|
|
Post by Güzinakbaş on Aug 30, 2016 21:44:33 GMT
Öğretmen yetiştirmede pedagojik formasyon programlarının katkısı elbette vardır.Öğretmen adaylarımızı öğretmenliğe hazırlamaktadır, fakat yeterli seviyede değildir. Sıkıştırılmış bir şekilde verilmesi sebebiyle bu program bir sertifika ya da diğer bölüm derslerinden bir farkı yoktur.Öğretmen yeterliliği konusu ise; bir öğretmen önce alan bilgisine sahip olması gerekir. Bunların yanı sıra öğretmen meslek bilgisine ve genel kültür bilgisine de sahip olması gerekir.Elbette bunları sıralayacak olursak en önemlisi ve hepsini kapsayan iletişimdir. Bir öğretmen bilgisini karşı tarafa ancak bu şekilde aktarabilir. Ayrıca pedagojik formasyon tüm öğrencilere verilmemelidir. Akademik ortalama v.b şartlar sunularak seçilmiş öğrencilere ve gerçekten öğretmen olmak isteyenlere verilmelidir.Böylece mesleğini severek yapan öğretmenlerimiz olacağı için eğitime de katkı sağlayacağını düşünüyorum.Sizce pedagojik formasyon herkese verilmeli mi? Neden? Bence herkese verilmemeli. Çünkü bazı insanlar öğretmenlik mesleğini tatili bol, parası iyi vs. nedenlerden seçiyorlar. Amacları bu. Derse gir, bir şekilde dersi bitir ve çık. Sonrada hak etmiş gibi paranın al. İşte bunun için formasyon gerçekten bu görevi hakkıyla yerine getirebilecek, öğrenci öğrenmesine katkı saglayabilecek, senin de dediğin gibi mesleğini severek yapabilecek kişilere verilmesi kanaatindeyim. |
|
|
|
Post by elifsari on Aug 30, 2016 21:53:24 GMT
BİR FORMASYON PROGRAMIDIR ALMIŞ BAŞINI GİTMİŞ.
Pedagojik Formasyon Eğitimi; Belki de hayatımız boyunca aldığımız en önemli, en anlamlı en kayda değer eğitim. Ama gerçek eğitimciler için.
Hepimiz için bir anda apar topar, belki de işin özü paldır küldür oldu her şey. Sonra hadi başladı, başlıyor derken, evet evet işte bitti. Sahi ne oldu? Anlamadık. MEB 1739 sayılı Temel Eğitim Kanunun'da öğretmen adayında bulunması gereken yeterlikleri; Genel Kültür %12,5 Alan bilgisi %62,5 Öğretmenlik Meslek Bilgisi %25 olarak belirledi. Bir öğretmenin; Öğrenciyi tanıma, öğrenciye rehberlik etme, Öğrencinin ilgi ve ihtiyaçlarının, beklentilerinin farkında olma, öğrenciye değer verme, derse planlı hazırlıklı gelme, zamanı iyi yönetme, aile ile işbirliği içerisinde olma, öz değerlendirme yapabilme, mesleki gelişime açık olma vb. bir çok yeterliklere sahip olması gerekir. Uzaktan Eğitim; Bizzat yaparak, yaşayarak öğrendik. Evet. Vakit dardı. İşimiz vaktimizden çoktu. Hızlandırılmıştı. Yoklamayı sistem alıyordu. Ses gidiyordu. Bilgisayarlar açılıp filmler izleniyor, derin uykulara dalınıyordu. Herkes aslında kendini kandırıyordu. Ama her ne kadar birbirimizi görmesek de tanımasak ta etkili iletişim oluyor. Herkes tartışmalara gönül rahatlığıyla katılıyor. Düşüncelerini söylemekten çekinmiyordu. Teknolojik imkanlar sayesinde görsel ve işitsel ögeler birlikte kullanılıyor. Bu da eğitimi daha kalıcı, motive edici, ilgi çekici hale getiriyordu. Uzaktan eğitim daha geniş kitlelere hitap ediyordu.
