|
Post by zeynepaktas on Sept 3, 2016 10:58:12 GMT
Öğretmen yetiştirmede pedagojik formasyon programlarının katkısını tartışmanız beklenmektedir. Eğitim fakülteleri mi pedagojik formasyon sertifika programı mı? Öğretmen yeterliği nedir ve bu sertifika programı size bu yeterliği kazandırabildi mi? Nedeni ve gerekçeleri nedir? Merhaba arkadaşlar sizlerle “öğretmen yetiştirme de pedagojik formasyon programları” ile ilgi fikirlerimi paylaşmak istiyorum. Bu başlığı birkaç basamakla açıklamak sanırım daha güzel olacak. Bu başlıkları ise numaralandırıp güzel takip edebilmenizi sağlarken her numarayı daha kısa tutarak göz karmaşasını azaltmış olabileceğimi düşünüyorum. İlk başlığımız şöyle, Öğretmen neydi, öğretmen yeri geldi mi anne yeri geldi mi baba, yeri geldi mi okuldaki eğitimciydi. Yeri geldi mi kişinin ta kendisiydi. Bizlerde dâhil olmak üzere bütün çocuklar ilk eğitimimizi ailede alıyoruz. Aile toplumun en küçük yapı taşı, bana göre ise kocaman bir devlet, kendi kuralları olan, değişmez maddeleri olan bir anayasaya sahip şöyle ki anneniz yarın baba olmayacaktır. Babanız da anne olmayacaktır. Anne ve babanızın aile içerisinde ki rolleri bellidir. Tabi bizlerden de beklenen rollerde yaşlarımıza ve aldığımız eğitime göre her gün değişmektedir. Ailemiz ahlaki ve sosyal pek çok kuralı bize anlaşılabilir kılan, tabirim yerinde olacaksa adeta bir sözlük sanki yabancı bir dili bize çevirir gibiler. Yeme, içme, kaşığı tutma, denge de durma, tuvalet alışkanlığının kazanıldığı, bir çocuğun okula gitmeden, okula hazırlandığı bir kurumdur. Tabi her şeyin yaşında güzel olabileceğini bilmekte ailenin bir görevi olmalıdır. Unutulmamalı ki çocuk aile de ne görürse, dışarıdaki insanlara onu gösterir. Sosyoloji de 2.sınıfta aldığımız değerler eğitimi dersinde hocamıza, şöyle bir fikrimden bahsetmiştim. Evlilik dairesine başvuran bir çift evlenmeden önce pek çok seminer programından geçirilmeli, aile olma dersi, değerler eğitimi, gelişim psikolojisi, çocuk bakım hatta temel yemek yapma dersleri bunları çevremde yeni evlenmiş arkadaşlarım ve büyüklerin çekmiş oldukları bir takım sıkıntılara dayanarak söylüyorum. Derslere ders eklenebilir. Bu seminer programın sonunda kalmak yok, herkes geçecek. Sonuçta eğitim almış, bir aile olmuş olacak karşımızda, bu sadece fikirdi
|
|
|
Post by zeynepaktas on Sept 3, 2016 11:00:33 GMT
Öğretmen yetiştirmede pedagojik formasyon programlarının katkısını tartışmanız beklenmektedir. Eğitim fakülteleri mi pedagojik formasyon sertifika programı mı? Öğretmen yeterliği nedir ve bu sertifika programı size bu yeterliği kazandırabildi mi? Nedeni ve gerekçeleri nedir? 1. Merhaba arkadaşlar sizlerle “öğretmen yetiştirme de pedagojik formasyon programları” ile ilgi fikirlerimi paylaşmak istiyorum. Bu başlığı birkaç basamakla açıklamak sanırım daha güzel olacak. Bu başlıkları ise numaralandırıp güzel takip edebilmenizi sağlarken her numarayı daha kısa tutarak göz karmaşasını azaltmış olabileceğimi düşünüyorum. İlk başlığımız şöyle, Öğretmen neydi, öğretmen yeri geldi mi anne yeri geldi mi baba, yeri geldi mi okuldaki eğitimciydi. Yeri geldi mi kişinin ta kendisiydi. Bizlerde dâhil olmak