|
Post by mervekose1 on Aug 31, 2016 14:00:25 GMT
Öğrenci başarısının belirlenmesinde illaki sınavlar olacaktır. Ama öğrencinin başarısı kesin olarak bununla belirlenemeyecektir. Hata payı her zaman vardır. Ölçme araç ve yöntemleri yani sınav çeşitleri uygulama bakımından ne derece doğrudur? Yapılan sınavlarda , başarı ölçmek için uygulanan yöntemlerde öğrencinin o anki psikolojisi , yetenek düzeyi , zeka seviyesi göz ardı edilir . Otomaktikman güvenirlik ve kapsam geçerliliği düşer . Öğrencinin başarısı ölçülemedikten sonra uygulanan sınav çeşidi ne fark eder ? Düşük puan alındığında öğrenci başarısızdır diyemeyiz. Çünkü başarıyı ölçmeye yarayan tek bir sınav sistemi yoktur. Özel yetenek sınavları , mülakatlar vardır. Bunları unutmamak gerekir . Eğitim sistemi ne zaman mükemmel bir seviyeye ulaşacak merak ediyorum.
|
|
|
Post by haticeagyarr on Aug 31, 2016 14:21:18 GMT
Öğrenci başarısının belirlenmesinde çoktan seçmeli sınavlar ve uygulamalı sınavlar daha etkili yöntemlerdir . Bu iki yöntem diğer yöntemlerde (boşluk doldurma, klasik sınav vb..) olduğu gibi çok iyi bilenleri değil, konuyu genel olarak anlamış, ortalama bilgiye sahip olanları da başarıya götürür. Oysa klasik bir sınavda yahut boşluk doldurma sınavlarında başarı düzeyi çok azdır. Uygulamalı olarak yapılan sınavlarda ise, öğrenci performansına göre değerlendirilir ve sınav kaygısı daha aza indirilmiş olur. Başarı ölçme yöntemlerindeki sorunlara gelecek olursak,eğitim sistemimizde ölçme ve değerlendirmeler genellikle seçmeli olarak yapılmaktadır . Kpss,ales,ygs ve buna benzer bir çok sınav çoktan seçmeli testler şeklinde yapılır. Bu hem testlerin okunması(vakit) hem de sonuçların tarafsızlığı açısından en ideal yöntemdir.Ancak elbette yıllara yayılmış bir ders müfredatından sonra tek bir sınavla başarının belirlenmesi , bize gereken başarı düzeyini göstermez . Bu sorunu halletmek içinse ara sınavlar şeklinde gerçekleştirilen yahut bireylerin uygulama yapmaları gibi bir yöntemle seçme işlemine gidilebilir.bunun dışında elbette sınavdan 100 almış bir öğrencinin tamamen başarılı olduğunu söyleyemeyeceğimiz gibi, sıfır alan bir öğrencinin de zeka geriliği olduğunu söyleyemeyiz. Çünkü sınavlar asla tam bir güvenirlik ve geçerlik içermez. Sınavlardaki başarıyı etkileyen bir çok sebep vardır. Ancak sınav yapmadan da ölçme yapmanın imkanı yoktur.benim önerim : yazılı sınavlarla birlikte uygulama sınavlarının da yapılmasıdır. İkisinin de belirli yüzdesi alınarak yapılan bir değerlendirme daha sağlıklı sonuçlar verecektir.
|
|
|
Post by ecemyaman on Aug 31, 2016 14:23:04 GMT
Öğrencilerin başarısını belirlemek için bir çok ölçme ve değerlendirme kullanılmaktadır. Bu ölçme ve değerlendirme kullanım amacına,durumuna göre değişmektedir. Örneğin,sadece çoktan seçmeli testler öğrencilerin başarısını en iyi şekilde ölçer, diyemeyiz. Her ölçme ve değerlendirme aracı duruma göre önem taşımaktadır. Öğretmen eğer sınıf çok kalabalıksa çoktan seçmeli test uygulayabilir. Öğretmen öğrencilerin kendini değerlendirmesini, kendi eksikliklerini görmelerini istiyorsa performans ödevleri verebilir. Öğretmen, konu eksiklerini gidermek, konu tekrarı yaptırmak istiyorsa sözlü sınavı yapabilir. Bu nedenle ölçme ve değerlendirme araçlarının her birini kendine özgü amaçları vardır. öğretmenler de bu amaçlara uygun, öğrencinin düzeyine uygun uygulayabilmelidir.
