|
Post by hulyasahin on Aug 31, 2016 6:36:13 GMT
Diğer arkadaşlarımın da söylediği gibi öğrenci başarısının belirlenmesinde en etkili ve en temel unsur sınavlardır.Öğrencilerin soruları anlama ve algılamasında bireysel farklılıklar olduğu için bu sınavlar çoktan seçmeli, sınıflama gerektiren, kısa veya uzun yanıtlı sorular şeklinde karma olarak hazırlanmalıdır. Ancak sınavlar öğrencilerin derslere olan ilgi, merak ve heyecanını söndürür. Öğretmenler konunun önemine ve yararına vurgu yapsalar bile öğrenciler "Sınavda buradan soru çıkacak mı?" diye sorarlar ve dersi sadece sınav odaklı dinlerler, sınav için çalışırlar ve o dersle ilgili kalıcı bir bilgi edinemezler. Sınavlar öğrenciler için hep korkutucu olmuştur ve öğrencileri mutsuz ederler. Hatta bazı sınavlar öğrencileri kopya çekmeye bile yönlendirir ve öğrenciler arası gerginliklere neden olabilir.Yukarıda sayılanlar gibi birçok sorunlara neden olmasına rağmen öğrenci başarısını ölçmek için sınavlardan başka alternatif bulunmamaktadır. Sınavlarla ölçülemeyen bilgi ve beceriler vardır.Ancak sınavların yerine alternatif olarak sunulan portfolya, kavram haritası, ruprik, grid vb. edim göstergelerinin de sınavların yerini tutacağını düşünmüyorum. Çünkü öğrenciler bu edim göstergelerini hazırlarken farklı kaynaklardan kopya çekebilir ve gereğinden fazla yardım alabilir. Bu edim göstergelerinin geçerliliği, güvenilirliği, verimliliği ayrıca tartışılmalıdır.(Ders içi notlar ve Ali Baykal-Sınavlardan Sınav Beğen) ÖĞRENCİLERİN SINAVLARDA KOPYA ÇEKMESİNİ ÖNLEMEK MÜMKÜN MÜ? MÜMKÜNSE ÖNLEMEK İÇİN NELER YAPILABİLİR? Kopya toplumun önemli bir sorunudur. Bunun sebebi ise öğrencideki ahlak eksikliği ve kopyanın öğretmenler tarafından bağışlanabilir küçük bir kusur olarak görülmesidir. Bunu önlemek için; gözetmenin sınav anında öğrencileri iyi gözlemlemesi, koşulların uygun olması durumunda öğrencilerin bir sıra atlatılarak oturtulması, sınavlarda öğretmen sayısının artırılması, sınav kağıtlarının mümkün olduğunca farklı gruplarda hazırlanması gibi önlemler öğretmenler tarafından alınırken, ebeveynler de çocuklarına iyi bir ahlak eğitimi vererek bu sorunun ortaya çıkmasını engelleyebilirler. Kopyanın küçük bir unsur görülerek bağışlanmasından yana değilsen ne gibi bir ceza önerirsin? Öğrenci eğitim öğretim hayatından mı olsun?