üzere bütün çocuklar ilk eğitimimizi ailede alıyoruz. Aile toplumun en küçük yapı taşı, bana göre ise kocaman bir devlet, kendi kuralları olan, değişmez maddeleri olan bir anayasaya sahip şöyle ki anneniz yarın baba olmayacaktır. Babanız da anne olmayacaktır. Anne ve babanızın aile içerisinde ki rolleri bellidir. Tabi bizlerden de beklenen rollerde yaşlarımıza ve aldığımız eğitime göre her gün değişmektedir. Ailemiz ahlaki ve sosyal pek çok kuralı bize anlaşılabilir kılan, tabirim yerinde olacaksa adeta bir sözlük sanki yabancı bir dili bize çevirir gibiler. Yeme, içme, kaşığı tutma, denge de durma, tuvalet alışkanlığının kazanıldığı, bir çocuğun okula gitmeden, okula hazırlandığı bir kurumdur. Tabi her şeyin yaşında güzel olabileceğini bilmekte ailenin bir görevi olmalıdır. Unutulmamalı ki çocuk aile de ne görürse, dışarıdaki insanlara onu gösterir. Sosyoloji de 2.sınıfta aldığımız değerler eğitimi dersinde hocamıza, şöyle bir fikrimden bahsetmiştim. Evlilik dairesine başvuran bir çift evlenmeden önce pek çok seminer programından geçirilmeli, aile olma dersi, değerler eğitimi, gelişim psikolojisi, çocuk bakım hatta temel yemek yapma dersleri bunları çevremde yeni evlenmiş arkadaşlarım ve büyüklerin çekmiş oldukları bir takım sıkıntılara dayanarak söylüyorum. Derslere ders eklenebilir. Bu seminer programın sonunda kalmak yok, herkes geçecek. Sonuçta eğitim almış, bir aile olmuş olacak karşımızda, bu sadece fikirdi
|
|
|
Post by zeynepaktas on Sept 3, 2016 11:17:58 GMT
Öğretmen yetiştirmede pedagojik formasyon programlarının katkısını tartışmanız beklenmektedir. Eğitim fakülteleri mi pedagojik formasyon sertifika programı mı? Öğretmen yeterliği nedir ve bu sertifika programı size bu yeterliği kazandırabildi mi? Nedeni ve gerekçeleri nedir? 2. Gelelim ikinci başlığımıza, Hepimizin hayatının akışını değiştiren öğretmenler vardır. Bizlerde şimdi o öğretmenler olabilmenin yolunda pedagojik formasyon alıyoruz. Kimimiz matematiği sevdirmenin yollarını bulacak kimimiz coğrafya sevdirmenin, kimimiz ise dünyayı anlamlandırmanı yollarını bulup okulu sevdirmeyi tıpkı biz sosyoloji öğrencileri gibi… Hayatımda her zaman yerini koruyan ilkokul öğretmenlerim Adnan ve Emel Gever ailesine bir kerede sizler önünde teşekkür edeyim. Ali Baykal hocanın da dediği gibi aslında her Türk öğretmen olarak doğar. Daha sonrasında farklı mesleklere dağılırız. Bana kalırsa her kapıyı açan bir anahtar varsa, öğretmen olmanın kapısını açan anahtar ise güzelliktir. Fiziki güzellik değil bu güzellik, güzele yani iyiye odaklanmaktır. Hayata bakışı güzel olmayan bir öğretmen ne verebilir. Yine Ali Baykal hocanın dediği gibi okullar sevinçle gidilen yerler değil. Öğretmenden tutun öğrenciye hatta yöneticilere kadar bir takım sevginin tükendiği bir yer. Öğretmenlik olmak para ile yapılacak bir iş değil, kimi zaman bundan yıpranıyor okul, kimi zaman başka bir sebepten, fakat öğretmen olmaya karar verdiyseniz öğretmenliğe itici gücün ne olduğunu siz belirleyin. Mesela ben insanları hayatında kalıcı güzel izler bırakmak isteyen birisi olduğum için öğretmen olmak istiyorum. İnsanlarla bir ara da olmak için sosyolojiyi seçtim. Yine