|
|
|
Post by ugurcank on Aug 31, 2016 15:03:28 GMT
Öğrenci niye kopya çekeri tartışmak yerine direkt olarak verilecek cezayı konuşup tartışıyoruz.Arkadaşlar yaptığımız hata burdan başlıyor bence.Toplumda ailede iyi not alıyorsan,ortalaman iyiyse başarılı sayılıyorsun.Hep bir yarış,hep birileriyle kıyaslanma durumundayız.Bu yıllardır böyle.Komşunun çocuğu olayı tam olarak bu.Bunların önüne geçebilmek için biz öğrencilerde bazı mekanizmalar geliştiriyoruz.İyi not alayım,sınıfımı geçeyim öncelikli hedefimiz oluyor.Bunun doğru olduğunun düşünmüyorum.Önemli olan konuyu bilmek,birilerine aktarabilmek.Bunlar olmadıktan sonra aldığımız notun,iyi geçen sınavların çokta bir anlam ifade ettiğini söyleyemem.Cezalandırmak işin çözümü değildir sadece ertelenmesine yardımcı olur.Eğer cezalar caydırıcı olsaydı,bugün dünyada ne hırsızlık,ne ölüm ne de başka suçlar var olurdu.
|
|
|
Post by muzeyyenbahadir on Aug 31, 2016 16:33:51 GMT
Dünyamızda ve ülkemizde eğitim sisteminde öğrenci başarısını ölçmek için çeşitli yöntemlere başvuruluyor. Bunlar ; çoktan seçmeli sorular, boşluk doldurmalar , testler vb olarak çoğaltabiliriz. Bence bu ölçme ve değerlendirme için yapılan sınavlar öğrencinin bilgisini kesin ve doğru olarak bize sunmaz ve çok da sağlıklı sonuçlar değildir çünkü her öğrencinin öğrenme yöntemleri farklı olduğu gibi kendini ifade etme yöntemleri de tamamen farklıdır . Örneğin ; bir öğrenci sınıfta sessiz sakin iken internet ortamında gayet aktif bir şekilde yer alabilir. Bu yüzden eğitim ve öğretimde yer alan öğretmenler bu konuyla ilgili büyük görev düşmektedir . Yani her öğrencinin de kendini ifade edebileceği sınavlar oluşturulmalı ve ona göre sınav sisteminde iyileştirilmeler yapılmalıdır ya da öğrencilere kendilerini ifade edebileceği alanlar da fırsat verilip derse teşvik edilmelidir çünkü ölçme ve değerlendirme olarak öğrencinin bir sınavına göre onun başarılı ya da başarısız olduğuna karar vermek bana göre çok da sağlıklı bir karar değildir .
|
|
|
Post by okanadiguzel on Aug 31, 2016 16:59:18 GMT
ölçme ve arac yöntemlerının güvenirli,tutarlı ve geçerliliğinin yüksek olması gerekmektedir. öğrencilerin başarılarının belirlenmesınde sadece yazılı sınavlar ölçüt olmamalıdır ek olarak sözlü mülakatlar proje, grup calışmaları, performans ödevleri gibi alternatif ölçme yöntemleri bireylerin basarı ve yeteneklerınde belirleyıcı rol oynayabilir.
