 GMT
M.E.B' nın 2015 yılında yaptığı TEOG sınavının sonuçları bir hüsran yaratmış ve bunun sonucunda sendikanın hazırladığı bir raporda aynen şu cümleler yer almaktadır . rapora göre : Öğretim kademeleri arasındaki geçişte temel olan çocuğun yetenekleridir. Türkiye’de ise çocuğun yeteneklerine göre yönlendirme değil, başarısına göre bir yönlendirme yapmaktadır. Başarı ise çocuğun ve ailenin doğrudan belirleyebileceği bir ölçüt olmaktan çıkmıştır. Çünkü eğitimde açık bir eşitsiz yarış söz konusudur. TEOG sınavlarının ölçmede yeterliliğinin olmamasının yanında başka problemleri de hayatımıza taşıdığını görebiliyoruz. Tek bir sınav yerine 12 sınavla bir üst kademeye geçişi öngören TEOG, Bursa’da bir kız öğrencinin, beklenen başarıyı sergileyemeyeceği endişesiyle intihar etmesine neden olmuştur. Sistemi bir yap-boz tahtasına dönüştürenlerin bu gerçekleri görmezden gelmesi kabul edilebilir bir durum değildir” . Arkadaşlar türkiye 'de uygulanan sınav yöntemlerinin nelere mal olduğunu açıkça görmekteyiz. Öğrenciler sanki bir yarış içindeymiş gibi gözüküyor ancak bu ne denli doğrudur tartışılmalıdır.her öğrenci kendi yetenekleri doğrultusunda yönlendirlse daha iyi hissedecektir kendini diye düşünmekteyim. yada başka bi bakış açısıyla ele alalım diyelim ki aynen şuan da olduğu gibi eğitim sisteminin , sadece başarı meyilli bir sistemle devam ettiğini düşünelim. son 12 yıldır eğitimde çığır açtığımız söyleniyor bunun bir söyletiden ibaret olduğunu teog ve pisa sonuç verilerine baktığımızda açıkça görebilmekteyiz. örneğin : 2009 ve 2016 yılları arası 65 ülkenin katılımıyla gerçekleşen pisa sınavları na baktığımızda türkiye okuma alanında 42. sırada fen bilgisi alanında 43. sırada matematik alanında ise 44.sırada yer almaktadır . nerde eğitimde çığır nerde başarı. ARKADAŞLAR İLK BAŞTA DA DEDİĞİM GİBİ SINAVLAR ELBET OLMALI ANCAK BU SINAVLAR YETENEKLERİ ÖLÇMEDE BİR ARAÇ OLMALI . ÖĞRENCİLER YETENEKLERE DOĞRULTUSUNDA YÖNLENDİRİLİRSE DAHA BAŞARILI OLACAKLARI KANAATİNDEYİM. Kaynak: ders notları ve M.E.B. sayfası
|
|
|
Post by hasanburakfindik on Aug 29, 2016 9:43:44 GMT
Türkiye'nin sınavlarda başarısız olduğunu düşünüyorum. Yanlış bir temel üzerine kurulu sistemsel çöküntü olduğuna inanıyorum. Ülkemizde ki eğitimin işleyişi öğrencilere aşırı bilgi yüklemesi yapmak ama bu bilgileri nasıl doğru şekilde kullanacağını öğretmemektir. Buda bir çok üzücü sonucu ve başarısızlığı beraberinde getiriyor. Tuncay arkadaşımın paylaştığı düşünceyi sonuna kadar destekliyorum. Eğitimin ilk amacı kişiye özgür bir birey özelliği kazandırmaktır ama Türkiye'deki sistemin amacıysa bireyi bir yarış robotuna çevirmek ve bu tür sınavlarla onu başarılı yada başarısız daha doğrusu en kaba haliyle zeki yada aptal olduğuna inandırmaktır. Eğitim sadece Türkçe, Matematik, Fen ve Tarih EZBERLETMEKTEN ibaret olmamalı! EĞİTİM BİREYİN YETENEKLERİNE VE TOPLUMUN SOSYAL POLİTİK İHTİYAÇLARINA GÖRE ŞEKİLLENMELİ VE SINAVLARIN BU YÖNDE DAHA DOĞRUSAL BİR DEĞERLENDİRME SÜZGECİ OLARAK KULLANILMASI 'DAHA YÜKSEK VE GERÇEK BAŞARILARIN ELDE EDİLMESİNİ SAĞLAYACAĞINA İNANIYORUM.'