bunun için eğitimci olmak istiyorum. Hep bunu söylüyordum fakat nasıl olacak diyordum. Elbette formasyon programı bu korkuyu atmada korkuyu atmada yardımcı oluyor. Öğretim ilke ve yöntemlerinde nasıl öğreteceğimizi öğrendik, sınıf yönetiminde sınıfa nasıl hâkim olacağımızı, disiplinin ceza vermek anlamına gelmediğini, sınıfta öğrencinin de içine dâhil olduğu bir sistem kurmanın gerekliliğini öğrendik. İlk iki yazı konuya giriş amaçlıdır. Bir sonraki yorumda öğretmen yeterliliğine ve bu sertifika programının neler kazandırdığına değinip, eğitim fakülteleri mi yoksa pedogojik setifika mı sorularına cevap arayacağım
|
|
|
Post by eren arduç on Sept 3, 2016 11:37:16 GMT
Pedogojik formasyon eğitiminin katkıları oldu ancak uzaktan eğitim yöntemi ile verilen bu derslerin eksiği bir sınıf ortamında verilmemesidir. Sınıf ortamında verilen dersler ile sanal ortamda verilen eğitim arasında çok ciddi farklar vardır. Sınıf ortamında öğretmenin yüz ifadesi diksiyonu öğrenci ile göz teması ve bunun gibi etkenler aradaki farkı öğrencinin bilgi düzeyi ortaya çıkarılabilir. Ben bu tarz eğitim yönteminin çok başarılı olacağını düşünmüyorum. Bu tarz eğitimler verilerek öğretmen-öğrenci arasındaki bağı ve ilişkiyi zayıflatmaktadır. Eğitim fakülteleri. Sağladığı faydalar ise duymadığımız ve bilmediğimiz konular hakkında az da olsa bizi bilgi sahibi yaptığını düşünüyorum.
|
|
|
Post by hicrancoskun on Sept 3, 2016 11:46:26 GMT
Sebep iyi bir eğitimci olup sağlam, kalıcı bilgiler verip en önemlisi iyi bir nesil yetiştirmek amacımızdır. Biz de öğretmenlik görevini üstlenmeden önce aldığımız her bir eğitimin hakkını verip gelecek nesillere iyi bir örnek teskil etmek olmalıdır. Evet şu anda gördüğümüz pedagojık formasyon programları uzaktan eğitim olarak verildiği müddetçe etkili olmayıp sıkıştırılmış bir program olduğundan yeterli görülmemektedir. Sonuçta her bir ders bilgiye dayalı, uzun uzadıya açıklamalı görsel ve materyaller ile gösterilmesi gerekmektedir. Aslolan her bir bireyin algılama kapasitesi farklı olduğundan bunları ölçüp genel bir degerlendirmeye tabi tutulması gerekir. Bu sebeple pedagojik formasyon programının eğitim fakülteleri üzerinden, bu dersleri belli baslı programlara yayarak örgün verilmesi biz eğitimciler için daha faydalı olacaktır. Öğretmen yeterliliğine gelince;öğreticinin her konuda eğitim sürecinde öğrenciye karşı yer alan tüm paydaşların eleştirel görüş ve önerilerine açık olup sürekli olarak geliştirilmeli ve güncelleştirmelidir. Ayrıca öğreticinin öğrencinin gelişim özelliklerini, ilgi ve ihtiyaçlarını dikkate almalı,öğrenciye değer vermeli,öğrenciye rehberlik etmelidir.Ben dersimi anlatıp gideyim derdinde olmamalıdır. Evet bende bir öğretmen adayı olarak aldığım bu eğitimin belli baslı terimlerini amacını bilme niyetinde olduğumu düşünüyorum. Tabi yine de bu programın daha da faydalı ve verimli olması hasebiyle programın daha da uzun süreye aktarılıp böylece aldığımız derslerinde dönütünü vermiş olmamız gerekir. Bu dersleri ciddiye almak bize fayda verecektir. Buradaki öğretmen arkadaşlarımında bu hassasiyeti göstererek nasıl bir eğitimci olma yolunda gösterdiği çabada göz önündedir.