Fazla kalabalığa gerek yok! Bu mesleğe gerçekten sevenler isteyenler, gönül verenler gelmeli. Her çocuğun bir kahramana ihtiyacı vardır. Öğretmenler de birer kahramandır. Önemli olan yeteneklerimizin ve öğrencilerimizin yeteneğinin farkında olmak ve bunları açığa çıkarmaktır. Bizler; "öğretmen olmayacağız." "Öğretmenlik yapacağız." İşine tahammül eden öğretmenler değil de,işinden zevk alan öğretmenler...
|
|
|
|
Post by gizembal on Aug 30, 2016 22:18:37 GMT
Pedagojik formasyon programlarının katkısı elbette var yok diyemeyiz ama yeterli değildir. Uzaktan eğitim olması bizler için sıkıntı oluyor. Pedagojik formasyon programı zaman açısından yeterli değildir, sıkıştırılmış bir program var bu yüzden dersler bizim için verimli olmuyor. Yüz yüze eğitim olması bizim için daha verimli olur bu yüzden pedagojik formasyon ile Eğitim Fakülteleri karşılaştıracak olursak Eğitim Fakültesi bizler açısından daha verimli olur. Bir öğretmen yetiştirmek için uzaktan eğitim ile yapılan formasyon programı bireyler üzerinde ne kadar etkili olabilir bu da tartışılır.
|
|
orhan
New Member
Posts: 5 
|
Post by orhan on Aug 30, 2016 22:28:11 GMT
Öğretmen yetiştirmede pedagojik formasyon programlarının katkısını tartışmanız beklenmektedir. Eğitim fakülteleri mi pedagojik formasyon sertifika programı mı? Öğretmen yeterliği nedir ve bu sertifika programı size bu yeterliği kazandırabildi mi? Nedeni ve gerekçeleri nedir? öncelikle pedagojik formasyon derslerıne yabancı oldugumuz bır gercegını soylemek istiyorum 3 yıl okuma sürecinde ögretmenlik icin belli bır egıtım almadık üniversitede bize ögretılen bircok sey aynı ortaokulda lise de gordugumuz şeylerin aynısını görüyoruz onun için pedagojik formasyon konusunda özellikle uzaktan eğitim görmemiz bu b,z,m ,çin zor bir donem oldu pedafojık formasyon yeterlı mı desenız malesef hayır ama gerekli |
|
orhan
New Member
Posts: 5
|
Post by orhan on Aug 30, 2016 22:31:22 GMT
Formasyon eğitiminin çoğunluklu olarak uygulamalı derslere dayanmalıdır. Kişiler derslere katılmalı öğretmen ve öğrencileri izlemelidir. Eğer bu şekilde olamazsa öğretmen yeterliliğinde eksikler olur boylece egitimde aksamalar olur
|
|
orhan
New Member
Posts: 5
|
Post by orhan on Aug 30, 2016 22:37:50 GMT
Öğretmen yetiştirmede pedagojik formasyon programlarının katkısını tartışmanız beklenmektedir. Eğitim fakülteleri mi pedagojik formasyon sertifika programı mı? Öğretmen yeterliği nedir ve bu sertifika programı size bu yeterliği kazandırabildi mi? Nedeni ve gerekçeleri nedir? |
|
orhan
New Member
Posts: 5
|
Post by orhan on Aug 30, 2016 22:38:22 GMT
Elbette pedogojık formasyon programlarının oldukca katkısı vardır fakat zaman kısıtlı ve bızımkı gıbı yaz donemı oldugu ıcın hem ogretmenlerımız hem bızım oldukca zor.Ama ögretmenlık adına ders katılan sorular soran az cok bıseyler yapanlara faydasının oldugunu dusunuyorum.Egıtım fakultelerınde dersler donemlere ayrıldıgı ıcın daha rahat kasmadan gecıyor ve egıtım fakultelerınde ogrencıler bır ogretmen olarak yetıstırılıyorfen ve edebıyat fakultelerı ıse bır arastırmacı.Ögretmen yeterlılıği tamamıyle konu hakımıyetı zaman kullanımı ornek olusu davranısı hareketlerı konusma tarzı yaklasımı besledıgı degerler olarak ogrencıyı hayatına yetıstırmektır.tabı kı bu sertıfıka programı yeterlılıgı cogunlukla bıze sagladı fakat yuzeysel olarak onemlı olan bunların bızde kalıcı bılgı olarak kalması. aksjdnbjxnsmxn |
|
|
|
Post by besilmuhammedtok on Aug 30, 2016 23:08:21 GMT
Bur da kilit nokta:'tecrübe' dir.Pedagojik formasyonda az çok öğrenilen bilgiler,pratiğe dökülmeli ve öğretmen öğrenci ilişkisi ile hayatta yerini bulmalıdır.Zaten bu kadar kısa sürede verilen eğitim çok fazla beklenti içermemelidir.Peki bu program öğretmen yeterliliğini sağlar mı ? Kısmen,önceden de belirtildiği üzere tecrübe en önemli etken olacaktır,bunun yanında programın içeriğindeki dersler yeterli mi ? Gene kısmen,fıtrata uygun ahlak ve erdem dersleri nerede ? Bir nesil yetiştirecek olan bizler öğrencilerimize sadece matematik ve coğrafya mı aşılayacağız ? Tabi ki hayır bizler,tohum ekeceğiz ve o tohumlar meyve vermeye başladığında fıtrata uygunsuzluğun deniyyet değil,medeniyyet sayıldığı bu dönemi aydınlığa çıkaracaktır."Yapmaktan zevk aldığın işi bul ve bir ömür boyu çalışmak zorunda kalma.." Konfüçyüs.