|
|
|
Post by serkanergun on Aug 31, 2016 7:27:16 GMT
Öğrencinin başarısını belirlemek için sözlü yanıt gerektiren soru türleri, uzun yanıt gerektiren soru türleri, kısa yanıt gerektiren soru türleri, çoktan seçmeli soru türleri, eşleştirme gerektiren soru türleri vb. ölçme araçları kullanılabilir. Bunlarla beraber öğrenci ürün dosyaları (portfolyo), performans görevleri, öz ve akran değerlendirmesi ve bunların puanlamasında kullanılan kontrol listesi,dereceleme ölçeği ve dereceli puanlama yönergesi (rubrik) kullanılır. Bunlardan çoktan seçmeli soru türleri ve kısa yanıtlı soru türlerinin tercih edilmesi daha uygundur. Çünkü kapsam geçerlilikleri fazla, iyi hazırlanmış sorularsa üst düzey bilgi becerileri ölçebilir, uygulanması kolay ve puanlama güvenirliği diğerlerine göre daha yüksektir. Sınavların sadece ezbere dayalı bilgileri yani analiz,sentez,değerlendirme düzeylerini çok ölçemiyor olması öğrencilerin başarısını belirlemede sorun içermektedir. Çünkü çocuklar düşünmeyi unutuyor sadece verilen bilgileri ezberlemeye yönelik çalışıyorlar ve bir süre sonra bu alışkanlık oluşuyor. Herşeyi ezberleyip, yorum yapma becerisini kaybediyorlar. Üst düzey bilgi ve becerileri (analiz,sentez,değerlendirme) ölçmede yetersiz kalan sınavlarımız var. Bence sınavsız bir eğitimin olabilmesi olanaksızdır. Bu yüzden sınav sorularının üst düzey becerileri ölçebilecek düzeyde hazırlanması için uğraşılmalı ve ders içinde anlatımı yaparken öğrencilerin üst düzey becerilerini ölçmeye yarayacak uygun yöntem ve teknikler kullanılıp öğrenciyi hazırlamak olabilir. Bunların yanında öğrencileri iyi tanımaya çalışıp onları tanımak için de uygun yöntemler kullanılabilir. (kaynak: ders notları ve ders içi tartışmalar) Yorumunuza tamamen katılıyorum. Ancak sınavlarda öğrencinin başarısını belirlemede sorun sadece sınavlardan kaynaklanmıyor. Öğretmenin yaptığı sistematik sabit ve tesadüfi hatalar, yanıtlayıcın psikojik durumu, sınavın yapıldığı ortamdan kaynaklanan sorunlar vs. bunlar da başarıyı ölçmede önemli sorunlar oluşturmaktadır. Sınavlarla ölçülemeyen çok üst bilgi ve beceriler de vardır. Öğrencilerin yaratıcılıkları sınavlarla ölçülememektedir. İster portfolyo ister performans ödevleri olsun hepsi bir ölçme ve değerlendirmeye tabidir. Sınavlar mutlaka olmalıdır. Bunun yanında rublikler, portfolyo, performans ödevleri ekstra uygulanması gerekir. Bu tarz uygulamalarda öğrenciler gereğinden fazla yardım alabilmekte ve kopya çekebilmektedirler, hazır ödevler bularak bu görevleri emek sarfetmeden yerine getirebilmektedirler. Dolayısı ile de bu uygulamalarda geçerlik ve güvenirlikte azalabilmektedir. Sınav, sınav, sınav .... Sınavın varlık nedeni yokluğunda anlaşılır !....
|
|
|
Post by serkanergun on Aug 31, 2016 7:35:24 GMT
Kopya toplumun önemli bir sorunudur. Bunun sebebi ise öğrencideki ahlak eksikliği ve kopyanın öğretmenler tarafından bağışlanabilir küçük bir kusur olarak görülmesidir. Bunu önlemek için; gözetmenin sınav anında öğrencileri iyi gözlemlemesi, koşulların uygun olması durumunda öğrencilerin bir sıra atlatılarak oturtulması, sınavlarda öğretmen sayısının artırılması, sınav kağıtlarının mümkün olduğunca farklı gruplarda hazırlanması gibi önlemler öğretmenler tarafından alınırken, ebeveynler de çocuklarına iyi bir ahlak eğitimi vererek bu sorunun ortaya çıkmasını engelleyebilirler. Kopyanın küçük bir unsur görülerek bağışlanmasından yana değilsen ne gibi bir ceza önerirsin? Öğrenci eğitim öğretim hayatından mı olsun? Öğrenciye "0" VERİLEBİLİR. Ceza olsun diye illa disiplin cezası, uzaklaşturma v.s. olmasına gerek yok. Ancak caydırıcılık olsun diye bu cezalar da yönetmelik gereği olmak zorunda. Uygulamada bu şekilde uygulanmayabilir. Ancak öğrenci "0" vererek cezalandırılabilir. Ayrıca öğrenci kendi eğitim ve öğretim hayatını kendisi düşünmelidir. Kopyanın öncelikle ahlaki bir sorun olduğu ve hırsızlıkla eş değer olduğu inancı yerleştirilerek öğrenciler bu davranışlardan uzak tutulabilir....