|
|
|
Post by meryemozdemir78 on Aug 29, 2016 10:00:21 GMT
Türkiye egıtım sıstemı en basından eksıklıklerle doludur. cocuklar ılkokula baslar baslamaz uzerlerınde baskı olusturaraak tabırı caızse bır yarıs atına donusturmekteyız. cocuklarımızın yeteneklerını bılmedn yetıstırmekteyız ve aslında onların fıkırlerıne ve ne yapmak ıstedıklerını soylemelerıne bıle fırsat vermemekteyız. ayrıca sınavlarıda tartısacak olursak cocuklar 1 yıl boyunca(oncesını saymıorm bıle) yemeden ıcmeden gezmeden hazırlandıkları sınavları 2 saate baglamak ne kadar dogru kaygı duzeylerıne bakılmadan. ve sonuclarda sorularda yapılan hatalara baktıgımızda yapılan sınavlar ne kadar güvenılır ve gecerlı?
|
|
|
Post by nurgul altinkaya on Aug 29, 2016 10:23:08 GMT
Turkiyede duzenlenmis olan orta ogretim ve lise programlarinin yurt icinde ve yurt disindaki egitim alaninda yapilan sinavlara iliskin oldukca caba gosterilmekte bende bunu dogru gormekteyim cunku insanin cagdas bir uygarliga yukselmesi icin kendini her alanda gelistirmesi gerek bunun icin de gerek yurt icinde gerek yurt disindaki sinavlardan faydalanmali alanin uzman kisilerinden dogru bilgileri birebir almali ve sorularin cevaplarini daha net bi sekilde sonuclandirabilmeli buda turkiye ki calismalarla desteklenmelidir. Bu calismalara caba sarfetmeli ve daha fazla ulusal sinavlara ve uluslararasi sinavlara destek verilmelidir. Tabi bana gore bunu yaparken sadece uluslararasi sinavlara degil kendi ulkemizdeki sinavlarada gelismesi icin gerekli calismalari yapmali ornek bir sinav sitemi olusturup bizim ulkemizinde ornek olupogrenci katilimini desteklemeliyiz.
|
|
|
Post by emrahucuncu on Aug 29, 2016 10:50:25 GMT
Hayatımızın en önemli sınavları bunlar.Herşeyden çok eğitim öğretim alıyoruz aldığımız ünvanlar sadece aldığımız sonuçlarla karşılanabiliyor ama eğitim almıyoruz ezber sisteminden öteye gidemiyor insanlığı öğretemiyoruz öyle hale geldik ki paranız olduğu kadar avukat zengin olduğunuz kadar doktorluk hizmeti veriliyor çoğu okullarda babasının ünvanına göre öğretim ayrıcalığı yapılıyor insanlar denetlenmiyor politikaya göre şekillenen bir eğitim söz konusu haline geliyor bunu da PİSA grafiklerine yansıması normaldir çünkü her sene eğitim sistemi politik olarak oynanıyor teog kpss sonuçları ortada insanlar yıldırılmış hala eğitimde en üst seviyedeyiz diyen insanlarla meşguluz önce sistemin temellerini düzeltelim başarı düzeyi ortaya çıkar sınavsız eğitime geçilmesi olumlu sonuç verir çoğu ülke bunu denemiş ve başarılı olmuştur zaten herseyi denedik bunuda denesek zarar gelmez.