|
|
|
|
Post by ggurelsserife on Aug 30, 2016 23:26:12 GMT
Eğitim fakülteleri de pedagojik formasyon programları da öğretmen yetiştirmede tam anlamıyla yeterli bir hala getirilememiştir. Bu iki sistemin yenilenmesi veya geliştirilmesi gerekir. Örneğin,eğitim fakültelerinde uygulamalı olarak yapılan stajlar içi boş uygulamalardan başka bir şey değildir.Staj programları geliştirilmeli ve bu stajlarda öğretmen adaylarında kalıcı izler bırakacak olan daha fazla.etkili ve farklı uygulamalar yaptırılmalıdır.Pedagojik formasyon programları ise uzaktan eğitim şeklinde değil de örgün bir şekilde ve daha geniş bir zaman aralığında verilmelidir.Ayrıca uzaktan eğitim şeklinde olan formasyon programlarında öğretmen adaylarının derse katılımının sağlanması için devam zorunluluğu getirilmelidir, dersler yetkin eğitimciler tarafından verilmelidir ve ders içi etkinlikler kullanılmalıdır.Bunlar gibi daha birçok yenilik getirilebilir.
Öncelikle yeterli bir öğretmen son derece iyi bir alan bilgisi, meslek bilgisi ve genel kültür bilgisine sahip olan öğretmendir.Ancak bunun yanında yeterli bir öğretmende bulunması gereken en önemli özellik güçlü iletişim becerilerine sahip olmasıdır. Yeterli bir öğretmen bunların yanı sıra her zaman öğrenmeye heyecan duymalı, kendini sürekli yenilemeli ve kendini bu yeniliğin içinde tutmalıdır.Ayrıca kaynak geliştirici,planlayıcı ve yaptığı sınavlarla öğrenciyi
iyi değerlendiren ve kolaylaştırıcı olmalıdır.Ve son olarak mesleğini seven ve öğretmenlik ruhunu hiç kaybetmeyen öğretmen yeterli bir öğretmendir denilebilir ve bunlar çoğaltılabilir.
Derslere aktif olarak katılmama rağmen bu programın; çok kısa bir zaman aralığında verilmesi, bazı eğitimcilerin sistemi iyi kullanmaması ya da kullanamaması ve derslerini monoton bir şekilde işlemeleri ve çoğu zamanda sistemden kaynaklanan sebeplerden dolayı bu sertifika programının öğretmen yeterliliğini tam olarak kazandırmadığını düşünüyorum.(DERS İÇİ TARTIŞMALAR)
STAJLARDA NASIL FARKLI ETKİNLİKLER YAPILABİLİR?