|
|
|
Post by hulyasahin on Aug 31, 2016 7:44:16 GMT
Kopyanın küçük bir unsur görülerek bağışlanmasından yana değilsen ne gibi bir ceza önerirsin? Öğrenci eğitim öğretim hayatından mı olsun? Öğrenciye "0" VERİLEBİLİR. Ceza olsun diye illa disiplin cezası, uzaklaşturma v.s. olmasına gerek yok. Ancak caydırıcılık olsun diye bu cezalar da yönetmelik gereği olmak zorunda. Uygulamada bu şekilde uygulanmayabilir. Ancak öğrenci "0" vererek cezalandırılabilir. Ayrıca öğrenci kendi eğitim ve öğretim hayatını kendisi düşünmelidir. Kopyanın öncelikle ahlaki bir sorun olduğu ve hırsızlıkla eş değer olduğu inancı yerleştirilerek öğrenciler bu davranışlardan uzak tutulabilir....Uzaklaştırma vs. gibi cezaları bende uygun görmüyorum. Dediğinize kesinlikle katılıyorum. "0" almak Bi öğrenci için yeterince iyi bir ceza bencede.
|
|
|
Post by ggurelsserife on Aug 31, 2016 7:58:13 GMT
Kopya toplumun önemli bir sorunudur. Bunun sebebi ise öğrencideki ahlak eksikliği ve kopyanın öğretmenler tarafından bağışlanabilir küçük bir kusur olarak görülmesidir. Bunu önlemek için; gözetmenin sınav anında öğrencileri iyi gözlemlemesi, koşulların uygun olması durumunda öğrencilerin bir sıra atlatılarak oturtulması, sınavlarda öğretmen sayısının artırılması, sınav kağıtlarının mümkün olduğunca farklı gruplarda hazırlanması gibi önlemler öğretmenler tarafından alınırken, ebeveynler de çocuklarına iyi bir ahlak eğitimi vererek bu sorunun ortaya çıkmasını engelleyebilirler. Kopyanın küçük bir unsur görülerek bağışlanmasından yana değilsen ne gibi bir ceza önerirsin? Öğrenci eğitim öğretim hayatından mı olsun? Kopya çeken öğrencinin bağışlanmasını gerektiğini düşünüyorum. Çünkü, öğrenciye o anda ceza verildiğinde kopma çekme eylemini yine tekrarlayacaktır. Verilen ceza kopya çekmesini engellemede caydırıcı olmaz.Öğrenciye kopya çekmenin yanlış olduğu anlatılmalı ve bilgi hırsızlığından başka bir şey olmadığı söylenmelidir.
|
|
|
Post by serkanergun on Aug 31, 2016 8:30:47 GMT
Kopyanın küçük bir unsur görülerek bağışlanmasından yana değilsen ne gibi bir ceza önerirsin? Öğrenci eğitim öğretim hayatından mı olsun? Kopya çeken öğrencinin bağışlanmasını gerektiğini düşünüyorum. Çünkü, öğrenciye o anda ceza verildiğinde kopma çekme eylemini yine tekrarlayacaktır. Verilen ceza kopya çekmesini engellemede caydırıcı olmaz.Öğrenciye kopya çekmenin yanlış olduğu anlatılmalı ve bilgi hırsızlığından başka bir şey olmadığı söylenmelidir. Bence ceza olmadığında öğrenci bu davranışı normal karşılayacak ve yapmaya devam edecektir.Örneğin bir çocuk yapmaması gereken bir davranışı yaptığında müdahale edilmezse çocuk, bu davranışın normal olduğunu öğrenecek ve yapmaya devam edecektir. Bence ceza olmalı ancak ceza aşama aşama olmalıdır. Önce öğrenci uyarılmalı, eğer kağıttan kopya çekiyorsa kopya kağıdında var olan ve cevaplanan sorulara puan verilmemeli, aynı davranışı tekrar ettiğinde " 0 " verilmeli, tekrar devam ederse yazılı olarak uyarma, sonra kınama , sonra uzaklaştırma cezaları verilmelidir. Ceza istenmeyen davranışları söndürecektir. bu davranış bağışlandığında öğrenci de "nasılsa af var" düşüncesi oluşacak ve bağışlama bir işe yaramayacaktır.