|
|
|
Post by umiyetsr on Aug 31, 2016 17:52:18 GMT
Öğrencinin verileni ne derecede aldığını tespit etmek sınavlar gereklidir. Ama sınav sonuçları bize öğrenci hakkında her zaman gerçek sonuçları vermeyebilir. Bir öğrenci konuyu anlamış fakat yaşamış olduğu bir problemden dolayı soruları yapamayabilir veya tam tersi hiç anlamayan bir öğrenci kopya ya da bilmeden sallayarak doğru cevabı bulabilir. Sınavlar bize yüzde yüz diyebileceğimiz sonuçlar vermez öğrenci veya öğretmen kaynaklı hatalar oluşabilir. Bunların yanı sıra sınavlar ile ölçülemeyecek beden eğitimi,müzik, resim gibi sanatsal alanlarda başarılı olabilir. Bu nedenle kesin olarak bir sınav sonucuna bakarak öğrenci hakkında net bir karara varmak mümkün olmaz. Öğrencinin sınıf içi derse katlımı, sorulara cevap verme durumu,sanatsal ve sosyal faaliyetlere katılımı öğretmenin gözetiminde olmalıdır. Öğretmenliğin en önemli yanı bilindiği gibi deneyimdir bu nedenle öğrencisini gözlemleyip yeteneklerini ve eksiklerini de kavrayacak, öğrencinin bunları tamamlayıp aktif hale gelmesini sağlayacak olan yine öğretmendir.
|
|
|
Post by sevgimelekyazici on Aug 31, 2016 17:53:42 GMT
Tüm arkadaşlarım gibi bende ölçme araçlarının %100 kusursuz olduğunu düşünmüyorum. Hocalarımızın derslerde bize en çok örneğini verdiği ‘’100 alan bir kişi her şeyi biliyor anlamına, 0 alan bir kişi hiçbir şey bilmiyor anlamına gelmez.’’ örneği bu kanıyı doğrulamaktadır . Kuşkusuz sınıflama gerektiren, çoktan seçmeli, sözlü yanıt gerektiren, kısa yanıtlı, uzun yanıtlı, eşleştirme gibi öğrenci başarısını ölçmek için kullanılan sınav yöntemlerinde mutlaka hata payı vardır ve bir tanesi en doğru yöntemdir diyemeyiz. Örneğin ilkokulun ilk yıllarındaki bir öğrencinin henüz yazma becerileri tam olarak gelişmemiştir. Ya da amacımız onların üst düzey becerilerini ölçmek değildir. Bu nedenle onlara uzun yanıtlı sorular soramayız. (Kaynak ders içi not.) Bu nedenle bir ölçme aracı hazırlarken eğitim verdiğimiz öğrenci topluluğuna, onların gelişim düzeylerine uygun yöntemler kullanmalıyız. Kendi adıma konuşacak olursam ben Sağlık Meslek Liselerinde görev alacağım için ve bu liselerde verilen alan derslerinin konu içerikleri oldukça yoğun olduğundan kapsam geçerliliğine önem vererek onların çoktan seçmeli ve kısa yanıtlı soru türleri ile başarılarını ölçmeye çalışırım. Onları alt düzey becerilerinin yanında analiz, sentez ve değerlendirme bakımından da yani üst düzey becerilerini de ölçmek isterim. Bu nedenle elimden geldiğince iyi sorular hazırlamaya çalışırım. Ayrıca kapsam geçerliğine uygun olmayan sözlü yanıt gerektiren ya da uzun yanıtlı soru türlerini; şans başarısının çok daha fazla olduğu sınıflama gerektiren soru türlerini (doğru-yanlış testleri) öğrencilerim için tercih etmem.
Anlaşılacağı üzere sınavlarla ölçülemeyen bilgi ve beceriler elbette vardır. Ayrıca bir öğretmen öğrencisinin eleştirel düşünme becerilerini, araştırıcı yönünü de geliştirmeli ve bunların doğrultusunda ölçme araçları uygulayabilmelidir. Sınavlar bu doğrultuda yetersiz kalmaktadır. Bir öğretmen öğrencilerinin yaparak, yaşayarak, tüm duyu organlarını kullanarak daha kalıcı öğreneceklerini bilir. Bu sürece öğrencilerinin aktif katılımını sağlar. Bu nedenle sınavların yanında öğrencilerinden dönem içinde portfolyo yada performans ödevi hazırlamalarını isteyebilir. Öğrencilerin bu çalışmalarda başkalarından fazlaca yardım alma riski söz konusu olabilmektedir fakat bir öğretmen öğrencilerinin gelişim düzeylerini yeterince bilip onlara uygun konularda çalışmalar hazırlamalarını isterse bu risk de azalmış olacaktır. Ayrıca bu çalışmalarda öz değerlendirme de söz konusu olduğundan öğrenciler güçlü ve zayıf yönlerinin farkına varacak ve kendi çalışmalarına eleştirel gözle bakmayı öğreneceklerdir.