|
|
|
Post by mucahitcakir on Sept 3, 2016 13:05:33 GMT
Ben bir edebiyat fakültesi öğrencisi olarak formasyon çok gereksiz buluyorum mademki bu eğitim ,Eğitim fakültelerinde veriliyorsa ne gerek var edebiyat faükültelerine, yada tam tersi iki fakülte de aynı şeyi görüyorsa neden iki fakültede bir araya getirilmiyor.Asıl burda sorun Eğitim sisteminde bu sistem böyle giderse iki başlı öğretmenlik sisitemi olarak eğitime zarar verir.Bence formasyon eğitimi yeteri değidir eğitim 1.sınıftan verimesi lazım.
|
|
|
Post by yasinaksoy on Sept 3, 2016 13:33:54 GMT
Cumhuriyet döneminde, 1920’lerin başlarında ülkeye davet edilen ünlü ABD’li eğitim filozofu John Dewey, yazdığı iki ayrı raporda öğretmen yetiştirme işine önem verilmesi gerektiğini bildirmişti. Bunu İsmail Hakkı Tonguç da belirtmişti. Nitekim öyle de yapılmaya çalışıldı. 1930’lar ve 1940’larda öğretmen yetiştiren okullara önem verildi. Bu çerçevede ana ve ilkokul öğretmenleri, Köy Enstitüleri ve İlköğretmen Okullarında yetiştirilmeye çalışıldı. Bu okullardan yetiştirilen öğretmenler, uygulamalı, demokratik ve bilimsel bir pedagojik formasyon aldıkları için kaliteli bir öğretmen olarak alana çıkar ve eğitim verirlerdi. Çok yönlü öğretmen yetiştirme işi o dönemlerde kısa sürede meyvesini vermiş ve kalkınmada pedagojik formasyonun katkısı anlaşılmıştı. Fakat bu düzen 1950’lerden itibaren bozulmaya başlamış ve Menderes hükümetleri başta Köy Enstitüleri olmak üzere yeterli pedagojik formasyon veren eğitim kurumlarını kapatmış, içeriği bilimselleştireceğine, gericileştirmişti. Bu bağlamda Eğitim Fakültelerinin eksikliği hissedilmektedir.
Öğretmenler ve öğretmenlik mesleğindeki nitelik konusu sadece Türkiye’de değil dünyanın pek çok ülkesinde çok sık gündeme gelen bir konudur. Öğretmenlik mesleği ve bu mesleği yürüten profesyonellerin mesleğin gereklerini yerine getirişleriyle ilgili düzenlemeler Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan beri üzerinde hep konuşulan bir konu olagelmiştir. Özellikle son 30 yılda gerçekleştirilen ve gerçekleştirilmeye çalışılan düzenlemeler bu konuda çok uzun yıllar sürebilecek çalışmaların da işareti olarak görülebilir. YÖK tarafından 1998 ve 2006 yıllarında öğretmen yetiştirme alanında gerçekleştirilen düzenlemeler bu halkanın en son zincirleri sayılabilir.
Yeterlik: Bir meslek alanına özgü görevlerin yapılabilmesi için gerekli olan mesleki bilgi, beceri ve tutumlara sahip olma durumu.
Öğretmen Yeterlikleri: Öğretmenlik mesleğini etkili ve verimli biçimde yerine getirebilmek için sahip olunması gereken genel bilgi, beceri ve tutumlardır.
