|
Post by stumitun on Sept 5, 2016 18:36:44 GMT
Öğrenci başarısını yaygın olarak kullanılan ölçme araçlarının başında SINAVLAR yer almaktadır. Tabi bunun kullanılmasının uygun olup olmadığı konusunda eğitimciler, akedemisyenler hatta biz bile tartışmışızdır ve hala tartışmaya devam ediyoruz. Ölçme'nin tanımı '' bir değişkenin tanımlanarak gözlenmesi ve gözlem sonuçlarının sembollerle gösterilmesidir '' yani izafi bir değerdir sadece o konuyla ilgili bir ölçme değeridir kişinin zekasını gösteren bir değerlendirme değildir. O yüzden sınavlardan alınan puanların not ortalamasından başka bir şeye katkısı da yoktur. Örneğin ben sınavdan 90 alsam ve bunu hayatıma aktaramadığımda 90 puanının 9 ve 0'ın yan yana gelmesinden başka bir şey olmadığı anlamına gelir. Bu yüzden ölçmenin de nicelik olarak değil de nitelik olarak ölçmemiz daha mantıklı olacak diye düşünüyorum. Ölçme araçları; Testler, yazılı sınavlar,sözlü sınavlar, doğru yanlış soruları, boşluk doldurma, portfolyo, proje, rubric gibi geleneksel ve alternatif olarak çeşitli araçlar kullanılmaktadır. Bunların kullanımları kullanılacak yerlere göre değişkenlik gösterebilir. Ama bunların Güvenirlik, Geçerlik ve kullanışlık şartlarının yeterli düzeyde bulunması gerekmektedir. Sınavların da öğrenciye pratik hayatta fayda vericek olması gerekir. Öğrenciye bir daha kullanmacağı yada hayatında bir daha karşısında çıkmayacak şeyleri dayatmamamız gerekir. Sınavların öğrenciyi düşünmeye teşvik edici, çıkarımlar yaparak cevaplayabileceği sorular olmasına dikkat edilmelidir. Ayrıca öğrenci düzeyini aşmayan seviyelerine uygun sorular sorulması gerekir. Sınavların ölçülemeyen bilgi ve becerileri vardır.Zaten o yüzden biz sınavları Bağıl yani izafi olarak değerlendiriyoruz.Bir sınavın öğrencinin tüm zihnindeki şeyleri ölçmeside beklenemez. Bunun yerine kişinin yeteneklerine ve ilgi duydukları konularda sınıflar açarak öğrencileri bu konuda geliştirip bunlar üzerinden sorular sormalı ve öğrencilerin elinde bulunan bu potansiyellerini geliştirmelerine olanak sağlanmalıdır. Örneğin müzik den resimden hoşlanan birine fizikten biyolojiden bahsetmenin hiç bir faydasının olduğuna inanmıyorum yani tabiki bi faydası olur ama mesleki açıdan bir fayda sağlamaz.
|
|
|
Post by havvademirci on Sept 5, 2016 18:44:39 GMT
Başarı belirlemek gerekecekse insanların her alanda var olan ortak başarılarından çok ilgi duydukları ve ilerde yapacakları mesleki alana yönelik başarıları üzerinden degerlendirmeleri bana daha mantıklı gelmektedir bu nedenle karma test konusunda arkadaşlarımla kısmen fikir ayrımına düşmekteyim.
|
|
|
Post by emineeksen on Sept 5, 2016 18:44:54 GMT
Her öğrencinin başarılı olduğu branş farklıdır. Bence sınavlar öğrencinin başarısını ölçmede yeterli değildir.Özellikle çoktan seçmeli sınavlarda öğrenci başarısının ölçülebileceğine hiç inanmıyorum. Çünkü öğrenci rastgele de doğru cevabı bulabilir.Öğrencinin başarısını belirlemede en etkili yöntem uzun yanıt gerektiren soru türleridir, öğrenciler bu tür sınavlarda bilgisi olmadan yazamazlar.Sınavların öğrenci başarısını belirlemede etkili olduğunu düşünmüyorum çünkü özellikle bizim ülkemizde sınavlar hep ezbere dayalı öğrenci sınava ezberleyip giriyor ve sınavdan çıktığında da hiç bir şey bilmiyor ezbere dayalı olduğu içinde hemen unutuyor. Bu bizim eğitim sistemimizin yanlışlığıdır öğrenciler öğrenmeden çok ezberlemeye yönlendiriliyor. Bence sınav yerine uygulama yapılmalı, örneğin ; Lisede bilgisayar dersinde bu program şu işe yarar gibi sözlü anlatımlarla dersi bitiriyorduk onun yerine uygulayarak yapılsa her şey daha çabuk ve kalıcı öğrenilirdi.Öğrenmede materyal kullanımı yaygınlaştırılmalıdır materyal her zaman etkili bir öğrenme yöntemidir.