|
|
|
Post by zeynepciftci6363 on Aug 31, 2016 19:51:14 GMT
Öğrencilerin başarısı; öğretim programı öğrenme hedefleri ve kazanımları esas alınarak dersin özelliğine göre yazılı sınavlar, uygulamalı sınavlar, performans çalışmaları ve projeler ile işletmelerde beceri eğitiminde alınan puanlara göre tespit edilir.Ayrıca öğrencilerin başarısının belirlenmesinde, eleştirel ve yaratıcı düşünme, araştırma, sorgulama, problem çözme ve benzeri becerileri ölçen araç ve yöntemlere önem verilmelidir.Çünkü bu yöntemler kullanılarak öğrenci başarısı kolaylıkla belirlenir ve belirlenen başarının güvenirliğ ve geçerliği arttırılmış olur.Sınavlarla ölçülemeyen bilgi ve beceriler elbette vardır.Lakin bu bilgi ve becerilerin ölçülmesi için de ayrıcı beceri sınavları yapılmalı.Örneğin ;beceri sınavları, işletmenin usta öğreticileri veya eğitici personeli ile ilgili alanın alan-bölüm,atölye-laboratuvar şeflerinden birisi, alan öğretmenlerinin ve o meslek alanındaki ya da dalındaki işveren kuruluşunu temsil eden üyelerden oluşturulan komisyon tarafından yapılmalı.Öğrencinin bilgi ve becerisine göre de değerlendirilmeli.Bu şekilde yapılan bir bilgi ve beceri sınavı, öğrencinin başarısını ya da başarısızlığını belirler.
|
|
|
Post by muhammedaliyildirim on Aug 31, 2016 20:04:55 GMT
Öğrenci başarısını belirlemek için sınavlarda çoktan seçmeli sorular, doğru yanlış soruları, boşluk doldurma soruları orantılı bir şekilde kullanılabilir. Öğrencilerin algılama düzeyleri birbirlerinden farklıdır. Bazı öğrenciler çoktan seçmeli soruları daha iyi yaparken bazıları boşluk doldurmaları ya da klasik soruları daha iyi yapar.sınavların çıkarabileceği sorunlar ise öğrenciler arası gruplaşmayı sınavdan yüksek alanların daha zeki olduğuna dair değerlendirme yapılması yanlış sonuçların çıkmasına neden olur.sınavlarla belirlenmeyen bilgi ve beceriler vardır bunda önereceğim yöntem proje geliştirmedir görsel zeka ön plana çıkar (kendi yorumum ve ders konuları)
|
|
|
Post by akinekinci28 on Aug 31, 2016 21:57:29 GMT
öğrenci başarısının belirlenmesinde genel olarak çoktan seçmeli soruların ağırlıklı olduğu karma testlerin uygulandığı sınav sitemleri bunların haricinde performans görevleri, öz ve akran değerlendirmesi ve bunların puanlamasında kullanılan kontrol listesi,dereceleme ölçeği ve dereceli puanlama yönergesi (rubrik) kullanılır.Ölçmede başarının belirlenmesinde kapsam gecerliliği yüksek olan ölçme araçları kullanılır.Bu gibi sistemlerinde sistematik ve tesadüfi hataları da içerisinde barınmaktadır.bunların olusumunda puanlayıcıdan kaynaklanan sorunların yanında öğrencinin dikkatsizliğide etki etmektedir. öğrenci başarısının belirlenmesinde öğrencının ne yetenegı oldugu belırlenmelı ve cocugun egıtımı buna gore yonlendırılmelıdır. boylelıkle alanında uzman ve ısıni severek yapan ınsanların yetıstırılmesı hedeflenmelıdır.