|
|
|
|
Post by mehmettufenk on Aug 31, 2016 6:50:45 GMT
Tartışmadan cevaba gidilecek bir konudur bu aslında. Çünkü burada Eğitim Fakültesi mi? yoksa Pedagojik formasyon mu? diyerekten zaten cevap verilmektedir. Hiç düşünmeden bu soruya Eğitim fakülteleri diyebiliriz. Sebebi ise görmüş olduğumuz pedagojik formasyon eğitiminin 1 buçuk-2 ay gibi kısa bir zaman zarfına sığdırılmasıdır. Bir nevi hızlandırılmış kurs gibidir bu program. Diğer arkadaşlarımızında dediği gibi fen-edebiyat fakülteleri kendi dallarında uzman kişileri yetiştirmek için açılmış kurumlar, Eğitim fakülteleri ise direk öğretmenlik bilgisi konusunda uzman kişileri yetiştirmek için açılmıştır. Pedagojik formasyon programında tam bir öğretmen olabilmek için gereken eğitimlerin verildiğini söyleyemem ancak pedagojik formasyon eğitiminin katkısında söz edebiliriz.
|
|
|
|
Post by serkanergun on Aug 31, 2016 8:41:47 GMT
BİR FORMASYON PROGRAMIDIR ALMIŞ BAŞINI GİTMİŞ.Pedagojik Formasyon Eğitimi; Belki de hayatımız boyunca aldığımız en önemli, en anlamlı en kayda değer eğitim. Ama gerçek eğitimciler için. Hepimiz için bir anda apar topar, belki de işin özü paldır küldür oldu her şey. Sonra hadi başladı, başlıyor derken, evet evet işte bitti. Sahi ne oldu? Anlamadık. MEB 1739 sayılı Temel Eğitim Kanunun'da öğretmen adayında bulunması gereken yeterlikleri; Genel Kültür %12,5 Alan bilgisi %62,5 Öğretmenlik Meslek Bilgisi %25 olarak belirledi. Bir öğretmenin; Öğrenciyi tanıma, öğrenciye rehberlik etme, Öğrencinin ilgi ve ihtiyaçlarının, beklentilerinin farkında olma, öğrenciye değer verme, derse planlı hazırlıklı gelme, zamanı iyi yönetme, aile ile işbirliği içerisinde olma, öz değerlendirme yapabilme, mesleki gelişime açık olma vb. bir çok yeterliklere sahip olması gerekir. Uzaktan Eğitim; Bizzat yaparak, yaşayarak öğrendik. Evet. Vakit dardı. İşimiz vaktimizden çoktu. Hızlandırılmıştı. Yoklamayı sistem alıyordu. Ses gidiyordu. Bilgisayarlar açılıp filmler izleniyor, derin uykulara dalınıyordu. Herkes aslında kendini kandırıyordu. Ama her ne kadar birbirimizi görmesek de tanımasak ta etkili iletişim oluyor. Herkes tartışmalara gönül rahatlığıyla katılıyor. Düşüncelerini söylemekten çekinmiyordu. Teknolojik imkanlar sayesinde görsel ve işitsel ögeler birlikte kullanılıyor. Bu da eğitimi daha kalıcı, motive edici, ilgi çekici hale getiriyordu. Uzaktan eğitim daha geniş kitlelere hitap ediyordu. Fazla kalabalığa gerek yok! Bu mesleğe gerçekten sevenler isteyenler, gönül verenler gelmeli. Her çocuğun bir kahramana ihtiyacı vardır. Öğretmenler de birer kahramandır. Önemli olan yeteneklerimizin ve öğrencilerimizin yeteneğinin farkında olmak ve bunları açığa çıkarmaktır. Bizler; "öğretmen olmayacağız." "Öğretmenlik yapacağız." İşine tahammül eden öğretmenler değil de,işinden zevk alan öğretmenler...
Bu durumda sadece Formasyon Programlarını eleştirmek çözüm müdür? Eğitim Fakülteleri ve Öğretmen yetiştirme okulları yeterli midir? Bence bu sorulara olumlu yanıtlar vermemiz mümkün değildir. Şayet bu okullar yeteli olsalardı bu gün Formasyon programları olmayacaktı. Evet formasyoncular olarak aldığımız eğitimi fazlasıyla eleştirebiliriz. Ancak hiç bir faydası yoktur diyemeyiz. En azından temel eğitim konuları, ilke ve yöntemler konusunda aldığımız bilgiler (yeterli olmasa da ) faydasız olmadığını göstermektedir. Ayrıca faydasız olduğunu söylemek hem kendimize , hem hocalarımıza hem de formasyon almış ve alacak bütün öğretmen adaylarına büyük haksızlıktır.