|
|
|
Post by huseyinozguntasoglan on Sept 5, 2016 18:46:42 GMT
Bilindiği üzere ülkemizin eğitim kurumlarında öğrenci başarısının belirlenmesi genel olarak sınav sistemine dayanmaktadır ve okuduğumuz makalelerde de görmekteyiz ki ölçme denince akla sadece sınav gelir. Herkesin aynı sorundan yakındığı bu sınav sistemine bence yeni ölçme araç ve yöntemleri getirerek tamamen olmasa da bir nebze değiştirmek büyük bir adım olabilir. Örnek vermek gerekirse çevremizde bir çok ölçme araç ve yöntemleri vardır fakat bana göre bunlardan bir kaçı bilgiyi ölçme de yararlı olabilir, bunlarda serbest cevap soruları ve zorunlu cevap sorularıdır. Bu iki ölçme yöntemini kullandığımızda hem öğrenci kendi yorumunu ve aynı zamanda da isteneni yazmak zorundadır, buda bizi öğrencinin ezbere dayanan bir çalışma yapmadığına inandırır. Günümüzde ki çoğu okulda ezberci bir yaklaşım ile öğrenciler sınavlarına hazırlanmaktadır. Bilgi işlemsel bellekte yani kalıcı olarak kalmamaktadır. Sınavlar öğrenciye kısa vade de bilgiyi haznesine alıp sınavda bunu aktarıp sonrasında ise bu bilgiyi unutmaya mahkum etmiştir. Ayrıca değinilmesi gereken bir diğer konu ise ölçülemeyen bilgi ve becerinin olup olmadığıdır, bence sınavlar ile bilgiyi ölçme sistemimiz bu kadar yanlışken bu soruya olumsuz yanıt vermek bir hayli zordur, yani evet vardır. Sınavlarla ölçülemeyen bilgi becerileri daha iyi idrak etmek için davranışsal yetenekler öğrenciye kazandırılmalıdır. Öğretmen bir rehber konumunda olmalıdır ve öğrenciye konuyla alakalı bilmesi gereken bilgileri gösterip yaptırma yoluyla öğretmesidir. Son olarak eklemek gerekirse öğrenci sınavda alacağı notu baz almaktadır bunun azaltılması için öğrenciye sınav notuna dahil olması şartıyla konuyla alakalı çeşitli sosyal görevler verilebilir, ve buda öğrenciye not konusunda biraz olsun rahatlama sağlar. (Kaynak: ders içi tartışmalar, okuma görevlerimiz)
|
|
|
Post by busragunes on Sept 5, 2016 19:04:43 GMT
Öğrenci başarısının belirlenmesinde hangi ölçme araç ve yöntemleri kullanılmalıdır? Neden? Sınavlar öğrenci başarısını belirlemede nasıl sorunlar içermektedir? Sınavlarla ölçülemeyen bilgi ve beceriler var mıdır? Sınavla ölçülemeyen bilgi ya da beceriler varsa sınavların yerine ne önerirsiniz? Öğrenci başarısını belirlemede en iyi sınav tekniği şu anki sisteme göre karma testtir. Çünkü klasik veya sözlü sınavlar öğrenciyi ezber yapmaya itmektedir karma testte bu durum daha azdır. Cevaplar kısa ve nettir uzun cevaplar barındırmaz. Fakat hiç bir sınav sistemi öğrencinin başarısını belirleme de yeterli değildir. Çünkü öğrencinin sınav esnasında bulunduğu ortam, psikolojik durum öğrencinin başarısını düşürebilir. Sınavla ölçülemeyen bilgiler ve beceriler vardır. Bu bilgi ve becerilerin çocukluk döneminde keşfedilmesi ve o alanlara yönlendirilmesi gerekir.