Aslında burada öğrenci başarısının belirlenmesi üzerine tartışmamız gerekirdi. Ancak arkadaşlar "kopya" konusuna detaylı girince konu ile ilgili bazı yanlış bulduğum düşüncelere açıklama yapmak gereği duydum.
|
|
|
Post by humeyra5asar on Aug 31, 2016 8:31:12 GMT
Öğrenci başarısının belirlenmesinde ölçülecek olan özelliğe göre ölçme araç ve yöntemleri belirlenmelidir. Çünkü her ölçüm şekli farklı yönde veriler sunar. Ayrıca sınavlarda soru çeşitliliği (boşluk doldurma, çoktan seçmeli, doğru yanlış …) öğrenciler açısından avantaj sağlar. Bu sayede daha fazla öğrenciye ulaşmaya katkı sağlar. Bunun yanında sınavlar eğer nitelikli ölçümler olmazsa öğrenci başarısının düşmesine bile sebep olabilir. Çünkü eğitim-öğretim hayatının dönüm noktaları konumundadırlar. Ayrıca öğrenciler için durum değerlendirmesine de katkı sağlar. Ancak her bilgi ve beceri her sınavla ölçülemez. Bunun için ölçme aracının geçerliğine dikkat edilmelidir.
|
|
|
Post by esrapas on Aug 31, 2016 12:00:19 GMT
Öğrencilerin başarısı; öğretim programı öğrenme kazanımları esas alınarak dersin özelliğine göre yazılı sınavlar, uygulamalı sınavlar, performans çalışmaları ve projeler ile işletmelerde beceri eğitiminde alınan puanlara göre tespit edilir. Öğrencilerin başarısının belirlenmesinde, eleştirel ve yaratıcı düşünme, araştırma, sorgulama, problem çözmeve benzeri becerileri ölçen araç ve yöntemlere önem verilir. Öğrencilerin başarısının ölçülmesinde, geçerlilik, güvenirlilik ve kullanışlılık özellikleri açısından uygun ölçme araçları kullanılır(MEB). Sınavlar ile ilgili sorunlara değinecek olursak Ali Baykal ın " Sınavlardan Sınav Beğen Makalesi" nden yardım alarak birşeyler söyleyebiliriz: Goodman şöyle der: " Öğrencilerin çoğu tembeldir ve öğretmenlerin onları notla kamçılamaya çalışması ve notla tehdit etmesi tembelliği inatçı bir tepkiye dpğru götürebilir." Kohn ise sınavlar için " Notlar hiçbir zaman geçerli, güvenilir ve nesnel değildir, derecelendirme öğrencinin ilgi ve merakını öldürür, notlar eğitim programını amacından saptırır, sürecini bozar, sonucunu yanıltır. Sınavlar öğrenmeye harcanacak zamanın israfıdır. Sınavlar öğrencileri kopyacılığa ve aşırmacılığa yöneltir. Öğrencilerin diğer öğrencilerle olan ilişkilerini gerginleştirir." demiştir. Sonuç olarak yapılan araştırmalarda ve müfredatta tanımı ve düzenlemesi yapılan ölçme ve değerlendirme yöntemleri konusundaki tartışaların uzlaştığı nokta sadece öğencinin kazanımı için olmasıdır. Bunun dışında Eğitim bilimcilerin, eğitimde sınavlar hakkında ki olumsuz görüşleri uygulamayı etkilememektedir.Bizlerde sınav sistemiye öğrenim görerek Üniversiteye kadar geldiğimiz için hiçbir becerimizin okullarımız tarafından açığa çıkarıldığına şahit olmadık, tabi müfredat dışında ilgili istisna öğretmenler dışında.