Bir konuyu daha açıklığa kavuşturmakta fayda var. Öğretmenlik uzmanlık gerektiren bir meslektir. İnsanı tanımak (fizyolojik, biyolojik, psikolojik ve bilişsel açıdan) tır. Ve bu uzmanlık eğitim fakültesi bitirmeyle maalesef kazanılamamaktadır... |
|
|
|
Post by humeyra5asar on Aug 31, 2016 9:08:50 GMT
Pedagojik formasyon eğitimi her öğretmen adayı için muhakkak uygulanmalıdır. Çünkü öğretmenlik sadece öğretmeden ibaret değildir. Öğretmenlik özveri gerektiren bir meslektir (pedagojik formasyon programından öğrendiğim en etkili şey). Dolayısıyla öğretmen adayı sadece öğrenmeyi değil öğrendiklerini nasıl etkili, kalıcı anlatması gerektiğini de öğrenmelidir. Bu eğitimin nasıl verilmesi gerektiğine gelince; deneyerek, uygulanarak, sonuçları görülerek, problemleri tartışılarak her defasında kendi kendine cevabını vermiştir. Bu eğitim, bir öğretmenin nasıl olması gerektiğini ancak öğrenme ile birlikte verilerek yani her adayın kendi alanındaki eğitimiyle birlikte ve zamana yayarak daha etkili hale getirilebilir. Ayrıca sanal ortamdan verilen eğitimin odak noktası sadece ses üzerinden yapılmasıdır. Çeşitli videolar, anketler, okuma metinleri gibi pekiştirmeler oldukça yararlıdır. Ne yazık ki bunların olmadığı dersler de yok değildir. Çoklu zeka kuramlarından bahsederken bunun bu ortamda ve tek boyutlu bir eğitimle verilmesi düşündürücüdür. Bu eğitim programı kısa bir zamanda ve yoğun olmasına rağmen verilmek istenen üzerinde bir farkındalık oluşturduğu muhakkaktır. Bunun yanında daha etkili ve kalıcılığı ancak öğreteni izleyerek, gözlemleyerek ve kendi alanıyla bağdaştırarak ve yeterli zamana yayılarak sağlanabilir.
|
|
|
|
Post by ggurelsserife on Aug 31, 2016 9:11:04 GMT
Öğretmen yetiştirmede pedagojik formasyon programlarının katkısı elbette vardır.Öğretmen adaylarımızı öğretmenliğe hazırlamaktadır, fakat yeterli seviyede değildir. Sıkıştırılmış bir şekilde verilmesi sebebiyle bu program bir sertifika ya da diğer bölüm derslerinden bir farkı yoktur.Öğretmen yeterliliği konusu ise; bir öğretmen önce alan bilgisine sahip olması gerekir. Bunların yanı sıra öğretmen meslek bilgisine ve genel kültür bilgisine de sahip olması gerekir.Elbette bunları sıralayacak olursak en önemlisi ve hepsini kapsayan iletişimdir. Bir öğretmen bilgisini karşı tarafa ancak bu şekilde aktarabilir. Ayrıca pedagojik formasyon tüm öğrencilere verilmemelidir. Akademik ortalama v.b şartlar sunularak seçilmiş öğrencilere ve gerçekten öğretmen olmak isteyenlere verilmelidir.Böylece mesleğini severek yapan öğretmenlerimiz olacağı için eğitime de katkı sağlayacağını düşünüyorum.Sizce pedagojik formasyon herkese verilmeli mi? Neden? Pedagojik formasyon herkese verilmemelidir ve bu formasyona sınırlılıklar getirilmelidir. Mesela,başvuranların yetenekli olup olmadığının anlaşılması için çeşitli yetenek sınavları yapılmalıdır. Böyle yapılmadığında öğrencilerle güçlü iletişim kuramayan,eğitim teknolojisine ayak uyduramayan ve günlük dersleri yaratıcı hale getiremeyen birçok yetersiz öğretmen ortaya çıkmaktadır. YETERSİZ OLAN ÖĞRETMENLER İÇİN HİZMET İÇİ EĞİTİM PROGRAMLARI SİZDE NE KADAR YETERLİDİR? |
|
|
|
Post by busragumus on Aug 31, 2016 11:09:50 GMT