|
|
|
Post by meryemakcelik25 on Aug 31, 2016 22:12:40 GMT
öğrenci başarısının belirlenmesinde,sunuş yoluyla öğretim ,buluş yoluyla öğretim ve araştırma inceleme yoluyla öğretim gibi yöntemler kullanılmaktadır. öğrenci başarısının belirlenmesinde kullanılan ölçme araçları , çoktan seçmeli testler , doğru- yanlış testleri,yazılı sınavlar ,,ödevler , sözlü yoklama sınavlar ,proje çalışmaları vb. ölçme araçları kullanılır. Ancak sunuş yoluyla öğretimde öğrenci pasif olduğu için eğitim-öğretim sürecinde daha aktif olacağı yöntemler kullanılmalıdır. Bu nedenle buluş öğretim ve araştırma inceleme yoluyla öğretim , öğrenciyi daha aktif kıldığından eğitimde daha çok tercih edilmelidir. Buluş yoluyla öğretimde öğrenci kendi gözlem ve etkinliklerine bağlı olarak bilgi , kavram ve genellemelere ulaşır. öğrencilerin kendine güvenen bireyler olması hedeflenir .Öğretmen daha çok öğrenciye rehberlik eder sorunun cevabını bulması yönünde öğrencinin cesaretini ve motivasyonunu arttırır. Eğitimde kullanılan ölçme teknikleri ise çok çeşitlidir. Ancak geleneksel ölçme yöntem ve teknikleri öğrencinin tam anlamıyla bilgisini ölçmeye yetmeyebilir. Çoktan seçmeli , yazılı - sözlü yoklama eğitim sistemimizde çok sık kullanılmasına rağmen ezber yöntemine dayalıdır kısmen ve kalıcı öğrenme sağlamaz. Bu nedenle geleneksel ölçme tekniklerinin yerine , performans değerlendirme , portfolye ,proje vb. teknikler tercih edilmelidir. Bu tekniklerde öğrencinin bireysel farklılıkları bilgi - becerileri ve ilgileri dikkate alınarak yapılır. Bu şekilde öğrencide özgüven duygusu ,yeni bilgilere ulaşma , görüş geliştirme gibi becerileri arttırılır. Eğitim sistemimizde yer alan sınavlar öğrenci başarısını belirlemede yetersiz kalıp ezber sistemini getirdiği için eleştiri kendisine sunulan bilgiyi aktarmada yetersiz kalır.
|
|
|
Post by serkanergun on Sept 1, 2016 5:53:04 GMT
yazılı sınavlar yerine öğrencilerin sözlü mülakatla bir şeyler ifade edebilmesini sağlamak hem öğrencinin kendine olan öz güvenini hem de doğruyu bulmak yolunda ki çabasını fazlasıyla geliştirebilir diye düşünüyorum. SÖZLÜ SINAVLARIN KAPSAM GEÇERLİĞİ DÜŞÜKTÜR. AYRICA ÖĞRENCİNİN HEYECANI, PSKOLOJİK DURUMU, ÖĞRETMENİN O ANKİ TUTUM VE DAVRANIŞLARI GİYİMİ v.b PEK ÇOK ETKEN ÖĞRENCİNİN BAŞARISINI ETKİLEYECEKTİR. AYRICA SÖZLÜ SINAVLARDA OBJEKTİFLİĞİN SAĞLANMASI DA ZORDUR.