|
|
|
Post by yurdagul on Aug 31, 2016 12:11:53 GMT
sınavlarda çoktan seçmeli sorular,doğru yanlış soruları, boşluk doldurma soruları eşit ağırlıkta olmalı bilen ve bilmeyeni ayırt etmeye yönelik olmalıdır.ayrıca karma bir test oluşturulmalıdır çünkü her öğrencinin algı düzeyi ve zeka düzeyi birbirinden farklıdır.Öğrencinin konuya ilişkin bilgileri kavrayıp kavrayamadığını saptamaya ilişkin ayırt edici sorular olmalıdır.öğrencileri sadece bir teste tabi tutup öğrencinin zeka seviyesi belirlenmemeli. Her öğrenci sınavda başarılı olacak diye bir şey yoktur.El becerisi,resim yapma veya müziğe ilgisi yüksektir.Aynı şekilde sınavdan düşük alan öğrencide zeka geriliği vardır diyemeyiz. öğrencilere sözlü yaparak, bir problemi çözdürerek, derste öğrenilen bilgiyi uygulamasını isteyerek vs. öğrenci başarısını daha net bir şekilde ölçebiliriz. Diğerbir yandan Performans , proje görevleri verilerek öğrencilere istedikleri alanlarda araştırma, yorum yapma yeteneğinin geliştirilmesi olanağı verilmelidir.
|
|
|
Post by alperkose on Aug 31, 2016 12:14:07 GMT
yazılı sınavlar yerine öğrencilerin sözlü mülakatla bir şeyler ifade edebilmesini sağlamak hem öğrencinin kendine olan öz güvenini hem de doğruyu bulmak yolunda ki çabasını fazlasıyla geliştirebilir diye düşünüyorum.
|
|
|
Post by dumansinem34 on Aug 31, 2016 12:49:32 GMT
öğrenci başarısını belirlenirken dersin işleniş biçimine göre araç ve yöntemler farklilik gösterebilir.Mesela görsellik açısından ineternet yoluyla video kısa film izletebilir bu yçntemde mesela bilgisayar leptop vb araç gereçler kullanılır. Sınavlar öğrenci başarısını belirlerken öğrencinin kendine olan güvenini kaybetmesi yönünden sorun teşkil edebiilir buda dersin üzerine daha çok düşülerek daha çok çalışarak aşılabilecek bir sorundur. Sınavlarla ölçülemeyen bilgi yada beceriler vardır mesela resim çizme yeteneğini sınava tabi tutamayız çoğu zaman bu yüzden yeteneği yada beceriyi anlamamız mümkün olmayabilir.Sınav yerine önerilebilecek bişeyden ziyada sınavın yanında önerilebilecek yetenekleri veya becerileri ön plana çıkaracak türden faaliyetler olabilir.
|
|
|
Post by donebulduk on Aug 31, 2016 12:49:57 GMT
Öğrenci başarısını belirlemede ölçülmesi gereken davranış ne ise ona uygun araç ve yöntemler kullanılmalıdır. Örneğin psikomotor bir davranışı (öğrencinin mekik çekmesi) yazılı yoklamalarla ölçemeyiz.Bunun için performans değerlendirmeyi kullanabiliriz. Sınavlar öğrenci başarısını belirlemede öğrencinin bilişsel, duyuşsal, psikomotor becerilerini tam ölçememe gibi sorunlar içermektedir. Sınavlarla ölçülemeyen bilgi ve beceriler vardır. Şöyle ki öğrencinin duyuşsal alana yönelik bir davranışını Sınavlarla ölçemeyiz. Örneğin bir sanat eseri ile ilgilenme davranışı duyuşsal alanın tepkide bulunma basamağı aittir biz bu davranışı Sınavlarla ölçemeyiz bunun yerine öğrenciyi bir sanat eseri ile ilgili tartışmaya katılmasını sağlarsak bu davranışı uygun şekilde bulmuş oluruz.