Bana kalırsa Eğitim Fakülteleri daha elverişli daha iyi sonuç alınabilecek bir program nitekim pedagojik formasyon programının yanında getirdiği bir sürü problemi vardır. Bunları kısaca belirtmek gerekirse: ücret, süre, mesleki uygulama, kontenjan, istihdam, öğretim yeterliliği, öğrenci ve merkeziyetçiliktir. Pedagojik formasyon programı her ne kadar bu gibi problemleri yanında getirse de görmüş olduğumuz pedagojik formasyon programı bizi öğrenciden haberdar etmiş ve mesleğin önemli noktaları bize kazandırmıştır. Bizden beklenenin de bizim birer pedagojik formasyon uzmanı olmamızın olmadığının farkındayım.
|
|
|
Post by burakselvan on Sept 3, 2016 13:52:39 GMT
Bende bir Edebiyat fakultesi öğrencisi olarak yorum yapmam gerekirse nedense çok doğru bulmuyorum neden diye soracak olursanız eğitim fakültesinde yıllar süren bu eğitimin A fakültesi B fakültesi öğrencilere sadece 2 dönemde satmak tamamen maddi kazanç sağlamaya yönelik olduğunu düşünüyorum. Tabii ki 2 dönem de öğrenci temel bilgileri öğrenecektir ancak eğitim fakultesi öğrencilerine bir hakaret gibi geliyor her nedense bana.. Öğretmenlik sadece yazılı bir belge ile de bitmiyor kişisel gelişim oldukça önemli.
|
|
|
Post by nerminusanmaz123 on Sept 3, 2016 14:33:53 GMT
Pedogojik formasyonda ki eğitim sisteminde sadece ogretmenlik belgesini alayım yeter gözüyle gozukmektedir.bence eğer ki formasyon belgesi verilecek bölümler belliyse sistematik şekilde bu avantajı daha etkili olması için Ünv basladigimiz ilk yıl almalıyiz böylelikle daha çok ogrencegimiz ve daha etkili birer öğretmen adayı oluruz . Kısıtlı zaman diliminde formasyon egitiminin kalıcılığà erişmesi pek zayıf bir etkendir . Bir ögretmen nasıl olmalıdır ve nasıl davranması gerektiği tamamen sorulara ve sınavlara tabi tutulmasi yanlıştır . Tamamen psikolojik bir eğitim şart konusudur bu yüzden öncelik sınavlar değil iyi yetiştirecek öğretmen adaylar ı olmalıdır .
|
|
|
Post by mihriyekabaci on Sept 3, 2016 14:37:25 GMT
Bizlere verilen pedagojik formasyon eğitiminin katkıları tabikide var.Ama yeteri kadar değil bence. Çünkü derslerin uzaktan eğitim şeklinde verilmesi ve kısıtlı bir zaman diliminde verilmesi çok fazla etkili olmuyor. Sınıf ortamında verilen yüz yüze eğitimde öğrenci daha çok derse katılıyor ve öğretmeni daha iyi dinliyordu. Aynı zamanda öğretmenin duruşu, yüz ifadeleri, öğrenci-öğretmen arasındaki iletişim de eğitimin bir parçasıdır. Her öğrencinin konuyu anlama zamanı farklıdır. Kimisi hemen öğretmen anlatınca anlar kimisi ise öğretmenin ikinci belkide üçüncü anlatışında anlar. Evet uzaktan eğitimde de ders videolarını istediğimiz kadar dinleyebiliyoruz. Bu çok güzel bir şey. Fakat formasyon derslerinin bu kadar kısa bir zaman dilimine sıkıştırılması, aynı zamanda öğrencinin bir günde 3 veya 4 sınava girmesi hem öğrenci açısından hem de öğretmen açısından zor oluyor.Eğitim fakülteleri mi pedagojik formasyon sertifika programı mı daha iyi sorusuna gelecek olursak: bence eğitim fakültelerinin verdiği eğitim daha iyi. Çünkü ; onlar yıllarca bu işin eğitimini alıyorlar.sertifika programı ise hızlandırılmış bir formasyon eğitimini içeriyor.Evet teori kısmı bu şekilde veriliyor ama uygulama kısmı için bu ayrılan süre az. öğretmen yeterliliği; öğretmenlik mesleğini en iyi şekilde yerine getirme işidir. Bunun için formasyon eğitimi boyunca derslerimizde eğitim aldık.fakat bunlar yeterli değil.Kendimizi geliştirmemiz gerekiyor. Çünkü öğretmenlik mesleğinde kişisel gelişim çok fazla önemli yer tutuyor.