Öğretmen yetiştirmede pedagojik formasyon programlarının katkısını tartışmanız beklenmektedir. Eğitim fakülteleri mi pedagojik formasyon sertifika programı mı? Öğretmen yeterliği nedir ve bu sertifika programı size bu yeterliği kazandırabildi mi? Nedeni ve gerekçeleri nedir? Öğretmen yetiştirmede pedagojik formasyon programlarının elbet katkısı vardır. Arkadaşlarında dediği gibi bu eğitim maalesef yeterli değildir. Bizim aldığımız sistemi düşünürsek bu kadar kısa bir zamanda ve sıkıştırılmış bir programla alınan bu eğitimle biz öğretmen adaylarında bulunması gereken pedagojik formasyon eğitimi yerine gelmiş olmakta mıdır bu düşündürücüdür ve acaba bu eğitimle ne kadar nitelikli bir öğretmen olunabilir bu da başka bir sorudur. Her pedagojik formasyonu olan öğretmen olmalı mıdır? Bu formasyon eğitimi herkese verilmeli midir? Pedagojik formasyon sertifika programı, Eğitim Fakültesi de olsa fen-edebiyat ya da diğer bölümlerde de elbette ki olması gereken bir programdır. Her ne bölüm okunuyorsa bu bölümün bitiminde bir insan kitlesine öğretim yapılacaksa bu kişi mutlaka pedagojik formasyon almalıdır. Bu eğitim bu kadar kısa zamanda değil eğitim fakültelerindeki gibi 4 yıla yayılmış bir şekilde almak öğretim faaliyetini daha sıhhatli kılacağı gibi daha da etkin olmasını sağlayacaktır. Şu da var ki herkes öğretmen olmamalıdır. Gerçekten öğretmenliğin bilincinde ve onun gereklerini bilen kimseler öğretmen olmalıdır ki uzak ve genel hedeflerimize ulaşabilmiş olalım. Fayda sağlanılacak diye geleceğimiz öğrencilerimizi zarara sürüklemeyelim. Biz öğretmenler olarak şunu da unutmamalıyız ki öğretmenlerin kartvizitleri öğrencileridir. Öğrenciler öğretmenlerin aynalarıdır. Nice insanlar da vardır ki pedagojik formasyonu yoktur ve bir öğretme işindedir ve bir öğretmendir. Yeterli ve nitelikli öğretmen olmak için bu hususu da düşünmemiz gerekmektedir. Öğretmen ama hangi niteliklerde bir öğretmen? |
|
|
|
Post by nurselerginbas on Aug 31, 2016 11:33:09 GMT
Öğretmen yetiştirmedi pedogojik formasyonun katkısı azımsanmayacak kadar çoktur. Bu program da ben öğretmenin görevinin sadece bilgi aktarmak değil de aktarılan bilgilerin öğrenilmesinde öğrencilere danışmanlık yapılması gerektiğini de öğrendim. Ama çok büyük eksiklerin olduğu da gözden kaçılmıyor. Bence formasyon programının uzak eğitim şeklinde olması ve 7 haftalık bir zamana sığdırılması, derslerde verimliliğin sağlanmama sebeplerinden bir kaçıdır. Pedogojik formasyon mu yoksa eğitim fakültesi mi dendiğinde hiç kuşkusuz eğitim fakültesi derim. Çünkü orada bizim sıkıştırılmış olarak aldığımız dersler 4 yıllık zaman içinde yavaş yavaş sindire sindire verilmektedir. Öğrenilen bilgilerle eş zamanlı onun uygulanması da yapılmaktadır ve bu yüzden onların aldığı eğitim pedogojik formasyon eğitiminden daha verimlidir. Öğretmen yeterliliğe gelince, bir öğretim programının hedeflerinde gösterilen özellikleri öğrencilere kazandıracak nitelikte öğretim yapmaktır. Bu sertifika programında ben öğretmen yeterliliğini kazanmadığımı düşünüyorum. Çünkü öğrendiğim her şey sadece bilgide kaldı, bu bilgileri aktarabilmem için Formasyon eğitiminin çoğunluklu olarak uygulamalı dersler şeklinde olması gerektiğini düşünüyorum.
Sizce pedogojik formasyon programını nasıl daha verimli bir hale getirebiliriz?
|
|