|
|
|
Post by omercevik on Aug 29, 2016 11:06:47 GMT
Bence sınavsız değerlendirme yapılması zor bir toplumuz aynı zamanda da sınavla hayatını şekillendiren çelişkili ama tüm hayatı sınavlara dayalı bir nesil olmuşuz ulusal sınavlar aslında tercihe bırakılıp öğrenci odaklı olsa ve herkes istediği bölümlere gitse belki biraz daha hayatımız kolaylaşır ve başkaları için okumayı ve bölüm seçmeyi artık bir kenara atabiliriz.Fakat uluslararası sınavlarda sınavsız değerlendirme yapmak daha zor gibi çünkü karma insanlar olduğu için dil ve çeşitli belirleyici unsurlar değerlendirilmek zorunda.
|
|
|
Post by sebnemsokul on Aug 29, 2016 11:16:49 GMT
öncelikle 'ULUSAL' sınavlardan bahsedecek olursam eğer bu sınavla ilkemizde seçme eleme ve basarılı olanları merkez alan sınavlardır. Daha çok başarıya odaklanılıp ve başarılı öğrenciden söz edip başarısızı hiçe sayılan sınavlardır. Aslında bence büyük sorunda burada baslıyor: asıl olarak başarısızlığa odaklanırsak eğitim sistemimizdeki sorunların neler olduğunu, eğitim ve öğrenme sürecini nasıl daha etkili hale getirilebileceği ve en önemlisi bütün BAŞARISIZLIĞI ÖĞRENCİYE YIKMAK YERİNE öğrenci dışında bu süreçte etkili faktörlerin düzeltilmesi yoluna gidilmelidir. Aslına bakılacak olursa benim bu söylediklerimi yüzümüze çarpan sınavlarda 'ULUSLARARASI' sınavlardır. Bu sınavlar dünya çapında 65 ülkede yapılmakta olup öğrencilerin daha çok üst düzey düşünme, anlama , anladığını yorumlama becerisi, problem çözme becerisini ölçen sınavlardır. Ve bu sınavın çıktıları yine sınavlara katılan tüm ülkeler arasında karşılaştırma ve sıralama yapılmaktadır. Bu sınavlar fikir ve uygulama acısından nitelikli sınavlardır. Uluslararası sınav çıktılarına bakarak eğitim sistemimiz üzerinde iyileştirmeye gidersek aslında ulusal sınavlardaki basarısızlık sebeplerinide tamir etmeye başlamıs olacağız....
|
|
serdarmutlu
New Member
Serdar MUTLU / Formasyon no:2015F20199011
Posts: 9
|
Post by serdarmutlu on Aug 29, 2016 11:26:07 GMT
KPSS, LYS, TUS, ALES, TEOG, PISA VEYA Polis Meslek Yüksek Okullarına giriş gibi sınavlar ayırt ediciliği yüksek olan sınavlardır. Bu sınavların asıl amacı bilen ile bilmeyin kişiyi ayırmaktır. Aynı zamanda bu sınavlar geçerliliği ve güvenirliliği yüksek olan sınavlardır. İncelediğim makalelere dayanarak öğretmenlerin yeterli donanıma sahip olmadığı anlaşılmıştır ve kendi ağızlarından hizmet içi eğitim istedikleri görülmüştür. Türkiye ilk defa 2003 yılında PISA ya katılmıştır.