|
|
|
Post by fatmaeroglu on Sept 3, 2016 14:56:35 GMT
Eğitim sistemlerinden beklenen, bireyleri yaşadıkları toplumun ve toplumun bağlı olduğu çağdaş dünyanın uyumlu birer üyesi haline getirerek onları çağın gerekli kıldığı niteliklerle donatmaktır.Pedagojik formasyon programında öğrenim gören öğretmen adayları gerekli yeterlikleri edinmelerinde en çok programın kısa zamana sıkıştırılmasını, uygulama eksikliğini ve yapılandırmacı yaklaşımın uygulanmasında yaşanan hataları bir engel olarak gördüklerini ifade etmektedirler. Öğretmen adaylarına göre programın yetersiz kalması, genel kültür ve çok kültürlü eğitime yönelik eğitim eksikliği, öğretim elemanlarının yetersizliği, sınıfların kalabalık olması ve bürokratik anlayış öğretmenlik mesleği yeterliklerinin kazandırılmasının önündeki diğer engellerdir.Öğretmen adayları için hazırlanacak eğitim programları öğretmen adaylarının yeterlik inançlarını yükseltmeye yönelik geliştirilerek halen kullanılmakta olan programlar bu doğrultuda yeniden gözden geçirilebilir. ÖNERİLERİM: Eğitim fakültelerinin var olan öğretim elemanı ve alt yapı eksiklikleri giderilmelidir. Bu nedenle öğretim elemanı başına düşen öğrenci sayısını azaltmak için gerekli önlemler alınabilir. Ayrıca sınıf, lab. vb. fiziksel tesis ve teknolojik donanım eksiklikleri giderilerek çağın gerekli kıldığı öğretim ortamları oluşturulabilir. KAYNAKÇA: Ahi Evran Üniversitesi Kırşehir Eğitim Fakültesi Dergisi (KEFAD) Cilt 16, Sayı 2, Ağustos 2015, Sayfa 179-197 Eğitim Fakültesi ve Pedagojik Formasyon Sertifika Programlarında Öğrenim Gören Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Mesleği Yeterliklerine Yönelik Görüşleri Eylem YALÇIN İNCİK1 ,Cenk AKAY2
|
|
|
Post by gulcecen on Sept 3, 2016 15:26:58 GMT
Pedagojik formasyon programları öğretmen yetiştirmeye ve eğitimci olacak kisiyi hazırlama açısından önemli ve çok yararlı bir programdır. Öğretmen yetiştirme onun daha iyi bir eğitim verebilmesi için eğitim fakültelerinden ise bu programlar daha yararlı diye görüyorum. Çünkü bir öğretmenin nerede nasıl davranması gerektiğini,sınıf ortamında nasıl kurallar koyması gerektiğini ve bunu nasıl uygulaması gerektiğini,öğrenciye nasıl yaklaşması gerektiğini,onları nasıl değerlendirmesi gerektiğini bu program sayesinde öğrenir. Fakat bu öğrendiklerini sağlıklı bir biçimde aktarmak bu programlar dışında kişinin kendiyle de alakalıdır.Bu kadar önemli mesleğin kısıtlı zaman diliminde öğretilmesi ve bir de üstüne uzaktan eğitim olarak verilmesi düşündürücü..