|
|
|
Post by ozgeozgen on Sept 5, 2016 19:09:21 GMT
Öğrencinin başarısı sadece anlatım yoluyla kazanılamaz. Konusuna ve hatta kişisine göre değişmekle birlikte artık interaktif bir öğretim süreci gereklidir. Hem öğrenci hem öğretmen dinamik ve canlı olmalıdır ki gerekli başarı sağlanılsın. Tek bir taraflı anlatım bazen masal-ninni tadındadır. Bu öğrenciye bir şeyler kazandırmak yerine yıldırıcı bir etki göstererek öğrenciyi kaybetmeye kadar sonuçlanır.Bu noktada birden fazla öğrenme yöntem ve tekniği vardır. Buluş yöntemi ve araştırma yöntemiyle dinamikliğin ve kalıcılığın yüksek oranda etkili olduğu açıktır. Çünkü bu öğrenme yöntemleri motomot bir metnin üzerinden değil daha hayatın içindendir.Ve kavrama,analiz,sentez ve uygulama gibi alanların kazandırılmasını sağlar. En doğru sınav pratiği, karma sınav tipidir.Çoktan seçmeli,doğru-yanlış,boşluk doldurma soruları en uygun olandır. Çünkü ders etkili bir biçimde verilmişse sınav bir dereceden sonra teferruat olur. Sınavlar doğrudan öğrenci başarısını belirler demek doğru olmaz. Eğitim sisteminin maalesef ki ezberci yapısı başarıyı sağlamak yerine binevi tekerleme görevi üstlenir. Ama yine de sınavsız olmaz,hepsi işlevsizdir demek yanlıştır. Bilgiyi belirli ölçüde ölçer. Başarı noktasını ise zaman içerisinde gösterir.
|
|
|
Post by bahadirgundogdu on Sept 5, 2016 19:11:19 GMT
Öğrenci başarısının ölçülmesinde birçok yöntem kullanılır. Bu yöntemlerin yaygın olarak kullanılanlarından bazıları çoktan seçmeli testler ve klasik yazılıdır. Çoktan seçmeli testler genelde öğrenci tarafından sevilen ve kolay bulunan ölçme yöntemidir. Fakat öğrencinin başarısını ölçmede yeterli bir yöntem olduğu pek söylenemez. Örnek vermek gerekirse, edebiyat bölümünde okumakta olan bir öğrencinin bölüm derslerindeki başarısını ölçerken çoktan seçmeli testlerin doğruluğu ve öğretici özelliği yetersiz kalmaktadır, çünkü edebiyat alanında bilgiden ziyade yorum ve yoruma dayalı metin oluşturma yeteneği gerektirmektedir. Çoktan seçmeli testler bu yetenekleri destekleyici olmadığı gibi bu yetenekleri ölçmede de yeterli değildir. Bu yöntem yerine klasik yazılı yöntemi daha uygundur. Öğrencinin yoruma dayalı sorulan sorulara yoruma dayalı cevaplar vermesini sağlar ve yorum yeteneğini geliştirmeye yönelik katkı sağlar. Aynı zamanda yorum yeteneğinin de yeterliliğini ölçmede oldukça etkilidir. Bu yöntemin kullanılması ezbere dayalı öğrenmenin de önüne geçilmiş olur. Benim düşüncelerim bu yönde ama tabi ki çoktan seçmeli testlerin de etkili olduğu başka bölümler yada alanlar mevcuttur. Ben kendi bölümümden yola çıkarak düşüncelerimi paylaştım. Ayrıca diğer ölçme yöntemlerinin de kendilerine has başarı alanları olduğunu düşünüyorum.(kaynak: ders notları)
|
|
|
Post by sibelyilmaz on Sept 5, 2016 19:11:31 GMT
Öğrenci başarısının belirlenmesinde öğrenci sadece bir ölçme sınavına maruz bırakılmamalıdır.Örneğin sınavda sadece çoktan seçmeli soruların olması ve ya boşluk doldurma ile başarı düzeyini belirlemek pek fazla doğru bir yöntem değildir.Nedeni olarak da her birey verilen kağıttaki soruları cevaplayamayabilir. Bu da karşımıza bir sorun olarak çıkar.Çünkü her sınav bilgi ve becerileri ölçmeye yeterli değildir.Bilgiyi sınavla bir nebze doğrulatmak mümkün olsa da beceri daha değişik bir ölçme aracına ihtiyacı duyar.