(Programme for International Student Assessment). Bu program dünyanın hemen hemen her yerinde eğitim politikasını geliştirmek için yapılmaktadır. Ülkemiz 2012 değerlendirmesinde matematik alanında ortalama 448 puan elde ederek 65 ülke arasında 44’üncü sırada kaldı. Okuma becerileri alanında 475, fen alanında ise 463 puan elde edildi. Bu puanlar sınava giren tüm öğrencilerimizin PISA performanslarının ortalaması. Birçok kişinin düşüncelerinin aksine OECD ülkemizin eğitim durumuna bakarak bir puana ulaşmıyor. Ki biz buradan şunu anlayabiliriz ki mutlak bir başarı veya başarısızlık gibi bir kanıya varamayız. Uluslar arası bir düzeyde veya ülkemiz genelinde baba sınavlar olarak tabir edilen KPSS, TEOG, ALES gibi sınavlar olmadan her hangi bir değerlendirme kesinlikle ama kesinlikle yapılamaz sebebi şudur ki bu sınavlar olmazsa objektiflik düşer daha çok subjektif bir yaklaşım söz konusu olur nasıl ki Van da ki bir okulun eğitim düzeyi ile İstanbul Ankara gibi büyük illerdeki okulların eğitim sistemleri bir değildir bu aynı şekilde aynı ilin farklı aynı tür okullarda eğitim düzeyinin aynı olmadığı gibidir. Yani bu okullarda aynı kitaplar okutulmasına rağmen aynı eğitim fakültesinden öğretmenlerin bile olmasına rağmen eğitimin sınavsız olduğu taktirde öğretmenlerin kendi kişilik özelliklerini yansıtarak objektif olunamayacağı için ulusal sınavlar yapılmaktadır. Aynı zamanda bu sınavların geçerliliği güvenirliliği test edilip yüksek geçerlilikte olan sınavlardır. O yüzden bu ulusal sınavlar daima var olacak gibi gözükmektedir. KAYNAKÇA www.hurriyet.com.tr/pisa-2012-sonuclari-ve-turkiye-basari-mi-basarisizlik-mi-25302046dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/40/137/973.pdf dergipark.ulakbim.gov.tr/sduiibfd/article/download/5000122855/5000113161 Serdar MUTLU /2015F20199011
|
|
|
Post by fatmacerit on Aug 29, 2016 12:33:58 GMT
Türkiye'de eğitim sistemi hem ulusal hem de uluslararası sınavlarda pek başarılı olduğu söylenemez.Örneğin PISA sınavında ortancanın altında olduğumuz bütün makalelerde acıkça bellidir. Bu sınavlarda ortancanın çok çok üstünde olamak da bizim için başarı olduğumuzu göstermez diyelim ki PISA da sıralamalarda yukarılardayız eğitimde öğrencilerin ne kadar mutlu ve ne kadar yaşam kalitesi iyiyse biz bence eğitimde o kadar başarılıyız. Biz PISA da eğitimimizdeki eksiklerin ne olduğumuzu görelim ve o yönde kendi eğitimimizi gelişmeler sağlayalım.Ulusal sınavlarımızda bir yıl KPSS'den çok sayıda tam puan alması da bizi başarılı bir ülke yapacağını sanmıyorum. Ülkemizdeki milyonlarca kişi her yıl KPSS, YGS, LYS, TEOG gibi sınavlara hazırlanırken sosyallikten uzak, negatif kişi olarak sınavını kazanması bizim ülkemizi başarılı mı sayacak? Ülkemizdeki insanlarımız lys'den ilk 500'e girmiş ama psikolojik ve sosyal sorunları olan mı başarılı sayılacak?