|
|
|
Post by yusufyalcin on Sept 3, 2016 15:34:54 GMT
Bilindiği gibi çocukların yetişmesinin temelinde iki unsur çok önemlidir. Aile ve okul bu kurum çocuğun gelecekteki duyuşsal, bilişsel ve piskomotor davranışlarının gelişmesinde son derece önemlidir. Bu iki kurum daima etkileşim halindedir, çocuk okulda öğrendiğini evde uygulama, evde öğrendiğini okulda uygulamaya çalışır. Burada öğretmene çok önemli roller düşmektedir. Çünkü öğretmeni kendine rehber eder ve onun gibi olmaya çalışır. Bu sebeple öğretmen aldığı eğitimi burada gösterebilme imkanına bulacaktır. Eğitim fakülteleri meuzunları bu uruma biraz daha başarılı olacaktır diye düşünüyorum. Elbette fen fakülteleri akademik olarak aldığı eğitim alana yönelik olarak daha kapsamlı ve detaylı olacaktır. Yalnız eğitim fakültelerinde öğrencilere nasıl öğretilir, en iyi şekilde anlatım biçimlerini üniversitedede örgün olarak görmektedir. İstisnalar muhakkak var. Bence eğitim fakültelerini bitiren öğretmen fen fakültelerine göre bir adım daha öndedir. Eğitim fakültelerinde öğretmen dört yılda aldığı bilgi ve beceriyi fen fakültelerinde 1 sene gibi kısa bir sürede ya da uzaktan eğitimle kapatması mümkün değildir.
|
|
|
Post by gulcecen on Sept 3, 2016 15:40:39 GMT
Diğer yazımda bu pedagojik formasyon programlarının gerekliliği ve önemi uzerinde durdum. Simdi ise öğretmen yeterliliği üzerinde duracağım.Öğretmen adayı bütün eğitimini tamamladıktan sonra yeterli mi acaba? Bu çok geniş kapsamlı ve çok fazla düşündürücü bir sorudur.Ögretmenin yeterliliği kime neye göre yeterli.Bence hiçbir öğretmen tamamen yeterli değildir.Çünkü insanoğlu her daim bir şeyler öğrenir.Evet bu programlar teoride yeterli ama pratiğe dökücek olan yine bizleriz.Dünya daima değişiyor, çağın çocukları ,teknolojisi daima değişiyor bu yüzden öğretmen için yeterli diye bir şey diyemeyiz. Sadece kendini ortam ve şartlara göre geliştirip ayak uyduran öğretmen vardır diyebiliriz. Burada sadece değişen dünya içerisinde olduğumuzu ve bu programlardan sonra ögretmen olduk diyemeyeceğimizi anlatmak istedim.😊
|
|
|
Post by buseerdin on Sept 3, 2016 16:01:14 GMT
Öğretmen yetiştirmede pedagojik formasyon programlarının yeterliliği iki farklı açıdan ele alınmalıdır.Birincisi öğretmenin dersine ne kadar hakim olduğudur. Örneklerle açıklayacak olursak; ingilizce öğretmenliği okuyan bir öğretmen adayının bilgisi kısıtlıdır müfredattan dolayı ingilizceyi dilbilgisi,kelime bilgisi ve konuşma olarak üç ana başlık altında ögrenmiştir. Bir ingiliz dili ve edebiyatı öğrencisi ise ingilizceyi hem kültürel anlamda hem de az önce bahsettiğim konular kapsamında çok daha detaylı öğrenmiştir ve öğretmenin bu bilgisi mutlaka hem öğrenciler üzerinde hem de öğretmenin ders işleyiş tarzında farklılıklar yaratacaktır. Diğer yandan iki aylık bir formasyon eğitimiyle 4 yıllık bir eğitimin farkı yadsınamaz çünkü 4 yıllık öğretmenlik eğitiminde herşey daha kapsamlı öğretilmiştir ve öğretmen adayı mezun olduğunda öğrenci psikolojisini anlamakta çok daha iyidir. Bu eğitim sayesinde sınıfta çok daha kolay hakimiyet kurabilir ve sınıfla iletişimi çok daha kolay olur. Bizim gördüğümüz bu formasyon eğitimi de örgün eğitime çevirilir ve en azından bir seneye yayılırsa nitelikli öğretmen yetiştirme açısından çok daha pozitif dönütler sağlanabilir.
|
|