|
|
|
Post by Devran.Akdogan on Aug 31, 2016 13:04:01 GMT
eğitim ve öğretim sürecinde kullanılması gereken ölçme ve değerlendirme araçları şunlardır;
1.Çoktan Seçmeli Testler(Çoktan seçmeli testler bir sorunun doğru cevabının, verilen seçeneklerden bulunmasını gerektiren bir test türüdür. Büyük öğrenci gruplarına uygulanması gereken testlerin neredeyse tamamı çoktan seçmeli maddelerden oluşmaktadır.Doğru şıkkın yanında en az iki şık daha bulunur.Doğru şık dışındaki şıklara çeldiriciler denir.Çeldirici sayısı arttıkça teste tabi tutulan kişinin doğru şıkkı işaretleme ihtimali azalır.)
2.Doğru Yanlış Soruları (Öğrencinin belli konulardaki yanlış veya doğruları ayırt edebilme gücünü ölçmek amacıyla bir kısmı doğru bir kısmı yanlış önermelerden oluşan testlerdir. Öğrenciden hangi cümlenin doğru yada yanlış olduğunu bulması istenir. Doğru yanlış testlerindeki maddeleri cevaplama işi hem kolaydır hem de çok az zaman alır. Bu özelliklerden dolayı bir sınav süresi içinde diğer bütün tekniklere kıyasla daha fazla soru sorma imkanı ortaya çıkar. Bu durum, bu tür testleri kapsam geçerliği en yüksek teknik haline getirir.Fakat en kötü dezavantajı soruları cevaplayan kişinin doğru şıkkı işaretleme ihtimalinin %50 olmasıdır.Öğrenciyi çeldirme şansı düşüktür)
3.Yazılı Yoklamalar (Cevaplayıcının sorulan soruların cevaplarını düşünüp hatırlayarak ve hatırladığı cevabı organize edip yazılı olarak sunduğu sınav türüdür. Kâğıt kalem veya essay tipi sınavlar da denir. Yazılı sınavlar kişinin özgün ve yaratıcı düşünce gücünü, yazılı anlatım becerisini, belli konulardaki görüşünü, ilgisini ve tutumunu ölçmede kullanışlıdır.Dezavantaj olarak fazla soru sorulamayıp çok zaman alır.Soruları cevaplayan kişilerin yorumlama , betimleme ve ezberleme davranışını geliştirir. Değerlendirme kısmında ve sınav esnasında çok zaman alır.Puanlamada verilen cevaba göre sıkıntı yaşanır. )
4.Ödev Ve Projeler (Öğrencilerin kendi çabası ile konu ve soruları araştırıp hazırlayarak derlemesidir.Tam olarak kontrol olarak değerlendirilemez.Dezavantaj olarak puan verilmediği durumlarda öğrencinin gereken ilgiyi göstermemesi denebilir.)
5.Sözlü Sınavlar (Soruların sözlü olarak sorulup, cevaplayıcının cevaplarını düşünüp hatırlayarak sözlü olarak sunduğu sınav türleridir. Sözlü yoklamalar da denir. Birçok soru tipi kullanılabilir.Dezavantaj olarak gelen her kişiye farklı bir soru sorulması gerekmesi,öğrenciye fazla zaman verilememesi,cevaplayıcının heyecanlanma ihtimalinden dolayı istediği şekilde cevaplayamaması...)
Sınavlar öğrenci başarısını belirlemede şöyle sorunlar içerir: Test usülü sınavlarda hazırlarken zorluk yaşanması.Öğrenciyi daha çok yüzeysel çalışmaya itmesi.Kopya çekmenin test üsülü sınavlarda kolay olması Doğru Yanlış usülü sınavlarda çok sayıda soru hazırlanması gerekir ve öğrencinin bilmediği halde doğru cevabı bilme ihtimalinin yüksek olması.Kopya çekmede kolay olması Yazılı yoklamada öğrenciye zaman açısından zorluk çıkarması ve puanlama kısmında hocaya zorluk yaşatması, öğrencinin az ama derin çalışması Sözlü sınavlarda öğrencinin isteksiz ve heyecanlı olması hocayı sıkıntıya sokmaktadır.