|
|
|
Post by aysenuryel on Aug 29, 2016 12:41:29 GMT
Türkiye’de ulusal sınavlarda kolay okunması açısında ve yazılı sınavlara göre daha pratik olması açısında çoktan seçmeli sınavlar kullanılır. Bu sınavlara başvuran sayısı çoktur ancak alınacak kişi sayısı azdır. Bu yüzden bu sınavlar zordur. Bence KPSS veya benzeri sınavlardan sonra bir mülakat sistemi olmalı çünkü belki de o mesleğe hiç yeteneği olmayan mesleği bilmeyen insanlar sırf matematik Türkçe derslerini iyi biliyor diye iyi yerlere gelebiliyorken, matematiği kötü mesleğine aşık insanlar açıkta kalabiliyor buda sistemde bir adaletsizlik olduğunu gösteriyor. Aynı şey diğer sınavlar içinde geçerlidir. YGS VE LYS gibi sınavlarda her şey bir sınava bağlanıyor öğrencinin geçmişteki başarıların sadece az bir yüzdesi puanına ekleniyor. Ancak son yıllardaki TEOG’la yapılan her yıl belli sınavların devlet eliyle yapılması bence bu eşitsizliği ortadan kaldırmasa da azaltıyor Türkiye’nin uluslararası sınavlardaki başarısı PISA 2009 verilerine göre 2012 yılında 5- 10 puan arttırmıştır. Ancak ortalama artmıştır sırlamada gerileme olmuştur. 2012’de PISA ‘ya yeni katılan 6 ülkeden yalnızca 3’ü geçilebilmiştir. Ortalamanın üzerindeki ülkelerin Fen Bilimleri testlerinde daha başarılı olduğu görülmektedir. Buradan çıkarılması gereken sonuç eğer Fen Bilimlerine gerekli önem verilirse bilimsel yaklaşımalar arttırılırsa ülke uluslararası alandaki sınavlarda başarı elde edebilir. Sınavsız değerlendirme olmaz sınav kaygıdır kaygıda içine biraz başarıyı getirir. Ancak istenen başarı sınav sisteminin çağa ve öğrencilere göre yeniden düzenlenmesiyle olur. (Kaynak ders içi notlar ve Ali Baykal bu PISA yine acılı olmuş usta makalesi. )
|
|
|
Post by mervekaraguzel on Aug 29, 2016 13:00:55 GMT
KPSS ales gibi sınavlar güvenirliği yüksek olan sınavlardır .eğer bu sınavlar olmadaydı? Bilindiği gibi yüksek öğretim almak isteyen aday sayısı hızla artmakta buna karşın üniversite sayısında ki artış bu ihtiyaca cevap veremeyecek duruma geldi ki ülkemizde sınav olmasına rağmen durum böyle sınav olmasaydı sanırım üniversite mezunu olmamızın hiç bir kıymeti kalmayacaktı sokaktan geçen herkesten bir farkımız olmayacaktı ve şöyle de Bi durum var kim istemez ki doktor mühendis mimar hemşire vs gibi iyi meslekleri Ee herkes bu meslekleri yapsa kim çöpümüzü dökücek kim inşaatta çalışıcak...Tabiki olumsuz yanları da var öğrenciler sürekli kaygı içerisinde aynı zamanda Veli'leri de tabi.şöyle de Bi durum var bu sınavlar özel bir çalışma gerektiriyor yani lisede gördüğümüz eğitim yeterli gelmiyor bu Da dershanelere ihtiyacı gerektiriyor doğal olarak ben bunu çok yanlış buluyorum lisede yazılı klasik sorularla karşı karşıya kalan öğrenci üniversite sınavında yada KPSS de çoktan seçmeli sınavda doğal olarak bocalıyor zaten bilgisini 2 saatte ölçmek ne kadar doğru ? Hele ki Türkiye gibi torpilin soru çalmanın çok yaşandığı bir ülkede bu sınavlar bile güvenilir gelmez oldu.öyle ki sınav yerine insanların ilgi tutum ve becerilerine göre bir uygulama tarzı değerlendirmeler daha çözücü olabilir bence.(kaynak ders içi notlar ve okuma görevleri artı kendi düşüncelerim)
|
|
|
Post by semraakdeniz42 on Aug 29, 2016 13:13:19 GMT
Bu sınavlar olsa da olmasa da kimse halinden hoşnut değil ama eğer olmasaydı mülakat sistemi ya da not ile sıralama yapılabilirdi bu da güvenilirliği düşürürdü.Güvenilir olmasına rağmen yinede bir sürü olay ortaya çıkıyor sınavların iptal edilmesi kopya olayları gibi.Birde bunu mülakat sisteminde düşünürsek güvenilirlik kelimesinden bahsedemeyiz.Bu sınavlara katılımı azaltırsak bazı sorunları çözebiliriz çünkü bütün hayatımızı bir sınav sonucuna bağlar duruma geldik.