Sözlü Sınavlarda daha objektif değerlendirme yapabilmek için nelere dikkat edilmeli, bu konuda ne gibi önlemler alınabilir ?
|
|
|
Post by feyzaozcan on Sept 1, 2016 8:38:20 GMT
Diğer arkadaşlarımın da söylediği gibi öğrenci başarısının belirlenmesinde en etkili ve en temel unsur sınavlardır.Öğrencilerin soruları anlama ve algılamasında bireysel farklılıklar olduğu için bu sınavlar çoktan seçmeli, sınıflama gerektiren, kısa veya uzun yanıtlı sorular şeklinde karma olarak hazırlanmalıdır. Ancak sınavlar öğrencilerin derslere olan ilgi, merak ve heyecanını söndürür. Öğretmenler konunun önemine ve yararına vurgu yapsalar bile öğrenciler "Sınavda buradan soru çıkacak mı?" diye sorarlar ve dersi sadece sınav odaklı dinlerler, sınav için çalışırlar ve o dersle ilgili kalıcı bir bilgi edinemezler. Sınavlar öğrenciler için hep korkutucu olmuştur ve öğrencileri mutsuz ederler. Hatta bazı sınavlar öğrencileri kopya çekmeye bile yönlendirir ve öğrenciler arası gerginliklere neden olabilir.Yukarıda sayılanlar gibi birçok sorunlara neden olmasına rağmen öğrenci başarısını ölçmek için sınavlardan başka alternatif bulunmamaktadır. Sınavlarla ölçülemeyen bilgi ve beceriler vardır.Ancak sınavların yerine alternatif olarak sunulan portfolya, kavram haritası, ruprik, grid vb. edim göstergelerinin de sınavların yerini tutacağını düşünmüyorum. Çünkü öğrenciler bu edim göstergelerini hazırlarken farklı kaynaklardan kopya çekebilir ve gereğinden fazla yardım alabilir. Bu edim göstergelerinin geçerliliği, güvenilirliği, verimliliği ayrıca tartışılmalıdır.(Ders içi notlar ve Ali Baykal-Sınavlardan Sınav Beğen) ÖĞRENCİLERİN SINAVLARDA KOPYA ÇEKMESİNİ ÖNLEMEK MÜMKÜN MÜ? MÜMKÜNSE ÖNLEMEK İÇİN NELER YAPILABİLİR? öğrencinin kopya çekmesinde en önemli etken hocadır diye düşünüyorum. Bir hoca eğer dersini güzel anlatırsa ve kendini sevdirebilirse öğrenciler zaten dersi dinleyecek ve sınavlarda kopyaya tenezzül etmeyecektir. Eğerki aksi bir durum olursa sıkı bir gözetleme yöntemiyle hallolur diye düşünüyorum
|
|
|
Post by feyzaozcan on Sept 1, 2016 8:44:20 GMT
Öğrenci başarısı belirlenirken tek tür sınav çeşidi uygulamak doğru değildir. Çünkü sınıf içinde bulanan her bir öğrencinin öğrenme, algılama, anlama, kavrama seviyesi farklıdır ve tek tür sınav çeşidiyle tüm öğrencilerin başarılarını ölçemeyiz. Bunun için çoktan seçmeli, doğru-yanlış uzun cevaplı, kısa cevaplı, sözlü ve eşleştirme gerektiren soru türleri kullanılmalıdır. Sınavda ölçülemeyen bilgi ve becerileri ölçmek için de performans görevleri, proje görevleri, öğrenci ürün dosyası (portfolyo), öz değerlendirme ve akran değerlendirmeleri gibi yöntemler kullanılmalı ve öğrenci güdüsü artırılmaya çalışılmalıdır. Öğrenci uygulanan sınavlarda başarılı olmayabilir ve derse olan ilgisi ve güdüsü azalır. Öğrenciye performans ödevi, proje, ürün dosyası gibi görevler verilirse öğrenci başarısız olduğu sınavlarda kendini bu yöntemlerle kanıtlamaya çalışır. çok doğru söylemişsiniz tek çeşit sınav türü uygulamak doğru değil ancak çok kalabalık gruplara yapılan sınavlarda doğru-yanlış, uzun cevaplı, kısa cevaplı gibi soru türlerini kullanmak nasıl mümkün olacak yapılsa bile binlerce öğrencinin değerlendirilmesi mümkün olacak mı?
|
|