|
|
|
Post by mveyselcalapkulu on Sept 5, 2016 19:33:49 GMT
Öğrenci başarısının belirlenmesinde hangi ölçme araç ve yöntemleri kullanılmalıdır? Neden? Sınavlar öğrenci başarısını belirlemede nasıl sorunlar içermektedir? Sınavlarla ölçülemeyen bilgi ve beceriler var mıdır? Sınavla ölçülemeyen bilgi ya da beceriler varsa sınavların yerine ne önerirsiniz? Söz konusu öğrenme olduğunda bütün öğrencilerden aynı teknik ve yaklaşımlarda dersi öğrenebilmesi beklenemez, bu konuya en iyi örnek çoklu zeka kuramıdır.Bu varsayımı doğru kabul edecek olursak farklı zeka ve becerilere sahip öğrencilerin başarılarını tek bir sınav ya da genel bir ölçütle belirlemekte mümkün olmaz, bu anlamda sınav tekniklerinin içeriklerinden ziyade, ölçme tekniklerinin yapı bakımından bireylere göre şekillendirilmesi gerekir ancak bu şekilde bireylerin gerçek başarısı ölçülebilir fakat bu noktada ölçüm işleminin zorlaşacağı gerçeği ortaya çıkar. Bununla ilgili yapılabilecek en iyi çalışma sınıf ortamında öğretmenin çok iyi bir gözlem sonucu benzer zeka yapılarına sahip öğrencileri aynı sınav tekniği ile ölçmesi gerçek başarıyı daha somut bir şekilde ortaya çıkarır.Ölçülebilen bilgiler dışında, karma sınav teknikleri , çoklu cevap testler vb. kağıt üzerinde sabit olan bilgiyi ölçen test teknikleri ile ölçülmesi zor ya da imkansız olan bilgi türleri de mevcuttur, bunlara örnek olarak; müzikal, görsel ve dans gibi harekete dayalı, aynı zamanda çoklu zeka kuramında br parçası olan başarı türleri yazılı testlerle ölçülemez. Bu bilgi türleri öğretmenin gözlem ve objektif yargısına dayalı olarak ölçülebilir ancak gerçek başarıyı ölçmek için göreceli bilgileri, kavramları, birden fazla değerlendirici rolünde öğretmen analiz ederek ortak bir ölçüt çerçevesinde puanlandırmalıdır. Bütün bu bilgiler ışığında kullanılan test tekniklerinin yanısıra ölçütün bireyin zekasına uygunluğu gerçek başarıyı ölçmede anahtar rolündedir.
|
|
|
Post by burcutan on Sept 5, 2016 19:47:40 GMT
Öğrenci başarısını belirlemede en önemli ölçüt sınavlardir. Sınavların doğru uygulaniş yöntemi ise başarıyı belirler. Çoktan seçmeli sınavlar, yazılı yada sözlü sinavlara oranda daha başarılı sonuçlar elde edilir.
|
|
|
Post by umutguvenkose on Sept 5, 2016 19:55:25 GMT
Öğrenci başarı belirlenmesinde,yine ölçme araçları özelliklerinde de olduğu gibi güvenilirlik ön plandadır. Her şeyden önce ölçme aracının güvenilir olması gerekmektedir. Güvenilirlik istiyorsak en güvenilir sonucu bize verecek olan tarz çoktan seçmelilerdir. Çünkü sorulan şey ve verilen cevaplar klasik sorulara göre daha nettir ve değerlendirme aşamasında herhangi bir öğretmen hatası olma ihtimali çok çok düşük seviyededir. Sınavlardaki en büyük sorunlar öğrencilerin sınava konsantre olamamasıdır. Bana kalırsa sınav sorularında öğrencilere ilk sorularda veya soruların aralarında daha kolay veya öğrenciyi konuya bağlayıp konsantrasyonunu düzeltebilecek sorular sorulması gerekir,aksi halde öğrenciyi sınav esnasında daha zor durumlara sokmuş oluruz.Sınavlarla ölçülemeyen beceriler de vardır ; Örneğin bir öğrencinin matematiksel hesaplamadaki pratik zekasını tam anlamıyla sınavda ölçemeyiz veya şu şekilde bir sistem uygulanabilir,öğrencinin problem çözebilme yeteneğini sınıf ortamında simülasyon kurarak yani uygulamalı olarak çözebiliriz buna el işi yeteneği gibi uygulamalarda eklenebilir.