|
|
|
Post by hulyasahin on Aug 29, 2016 13:18:25 GMT
Türkiye’de ulusal sınavlarda kolay okunması açısında ve yazılı sınavlara göre daha pratik olması açısında çoktan seçmeli sınavlar kullanılır. Bu sınavlara başvuran sayısı çoktur ancak alınacak kişi sayısı azdır. Bu yüzden bu sınavlar zordur. Bence KPSS veya benzeri sınavlardan sonra bir mülakat sistemi olmalı çünkü belki de o mesleğe hiç yeteneği olmayan mesleği bilmeyen insanlar sırf matematik Türkçe derslerini iyi biliyor diye iyi yerlere gelebiliyorken, matematiği kötü mesleğine aşık insanlar açıkta kalabiliyor buda sistemde bir adaletsizlik olduğunu gösteriyor. Aynı şey diğer sınavlar içinde geçerlidir. YGS VE LYS gibi sınavlarda her şey bir sınava bağlanıyor öğrencinin geçmişteki başarıların sadece az bir yüzdesi puanına ekleniyor. Ancak son yıllardaki TEOG’la yapılan her yıl belli sınavların devlet eliyle yapılması bence bu eşitsizliği ortadan kaldırmasa da azaltıyor Türkiye’nin uluslararası sınavlardaki başarısı PISA 2009 verilerine göre 2012 yılında 5- 10 puan arttırmıştır. Ancak ortalama artmıştır sırlamada gerileme olmuştur. 2012’de PISA ‘ya yeni katılan 6 ülkeden yalnızca 3’ü geçilebilmiştir. Ortalamanın üzerindeki ülkelerin Fen Bilimleri testlerinde daha başarılı olduğu görülmektedir. Buradan çıkarılması gereken sonuç eğer Fen Bilimlerine gerekli önem verilirse bilimsel yaklaşımalar arttırılırsa ülke uluslararası alandaki sınavlarda başarı elde edebilir. Sınavsız değerlendirme olmaz sınav kaygıdır kaygıda içine biraz başarıyı getirir. Ancak istenen başarı sınav sisteminin çağa ve öğrencilere göre yeniden düzenlenmesiyle olur. (Kaynak ders içi notlar ve Ali Baykal bu PISA yine acılı olmuş usta makalesi. ) Öncelikli olarak dediklerinize katılıyorum fakat Türkiye'ye de sözlü sınav kavramına veya mülakata kesinlikle karşıyım. Çünkü her ne kadar inkar edilsede ülkemizde ''dayın varsa arkan sağlamdır.'' cümlesiyle karşı karşıyayız. Yani kalkıpta KPSS sınavından ardından mülakat konması demek puanı yüksek olan öğrencinin düşük olana göre pardon dayısı olana göre bir adım geridedir diye düşünüyorum. Bunu nasıl önüne geçilmeli öncelikle buna önem verilip araştırılmalıdır. ''Sınav kaygıdır'' sözünüzde de haklısınız ama başarıyı getirebileceği konusuda tartışmaya açık bi konu. Ben şahsen kaygının başarıyı düşürebileceği kanısında olmakla birlikte sınavın olması taraftarıyım. Tabi bu ardından şöyle bi soruyu getiriyor? Nasıl bir sınav olmalı ? Tam bu nokta da '' 2 saate sığdırılan oks ygs lys değilde şuan TEOG sınavını destekliyorum. Çünkü her sene yapılması öğrencinin başarsını ifade edilmesi konusunda daha etkili zamana yayıldığı için. PISA sınavına gelince dediklerine kesinlikle katılıyorum.
|
|