Sınavlarla ölçülemeyen bilgi ve beceriler aslında yoktur fakat kişinin ruh haline ve zeka düzeyine göre , eğitmenin kalitesine göre , sınav çeşidine göre , öğrencinin bilgi ve becerileri tam olarak ölçülemez. Ölçülen bilgi ve beceriler tam olarak doğru sonuç vermez. Sözel zekası sayısal zekasından üstün olan birinin sayısal alandaki başarısını ölçmek doğru sonuçlar veremeyebilir çünkü öğrenci kendini böyle durumlarda bir alandan soyutlar.Ruh hali gününe göre kötü olan birinden sınav ile bilgi ve becerisini ölçmek yanlış sonuçlar verebilir.Ayrıca öğrencinin bilgi ve becerisini öğrenmek için uzun geçen süreci kısa bir sınavla değerlendirmek doğru sonuçları vermeyebilir.Her öğrencinin zeka seviyesi aynı olmadığından bir konuyu aynı anda anlamalarını beklemek yanlış sonuçlar doğurabilir.
Bu olumsuzlukların gidermek ve sınavlarda bilgi ve beceri ölçümünün en iyi sonuçları vermesi için şunlara dikkat edilmeldir Öğrencileri zeka seviyelerine ve zeka türlerine göre sınıflandırmak Uzun süreli eğitimi ve tek dilimli sınavla değilde daha sık ve kısa dilimlere göre kontrole tabi tutmak Öğrenicinin ruhsal ve psikolojik durumunu sınavlarda göz önünde bulundurmak Kaliteli eğitimciler kullanmak Her türlü teknolojik ve lojistik desteği sağlamak
|
|
|
Post by haticekacar on Aug 31, 2016 13:16:51 GMT
Derslerde öğrencilere kazandırılmaya çalışılan özellikler daha çok bilişsel süreçlerle ilgilidir. Bilişssel süreçler birbirinden farklılık gösterdiği için bunların ölçülmesi de birbirinden farklı olmaktadır.Öğrencilerin öğrenme düzeyleri farklılık göstermektedir.Yazılı yoklamalar,kısa cevaplı testler,çoktan seçmeli testler,doğru yanlış testleri,eşleştirme testleri bilgi basamağındaki kazanımları olduğundan öğrenciler kazandıkları bilgileri değişiklik yapmadan olduğu gibi sunabilmektedirler.Bu ölçme yöntemleri istenilen öğrenmelerin olup olmadığını belirlemede yeterli görülmektedir.Bu yöntemlerle birlikte öğrencilerin başarı düzeylerini belirlemek mümkündür.(kaynak:ders notları, sınıf içi tartışmalar)
|
|
|
Post by aysenuraydogan1 on Aug 31, 2016 13:44:07 GMT
Her öğrencinin başarı düzeyi farklıdır. Çünkü hiç birinin zeka seviyesi birbirine eşit değildir . Ölçme araç ve yöntemlerinin sözlü sınav,ödevler, projeler ve çoktan seçmeli gibi çeşitleri vardır. Ama her öğrenci bu sınavlardan aynı derecede başarılı olamaz. Kimi öğrenci sözlü sınavda kendini iyi ifade eder , kimi öğrenci ise çoktan seçmeli de daha başarılı olur .Bence kapsam geçerliliği ve güvenirliğini artırmak için karma test uygulanmalıdır.Öğrencilerin bilgi,beceri ve yetenekleri sınavlarla ne kadar kadar doğru şekilde ölçülebilir?Hata payı her zaman vardır.öğrencinin yeteneklerini ortaya çıkarma da kendisini daha iyi bir şekilde ifade etmesini sağlayacak olan sınavlar en iyi biçimde uygulanmalıdır. Sadece uygulanan sınavlar değil öğretmenin o sınavı değerlendirirken yapabileceği hataları da unutmamak gerekir.Şunu da göz ardı edemiyorum ki, kim bir çözüm bulmaya çalışırsa çalışsın ülkemizde maalesef eğitim sistemi baştan sona yanlıştır.
|
|