|
|
|
Post by elanurkara on Sept 5, 2016 19:59:34 GMT
Öğrencinin her dalda , her branşta başarılı olması pek mümkün değildir. Fakat eğitim sistemimiz bizi buna zorluyor ve puan sistemi de bunu aşikar bir şekilde gösteriyor. Öncelikle öğrencinin kapasitesinin hangi branşa daha çok yatkın olduğunu belirlemek gerekir. Daha sonra iş eğitimcilere düşer; Eğitimciler öğrenci başarısının belirlenmesinde veya başarı elde edip edemeyeceği konusunda büyük rol oynar. Çevremde matematik dersi büyük sorun teşkil etmektedir. Bunun sorumlusu kim? Matematik dersinde toplama çıkarma işleminden başka bir şey bilmeyen öğretmen mi yoksa öğretmen zaten toplama çıkarmadan başka bir soru sormaz diye çalışmayan öğrenci mi? Bu yükler günümüzde ''bizim zamanımızda internet mi vardı, bilgisayar mı vardı?'' diye söylenip duruyorlar. Aslında bunların faydalarından çok zararlarını görmektedirler. Her birey üzerine düşeni yapıp çocuğuna internetin oyun aracı değilde aslında internetin bir başarı aracı olduğunu göstermelidir. Okullarda bu tip araçlara sınırlama getirerek bunu çok faydalı hale getirebilirler. Diyeceğim o ki matematikten anlamayan biz ve küçüklerimiz matematiği internetten, videolardan öğrenebiliriz. Fakat biz interneti oyun aracı görüyoruz. Öğrenciler tabi ki kitaplar aracılığı ile de bir çok bilgiye sahip olabilirler. Fakat öyle koca koca kitaplardan araştırmalar yapmak veya en basiti okumak her öğrencinin harcı değildir. Bir de şöyle belirteyim durumu; Öğrencinin başarısı öğrencinin ebeveynlerine, öğretmenlerine göre belirlenir. Ve öğrencinin başarısı kesinlikle öğrencinin ilgi alanına giren branşlardan oluşur. Türkiye'deki eğitim sisteminde sözel zekalı öğrenci sayısalcının çözdüğü matematiği çözmek zorunda veya sayısal zekalı öğrenci sözelcinin ezberlediklerini ezberlemek zorundadır. Yani insan kavrayamadığı dersin sınavına girip kazanmak zorundadır. Ve ben bunu çok saçma buluyorum. Bize dayatılan bu eğitim siteminin unsurları bizi daha da karanlığa götürüyor. Üniversiteye giden öğrenci sayısı ile mezun olan öğrenci sayısı hiçbir zaman uyuşmuyor. Bize, yapmamız gereken fakat anlamadığımız ve yapamadığımız dersin sorularını sorarlar ve bizden bunu yapmamızı beklerler. Ülkemize çöpçü de lazım sanayici de. Değil mi? Sınavlarda bilgilerimizi saatlere ve dakikalara sığdırıyorlar. Dışarıdan bakıldığında öğretmen sınavda sorduğu soruları derste mutlaka anlatmıştır diye düşünülüyor. Fakat artık bunu yapan öğretmen sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Derste anlatması gerekeni anlatmıyor, sınavda sorması gerekeni sormak yerine senin verdiğin cevaba da not vermiyor. Öğrencinin, anlamadığı bir ders bile olsa o dersi ona sevdiren, anlaması için çabalayan, korku yerine daha çok dostluk ve arkadaşlık kuran bir öğretmeni olmalı. Böylece okullar çocuklar için cehennem değil de oyun parkı olabilir belki.
|
|
|
Post by onurpiloglu on Sept 5, 2016 20:03:22 GMT
Öğrencilerin ölçülüp derecelendirlemeyen nitelikleri vardır. Dinlemedeki kulak hassasiyeti, durum ve koşullara vereceği tepki ve göstereceği davranışları gibi. ama bunun ölçüleceği bir test veya yöntem olabileceğini düşünmüyorum.
|
|
|
Post by yusufince on Sept 5, 2016 20:03:50 GMT
Öğrencinin başarısını belirleme de en iyi en nitelikli sınav karma sınavdır. çünkü öğrencinin konuyu hangi düzeyde anladığı ve hangi hataları nerelerde yaptığını göstermekle birlikte çoktan seçmeli sınavda başarılı olan bir öğrenci kısa cevaplı soru türlerinde başarılı olamaya bilir. Çünkü her öğrencinin başarı ve anlama kapasitesi aynı değildir. bundan dolayı karma sistemde öğrencilerin başarı düzeylerini belirlemede en önemli yöntemdir.
|
|
|
Post by bayramfeyyazekici on Sept 5, 2016 20:13:48 GMT
Ögrenci başarısını belirlemede bireysel farklılıkları gözönünde bulundurarak gerekli soru tipleri hazırlanmalı öğrenci karma test vb şekilde ölçmeyle değerlendirilmeli sınavlarla ölçulemeyen bilgi beceriler uygulama yöntemleriyle giderilmeli ve sonuçların sağlıklı olması sağlanmalıdır.
|
|